Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1267 E. 2019/767 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1267 Esas
KARAR NO : 2019/767
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/11/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile —— plakalı aracın ruhsat sahibi olan ——–arasında, araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, Temliğe konu ——- plakalı aracın ——- tarihinde ——– plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında sürücü beyanlarında davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkca ikrar ettiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile temliğe konu aracın 3 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevi yerine getirilemediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu alacağın tahsili için İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borçluların haksız bir şekilde itiraz ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile borçluların İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik itirazları olduğunu, davaya konu kazanın ——- meydana geldiğini ve müvekkilinin Balıkesir’de ikamet ettiğini, İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, bu nedenle öncelikle usul yönünden itirazlarının kabulüne, kazanın üzerinden iki yıl geçtiğini bildirerek zaman aşımı itirazında bulunmakla zaman aşımı itirazlarının kabulüne, dava açılmadan önce müvekkiline bildirim yapılmadığını, araçtaki hasarın 3 gün aracın serviste kalmasına sebep olacak bir hasar olmadığını, müvekkilinin temlik sözleşmesinde taraf olmadığını ve sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin —— tarih ve —— esas ——— karar ile — tarih ——- esas ve ———- karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen kazanç kaybı nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 3. maddesinde ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin dava dışı şirketten alacağı temlik aldığı, dava dışı şirketin turizm taşımacılık alanında faailet gösterdiği anlaşılmış ise de, dava dışı şirkete ait ———plakalı araç ile davalıya ait —— plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek kazanç kaybının davalıdan tahsilini talep etttiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari ilişkisinden ve tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, davacının ve temlik alan dava dışı şirketin tacir olmasına rağmen, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, dava dışı araç sürücüsünün kullandığı araç ile davalıya ait aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklandığı, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —— Hukuk Dairesi’nin ———– tarih ——– Esas ———–Karar sayılı kararı ile de tarafların her iki tarafı şirket olsa dahi uyuşmazlık ticari işletmelerden kaynaklanmayıp haksız fiilden kaynaklı trafik kazası sonucu meydana gelen tazminat talebine yönelik ise görev yeri Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tayin edilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2019