Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1294 E. 2021/272 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1294 Esas
KARAR NO: 2021/272
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde; davacı ile davalı —– ticari ilişki olup davalı, müvekkil şirketten işletmesinin gereklerine uygun olarak çeşitli hizmetler almıştır. İtiraz konusu takipten doğan borç davalının— verdiği hizmetten kaynaklanmadığı, davalı —taşeron olarak hizmet vermiş olup davacı da davalıya —– verdiği, borçlu şirket tarafından hakediş raporları imzalanarak sunulduğu, takip konusu dosyaya dayanak teşkil eden —- fatura sebebiyle davacı şirket tarafından borçluya bakiye—- tutarında fatura borcunun tahsili için tarafımızdan ——– dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, yapılan takip neticesinde borçlu sunduğu itirazla, herhangi borçları bulunmadığını söz konusu borçla beraber ferilerine de itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiş, nihayetinde başlattığımız icra takibi durdurduğu, söz konusu hizmet borcu ile birlikte işleyen yasal faize yapılan itirazlar yerinde olmadığı, kaldı ki —— sayılı fatura borcun varlığı bakımından karine teşkil ettiği, ayrıca bu faturalar e fatura olup borçlu şirkete tebliğ edildiği, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile birlikte borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,——- alacak ile asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek reeskont avans faizinin ferileriyle birlikte tahsiline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı şirkete usulune uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —takip dosyasının incelenmesinde;—tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — borçlusunun —olduğu; takibin — diğer asıl alacağı adı altında genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ——- tarihinde müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla – yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın — tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ———asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış, davacı şirket defterlerinin bilirkişiye sunduğu, davalının bilirkişiye ticari defterlerini sunmadığından dolayı inceleme yapılamadığı ve davacının defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi—– rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; davacı şirketin —– yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK. 222. maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, — alacağının bulunduğu, ancak takibe konu ———– numaralı e fatura içeriği hizmetin karşı tarafa verildiğine dair kanıtlayıcı belge sunulmadığından, davacının alacağını ispatlayamadığını, tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatı ve sair talepleri ile ilgili takdirin sayın mahkeme’ye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı itirazlarını içeren dilekçe gönderilmiş olduğu, dosyanın bilirkişi raporuna karşı itirazlar yönünden aynı bilirkişi ek rapor düzenlenmek için gönderildiği, bilirkişi tarafından —— raporda; kök raporda sunulan tespit ve değerlendirmelerin değişmediği hususunu bildirir rapor sunulduğu, davacı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarını belirtir dilekçe gönderilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyada bulunan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilerek mahkememizce yapılan —— duruşma ara kararı uyarınca, dosyanın yeni bir Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile taraf iddia ve savunmaları aldırılan bilirkişi raporu davacı vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına yer bırakmayacak ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, inceleme gün ve saatinin taraflara tebliğ edildiği, inceleme gününde davacı tarafından— yılına ait defterlerin elektronik ortamda bilirkişiye teslim edildiği, davalı tarafın incelemede hazır bulunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporunda özetle; davacı şirketin —- asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten takip dava tarihi itibariyle —- dahil —tutarları faturanın bakiyesinden kaynaklanan —— asıl alacağı bulunduğuna ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş olup raporun denetime elverişli olduğu görülmekle rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında hizmet alım/satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davalı şirkete verilen hizmetlere ilişkin dosyada ısıl işlem raporları, idari formlar ve hakediş raporlarının düzenlendiği, davacının ticari defter ve dayanaklarının incelenmesinde takibe dayanak faturanın ve muhtelif faturaların ticari defterlerinde davalı şirket adına kayıtlı olduğu, satış faturalarına karşılık davalı şirketçe davacı şirkete farklı tarih ve tutarlarda ileri vadeli çekler ve senetler keşide ve ciro etmek suretiyle kısmi ödemelerin yapıldığı, ödemelerin de davacı şirket defterlerinde görüldüğü, davacının davalıdan ödemeler düşüldükten sonra—- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının iş bu davaya konu takipte —- tarihli —- tutarlı fatura yönünden talepte bulunduğu, ayrıca davacı şirketçe davalı adına düzenlenen —- bedelli faturanın da yer aldığı —– davalı şirket tarafından ilgili vergi dairesine davacı —– olarak beyan edilmiş olduğu, bu hususta taraf şirketlerin beyanlarının tam bir karşılıklılık içerisinde olduğu bunun sonucu olarak davalı şirketçe faturanın yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin benimsendiği ve ticari defter kayıtlarının bir sonucu olarak ilgili dönem ——- beyan edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı yine davalı tarafın ticari defterlerini ihtaratlı tebliğe rağmen bilirkişi incelemesine sunmadığı ve bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan tarafın, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki ———- kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edilebileceği, aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği,——— davacının davasını ispatladığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 719,00-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 179,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 539,24-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 179,76-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 243,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.729,60-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/03/2021