Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/124 E. 2020/799 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/124 Esas
KARAR NO : 2020/799
DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ———– tarihli kira kontratı ile kiraladığı dükkana —- tarihinde yerleşerek davalı —– tarihinde sözleşme imzalayarak su almaya başladığını, sözleşme imzalanmasından —– tarihinde davacıya —- faturası tahakkuk ettirildiğini, iki gün içinde musluğun açık bırakılması durumunda dahi bu miktarda su tüketemeyeceğinin aşikar olduğunu, teknik olarak mümkün olmadığını, ilk faturadan sonra gelen fatura ortalamasının —— olduğunu, müvekkilinin davalı idareye yapmış olduğu itirazda davalı idarenin “suyu sen kullanmadın fakat bu su cihazdan geçmiştir” denildiğini, müvekkilinin ödemiş olduğu suyun faturasını tahsil etmeyi reddettiğini, bundan dolayı —- haksız faiz tahakkuk ettiğini, müvekkilinin yanlışlığın düzeltileceği umudu ile ——– dosyasındaki takibe itirazda bulunmadığını, sorun çözümlenmeyince cebri icra tacizi ile karşı karşıya kaldığını iddia ederek; —— sayılı dosyasının ihtiyati tedbiren teminatsız olarak durdurulmasını, bu mümkün değil ise uygun bir teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile—-sayılı dosyasında takibe konulan asıl alacak ——- takipten sonra işleyecek faizin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetii olduğu, bundan dolayı dolayı %20 oranında icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– nolu sözleşme ile davacıya yüklenen bedellerin doğru olduğunu, aynı yerde daha önce —– numaralı sözleşme ile —- numaralı sayaçtan su kullanmakta iken —- tarihinde —- sözleşmeyi iptal ettiğini, —- tarihinden sonra ise davacı——– nolu sayaçtan fiilen su kullanmasına rağmen ancak —— tarihinde kira kontratı ile kuruma müracaat ederek sözleşme yapmak istediğini, geçen süre içerisinde sayacın işaretinin ———– ilerlediği bilgisinin sözleşme yapmadan önce bildirildiğini, davacı bilgisi dahilindeki bu harcamadan doğacak tüm kanuni sorumluluğu kabul ettiğini kira kontratının üstüne yazarak beyan ettiğini ve yazılı onay verdiğini, onaydan sonra kullanıma binaen tüketime karşılık tahakkuk eden bedelin yüksek olmasından dolayı itirazı sebebi ile —- sayacın test işlemine gönderildiğini ve sayacın ——- doğru çalıştığının tespit edildiğini, kullanılan su miktarına karşılık faturaların ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin borçtan iptal olduğunu, taşınmazda sunulan hizmetin faydalananın dava konusu bedelden kullanıcı sıfatı ile sorumlu olduğunu, ——- göre sorumlu olduğunu savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,———- sayılı takip dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, davacı ile davalı arasında imzalanan abonelik sözleşmesi ve buna ilişkin tüm kayıtlar ile davacının tüm sigorta kayıtları —- celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış,—— dosyası ile —— dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası arasında alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı tarafça ilk olarak——-sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, —- tarihli celsede davanın takipsiz bırakılması sebebi ile dosyanın işlemden kaldırıldığı, 3 aylık süre içinde yenilenmediği ve davanın —- açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüş, karar —- tarihinde kesinleşmiş, ilgili mahkemece kesinleştirme işlemi —- tarihinde yapılmış, mahkememizde davanın —- tarihinde açıldığı görülmüş ise de—————bir çok kararında vurgulandığı üzere davanın açılmamış sayılması kararı, temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın ———- kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava, başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya—-ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar. Aynı şekilde derdestlik, bir —-dava şartıdır —- bir dava şartı noksan olmasına rağmen esasa girilmiş ve dava sırasında o dava şartı noksanlığı ortadan kalkmış ise, hüküm anında bütün dava şartları tamam olduğundan, davanın esası hakkında karar verilmelidir. Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Menfi tespit talebine konu, —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- borçlusunun —olduğu; takibin —asıl alacak ve —- işlemiş faiz toplamı —— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği; süresinde itiraz edilmediği görülmüştür.
