Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1299 E. 2020/801 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1299 Esas
KARAR NO : 2020/801

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——— —–no.lu ——- ile sigortalı bulunan ———– firmasından —— no.lu fatura muhteviyatı ile satın aldığı —- —— malzemesi emtiasının ————- navlun faturası karşılığında davalı/borçlu—– tarafından üstlenildiğini, sigortalı emtiaların—– tarihli faturası kapsamında — işlemini üstlenen davalı ..—- tarafından temin edilen—- plaka no.lu nakliye aracına yüklendiğini, bahsi geçen nakliye aracı ile —- getirildiğini ve — kontroller sırasında ———— hasar meydana geldiğinin anlaşıldığını, hasarın nakliye sırasında meydana geldiğini, taşıma işlemini yapan—- olduğunu, müvekkili— sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili —— TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, poliçede yer alan %10 ——düşülmek suretiyle davalı tarafın sorumluluğunu karşılayan —— alacak için davalı/borçlu karşı rücu hakkını elde ettiğini, davalı taşıyıcı şirketin gerek CMR 17. Maddesi ve gerekse TTK’nun 875. Maddesi uyarınca taşıma sırasında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, davalı şirkete yapılan rücu ihtarından her hangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün—-, sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu iddia ederek; icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde —-ettiği ancak davalıya tebliğ edilmeyen ve —- sunulmayan birtakım — dayandığını, HMK 223. Maddesine göre, yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan tarafın bu belgelerin tercümesini de mahkemeye sunmak zorunda olduğunu, bu belgelere karşı beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanmayan davacı … şirketinin müvekkiline karşı TTK’nın 1472 vd. Maddeleri uyarınca ileri sürebileceği halefiyet hakkı bulunmadığını, davacı nezdinde geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmamasına rağmen dava dışı sigortalısına ödeme yapması lütuf ödemesinin kanıtı olduğunu, davacı şirketin aktif husumet ehliyetini ispatlaması gerektiğini, dava konusu olayın CMR 17/2 maddesi uyarınca taşımacının önlemesine olanak bulunmayan sebeplerden ileri geldiğinden dava dışı sigortalısının müvekkilden talep hakkı bulunmadığından davacıya devredebileceği hak ve alacak hakkının bulunmadığını, görülmekte olan davaya CMR hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR konvansiyonun 30. maddesi uyarınca müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, konvansiyonunun 30. Maddesinde düzenlenen yedi günlük süre içinde yapılması lazım gelen yazılı ihbar şartı yerine getirilmediğinden müvekkilinin iddia edilen hasardan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça tanzim edilmesi sağlanan 07.06.2018 tarihli ekspertiz raporunda müvekkil şirket aleyhine olan hususlara itiraz ettiklerini, söz konusu taşıma işlemi komple taşıma olduğunu, herhangi bir aktarmaya maruz kalmadığını, bu nedenle —- içerisinde emtianın kesilmesi ve/veya yırtılmasının hayatın olağan akışna aykırı olduğunu, dava dilekçesi ekinde bulunan fotoğrafların kendilerine tebliğ edilmediğinden bu konuya ilişkin savunma haklarını saklı tuttuklarını, aynı hasarın boşaltma esnasında da meydana gelebileceğini, hatta depo içerisinde ——- taşıması sırasında dahi olabileceğinin dikkate alınmadığını, öncelikle hasarın müvekkili şirketin sorumluluk sahasında iken meydana geldiğinin ve müvekkili şirketin kusurlu olduğunun kati suretle ispatlaması gerektiğini, davacı şirketin tazminat talebinin fahiş olduğunu, konvansiyona aykırı olduğunu, dava dışı taraflar arasında düzenlenen satış faturası dikkate alınarak objektif olmayan vc CMR 23. maddeye aykırı şekilde belirlenen tazminat miktarını kabul etmediklerinİ, —–bedellerinin hesap edilmediğini, mahkemece dosya üzerinden yapılacak olan bilirkişi incelemesiyle —– bedelinin de hesaplanması gerektiğini, hesaplanan —– bedelinin talep edilen miktardan düşülmesi gerektiğini, davacı şirketin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasına itiraz ettiklerini, talep edilen faizin de haksız ve ——aykırı olduğunu savunarak; müvekkil şirket takibe itirazında haklı olduğundan davanın reddine, davacı şirketin değerin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davanın —— ihbar edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirkete ait emtianın nakliyesi işini üstlenen davalı taşıma şirketi tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia olunan hasar neticesinde meydana gelen zarar nedeniyle, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu iddiası ile davalı hakkında yapılan icra takibine davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır. .
