Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1262 E. 2019/663 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/422 Esas
KARAR NO : 2019/531
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/04/2018
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———- isimli markanın üreticisi olduğunu,——– ilinde yer alan tarım fuarına katılımcı olarak yer alması sebebiyle fuar alanına bir stand yaptırmak istediğini, taraflar arasında—– tarihinde ——- Yapımı sözleşmesi imza edildiğini, davalı tarafından kurulan —– tarihinde saat—— civarında firma çalışanına teslim edildiğini, aynı gün saat 16:00 civarında davacı firma yetkilileri geldiklerinde fuar alanına standın sağ yan tarafında bulunan———– yazısının düştüğünü ve stant içerisinde destekler olmadığı için standın duvar kısımlarında içeri doğru kaymalar olduğunu tespit ettiklerini, söz konusu hususları davalıya ait mobil telefona whatsapp mesajı ile ilettiklerini, firma yetkilisinin ayıbın giderileceğini belirtmesine rağmen ayıbın giderilmediğini sonrasında ise standın tamamen çöktüğünü müvekkilinin söz konusu stand için ——TL peşinat ödediğini, ——TL stant yerine konteyner kiraladığını ve standı kaldırmak için yaklaşık —– TL masraf yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ——TL maddi; ———–TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğunu zira ilk yapılan tebligatın iade edilmesi sonrasında müvekkiline yeniden tebligat çıkartılması gerekir iken tebligat kanunu 35. Maddesi uyarınca tebligatın yapıldığını, müvekkilinin söz konusu davadan 07/08/2018 tarihinde haberdar olduğunu, tebligat Kanunu 32. Maddesi uyarınca bu tarih dikkate alınarak cevap dilekçesi verdiklerini, sözleşmenin ifa edileceği yerin Konya, müvekkilinin adresinin Avcılar İstanbul olmasına rağmen davanın yetkisiz İstanbul Anadolu mahkemelerinde açıldığında dolayısı ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın müvekkili şirketin adresinin bulunduğu yeri yetkisi sınırları içerisine alan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan yazılı eser sözleşmesi kapsamında ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zarara ilişkin tazminat davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme aşaması duruşmalı olarak yapılmış ve dava öncelikle dava şartları ve yetki itirazı bakımından incelenmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresine yapılan ilk tebligatın usulsüz iade edildiği, sonrasında da yeniden tebligat çıkarılması gerekir iken Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre dava dilekçesinin tebliğ edildiği hususuna ilişkin yapılan değerlendirmede; davacı şirketin adresinin————–olduğu ancak çıkarılan tebligatlar üzerine bu adreste 12 numara bulunmadığının bildirilmesine rağmen Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre yapılan tebligatın esas alındığı görülmekle yapılan tebligatın usulsüz olduğu kanaatine varılmış ve davacı vekilinin davadan haberdar olunduğu tarih olarak bildirdiği 07/08/2018 tarihi tebliğ tarihi olarak esas alınmış ve süresi içerisinde yanıt dilekçesi verdiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya ait aracın şanjımana davalı tarafından damper motoru monte edilmesi sebebiyle aracın arızalanmasına bağlı oluşan onarım bedeli ile kazanç kaybına ilişkin zararın davalıdan tazmini istemi sebebiyle davalının ayıplı ifasının söz konusu olup olmadığı, oluşan hasarın davalı tarafından yapılan edimin bir sonuc olarak doğup doğmadığı, talep edilen onarım bedeli ile kazanç kaybının uygun olup olmadığı, söz konusu talepten davalının hangi miktarda sorumlu olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasında, davacının katılımcı olarak katılacağı Konya ilindeki fuar alanında stant yapımına ilişkin eser sözleşmesi hükümlerini barındıran Fuar Yerine Stand Yapımı sözleşmesi imza edildiği, uyuşmazlığın sözleşme ile üstlenilen edimin davalı tarafından ayıplı ifa edilip edilmediğine ilişkin hususları içerdiği, davalının süresi içerisinde usulüne uygun yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemeyi şirketinin adresinin bulunduğu Bakırköy mahkemeleri olarak gösterdiği, genel yetki kuralının düzenlendiği HMK.’nın 6. maddesi hükmünce genel yetkili mahkemenin davalı gerçek kişi veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, taraflar arasında ki sözleşme ilişkisi sebebiyle HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin düzenlendiği, bu halde de yetkili mahkemenin Konya Mahkemeleri olduğu, her iki madde hükmü gereğince de mahkememizin yetkisiz olduğu kanaatine varılarak davalının yetki ilk itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği ile yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği ile yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) maddesi uyarınca yargılamaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; yetkili mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/04/2019