Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1296 E. 2022/417 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1296 Esas
KARAR NO: 2022/417
DAVA: Şirketin İhyası (TTK’nun 547. Maddesi Uyarınca )
DAVA TARİHİ: 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davaya konu —– sicilinde kayıtlı bir limited şirketi olduğunu, şirket — tarihli—— tasfiyeye girmiş ve tasfiye memuru olarak —– atandığını, tasfiye işlemleri neticesinde terkin işlemi — tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, yasal ——- süre geçtikten sonra şirketin kaydının silindiğini, ——aleyhine tarafımızca hizmet tespit davası açıldığını ve söz konusu dava —– dosyası görülerek karara çıktığını, tarafımızca verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulduğunu ve ——–sayılı kararının bozulmasına karar verildiğini, kararın bozulmasının akabinde yargılamanın tekrar başladığını ve dosyanın ——dosyası ile derdest olduğunu, —— tarihli duruşmasında, davalı —– gelen yazı cevapları doğrultusunda dava dışı —– terkin edilerek kaydının kapatıldığı bildirilmiş olup, Mahkeme tarafından tarafımıza —- tasfiye memuru da atanacak şekilde şirketin ihyası, kesinleşme şerhli karar örneğinin ibrazı ve şirketin tasfiye memuruna tebligatın yapılmasının sağlanması amacıyla yetki ve süre verilmesine karar verildiğini,—- dosyasında davalı olan ——- davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanabilmesi ve tebligatların yapılabilmesi için şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445. maddeleri anlamında ihyası gerektiğinden——– ile devam eden hizmet tespit davası derdest olup, şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyasına karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı—–cevap dilekçesinde özetle;—-, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ——– sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili —-, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini beyan ederek müvekkili yönünden davanın reddine, aksi halde müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 547. Maddesi uyarınca dava dışı —- sayılı dosyası için ihyası talebidir.
TTK’nun 547. Maddesi uyarınca şirketin ihyasının talep edilmesi halinde hem tasfiye memurunun hem de —— davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir.
Tensip tutanağı ile davalıya tasfiye memuru olan ——— hakkında birleştirme talepli dava açılması için iki haftalık kesin süre verilmiş, tensip tutanağı usulüne uygun olarak davacıya—- tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle dosya içerisine alınan mirasçılık belgesi uyarınca mirasçılar adına usulüne uygun tebligat çıkartılmıştır. Ancak mirasçıların tensip zaptı uyarınca taraf teşkilini sağlamadığı görülmüştür.
TTK’nun 547. Maddesi uyarınca şirket ihyası davalarında tasfiye memuru ile —- arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan sadece —- hakkında dava açtığı, verilen kesin süreye rağmen tasfiye memuru hakkında dava açılmadığı ve mirasçıların davayı takip etmediği anlaşılmakla açılan davanın HMK’nun 50 ve 114 maddeleri uyarınca taraf teşkili sağlanmadığından dava şartı yokluğundan reddine dair karar vermek gerekmiştir. (Benzer nitelikte ——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın HMK’nun 114. Maddesi uyarınca taraf teşkili sağlanmadığından dava şartı yokluğunun usulden REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL harçtan davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmamış olup bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yokluklarında oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2022