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının– asıl alacak, ——alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 06/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 08/10/2018 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği; itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı bu doğrultuda 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın 08/11/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliğinin — uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya —– alanında uzmanı bilirkişi —- ile — bilirkişi — tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından 11/11/2019 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
—— tarihli bilirkişi raporunda özetle,”——–tarafından düzenlenen —– numaralı —— kapsamında kaldığı ve davacı tarafça sigortalısına ödeme yapılmakla, TTK 1472/1 maddesine göre kanuni halef sıfatı kazandığı, davacının görevlendirdiği eksper tarafından düzenlenen Ekpertiz raporunda dört kalem emtianın tam zayi kabil edildiği ve buna göre davacının sigortalısına tam hasarlı emtia dolayısıyla % 10 ilave dahil 7.835,78 TL tazminat ödediği ve davanın dayandığı takibe bu miktarın % 10 ilave bedel dışında kalan kısmını 7.077,99 TL olarak konu ettiği ancak davacının davalıdan sigortalısına ödediği miktarın tamamını veya % 10 dışında kalan kısmını değil, taşıyıcı olarak davalının tazminat bağlamında sorumluluğunda olan miktarı talep edebileceği, dava konusu taşımanın ——- olduğu, bu taşımalarda gönderilenlerden alınan yüklerin özelliklerine göre istif görevinin nakliyeci üzerinde olduğu ayrıca sabitleme —- emtiasının yüklenmesinde —-emtiasına zarar verilmemesi ödevinin de nakliyeci de olduğu, sigortalıya ait emtianın gönderenden teslim alındıktan sonra nakliyeci tarafından yapılan aktarma aşamasında veya 3. Kişinin emtiasının yüklenmesi aşamasında da hasar verilmiş olabileceği, davalının CMR 17.4.C maddesinden yararlanamayacağı, CMR konvansiyonunun 3. Ve 17/1 maddelerine göre sorumlu olduğu, tam zayi olduğu değerlendirilen dava konusu emtia için davalı …—– sorumlu olduğu bedelin —– sınırlı sorumluluk hali de dikkate alındığında 6.111,63 TL olabileceği, davacının fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki tarafa da tebliğ edilmekle, taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, hem itirazların değerlendirilmesi hem de kök rapordaki hasara ilişkin yapılan değerlendirme bakımından emtianın niteliği dikkate alındığında makine mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılmasının yerinde olduğu kanaatine ulaşılmakla, heyete makine mühendisi eklenerek bilirkişilerden 12/02/2020 tarihli ek rapor alınmıştır. Düzenlenen 12/02/2020 ek raporda özetle, ” hasarın —— esnasında meydana geldiği,—- içinde —– sistemi bulunan ——–motor aksamında darbeye bağlı hasar meydana gelmesi durumunda onarımdan randıman alınamayacağı gibi tamiri de ekonomik olmayacağından ünitenin tam hasarlı hale geldiğinin teknik olarak kabulünün yerinde olacağı, 500 TL —–bedelinin —– marufunda olduğu, davalının 6.111,63 TL bedelle sorumlu olduğu, kök rapordaki görüşlerin korunduğu”yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile taraf iddia ve savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşımanın —-taşıması olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde —- uygulanmasının esas olduğu, davalının dava dışı davacısının sigortalısı ile arasında taşıma sözleşmesi ve davalının taşıyıcı sıfatına haiz olduğu anlaşılmakla birlikte fiili taşımanın davalı tarafından değil alt taşıyıcı———–devamı maddelere göz önünde bulundurulduğunda, taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu ve fiili taşıyıcıya yüklenecek olan bir kusur varsa davalının da aynı oranda sorumlu olacağı, dosya kapsamı itibariyle davacının sigortalısı ile aradaki poliçe kapsamında hasar miktarı 7.835,78.-TL sigortalısına ödediği ve makbuzunu dosyaya sunduğu anlaşılmakla, sigortalısının haklarına halef olduğu ve davacının davada aktif husumeti bulunduğu, bilirkişi raporunda da isabetli olarak tespit edildiği üzere davacının sigortalısına ait emtianın ———müdürlüğünce taşımayı yapan ——– plakalı araçta — dolayısıyla taşımada 3. bir şirkete ait —— daha taşındığı, bu durumda —taşımadan söz edileceği ve bu tür taşımalarda—— taşımalardan farklı olarak ( yani gönderinin bir aracı tam olarak yüklemesi halinde) yüklenenin özelliğine göre istif görevinin nakliyecide olduğu diğer bir deyişle artık nakliyecinin — emtiasını yüklerken 1. Gönderinin emtiasına zarar vermemesi istifleme ve sabitlemenin araçtaki farklı alıcıların parsiyel yükünün özelliklerine ve güzergahın durumuna göre yapmasının esas olduğu, her ne kadar davalı tarafından—– kaynaklı olarak hasar meydana geldiği savunmasında bulunulmuş ise de CMR 9.2 maddesi göz önüne alındığında ve dosya kapsamı itibariyle sevk mektubunda çekince konulmadığı dikkate alındığında emtianın eksiksiz, sevk mektubunda yazanlara uygun ve ambalajların iyi durumda olarak teslim alındığının esas olduğu, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerektiği ancak bu yönde davalı tarafça bir delil sunulamadığı, —– tanzim edilen 14/05/2018 tarihli teslim- teselsüm tutanağında ——-olarak teslim alınmıştır” kaydının düşüldüğü, dolayısı ile somut olayda yüke ve ambalajına çekince konmadan teslim alınan ancak ———nakliye sürecinin hitamında alıcısı emrine teslim alındığı haliyle teslim edilemeyen bir emtia olduğu, yine ek raporda makine mühendisi tarafından tespit edildiği üzere tüm toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde hasarın taşıma veya —- esnasında meydana geldiği, emsal türdeki kabin içinde —– sistemi bulunan ———– dolaplarındaki motor aksamında darbeye bağlı hasar meydana gelmesi durumunda onarımdan randıman alınamayacağı gibi tamiri de ekonomik olmayacağından ünitenin tam hasarlı hale geldiğinin teknik olarak kabulünün yerinde olacağı, 500 TL sovtaj bedelinin teknik olarak kadri marufunda olduğu ve davacının davalıdan ——kuru da dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda 6.111,63 TL talep edebileceği, bilirkişilerce hesaplanan miktarın denetime elverişle ve yerinde olduğu, her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de CMR 27/1 maddesi göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafça davalıya yazılı bir ödeme isteği gönderildiği dosya kapsamı ile ispat edilememekle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, açıklanan hukuki gerekçeler ve mahkememizce hükme ve denetime elverişli görülen bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne davalının davaya konu İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 6.111,63 TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın mad. 2 hükmü uyarınca avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemine dair hüküm kurulmuş, her ne kadar davacı vekili tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de rücuen tazminat davalarında , davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise hangi oranda ne miktarda sorumlu olduğu likit olmayıp yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ve davalının davaya konu İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 6.111,63 TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın mad. 2 hükmü uyarınca avans faizi üzerinden devamına,
Davacının fazlaya ilişkin istemi ile işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Davacının yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi ile davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 417,49TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 127,37-TL’den mahsubu ile bakiye 290,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 127,37-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 182,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.623,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.150-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 1.346,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.