Taraflarca talep edilen deliller toplanmış, davanın niteliği gereği uyuşmazlığın çözümü teknik değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya alanında uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —-tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen —- tarihli raporda özetle:” Davacı—– tarihinde işyeri kira kontratı ile faaliyete başladığı adrese su aboneliği için davalı idare — tarihinde sözleşme akdettiği,—- adreste eski abone dava dışı —–fesih tarihi — talihinden son okuma tarihi —- tarihine kadar —- tüketim hesaplayarak —–tüketimini davacıya faturalandırdığı, ancak davalı —- önceki abone dava dışı ———–tarihinden davacının kontrat tarihi —- tarihine kadar geçen yaklaşık —- süre zarfında —–boş olduğu anlaşılan adreste idarece resmi bir su tüketim tespiti zaptı tutmadığının anlaşıldığı, kapatılan abonelikte mührün ve su kapatma malzemesinin yerinde bulunup bulunmadığı kontrollerinin periyodik olarak yapıldığını gösteren bir belge bulunmadığı, adreste —– tarihi öncesi aylık periyodlarda tüketim tespiti yapmamış olmasının davaya konu su kullanım döneminin ve suyu kullananın tespitine imkan sunmadığının görüldüğü, dosyaya sunulan davacının —– resmi kayıtları incelendiğinde bu süre zarfında davacının farklı bir yerde bordrolu olarak çalıştığının görüldüğü, su tüketim raporlarından tüketim kıyaslaması yapıldığında ise, eski abone dava dışı———- abonelik başlangıcından, su tüketimini sonlandırdığı —– fesih tarihine kadar geçen —–süre zarfında ancak —–kullanımının olduğunun görüldüğü, davacının ise tüketim ortalamalarının aylık— ortalama aylık yaklaşık—- olduğunun görüldüğü, adreste gerçekleşen tüm su tüketimleri analiz edildiğinde davacının — günlük süre zarfında —-tüketim bedeli olarak — tüketmesinin teknik olarak mümkün olamayacağının görüldüğü, davacı — davalı —- imzaladığı su aboneliği sözleşmesi kapsamında toplam su tüketiminin—-tutarında asıl alacak olduğu, alacağa işleyen gecikme zammı tutannın —-olduğu, tüm hesaplamalar neticesinde davacının davalı—-borcunun—— olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça —— tarihli kira sözleşmesi imzalanarak davaya konu su kullanımı hizmeti verilen iş yerini kiraladığı, teknik bilirkişiler tarafından da raporda tespit edildiği üzere icra takibinde talep edilen miktarda su tüketimi yapılmasının, —– önce kiraladığı iş yerinde, —– boyunca davacının tüketmesinin mümkün bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafça davalının önceki dönem borcuna ilişkin kabulü olduğu yönünde savunmada bulunulmuş ve iş yeri kontratının üst kısmında davacının el yazısı ile ”Dükkan numaramın —- olduğunu beyan ediyorum. Doğacak tüm sorumluluğu kabul ediyorum” imzalı not yazılı olduğu görülmüş ise de abone olmak isteyen kişinin kendisine ait olmayan geçmiş dönem borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve idarenin de sırf bu sebeple sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı göz önüne alındığında ve davalı idarece resmi bir belge ile ilk okuma tespit yapıldığının görülmediği, davacının hizmeti alım öncesi önceki dava dışı kiracının terk metre küp değeri olan —– bilgisinin davacıya verildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi bu hususun davacı tarafça da kabul edilmediği anlaşıldığından davalının itirazının yerinde olmadığı, davaya konu iş yerinin önceki kiracının sözleşmesinin fesih tarihi olan — tarihi ile davacı ile imzalanan —— mukavele tarihine kadar kiraya verilmediği ve bu süre zarfında davalı idarece adreste su kullanımı tespitinin yapılmadığı, yine dosyaya gelen evrakların incelenmesinden davacının bu süre içinde dava konusu iş yeri dışında başkaca iş yerinde çalıştığının görüldüğü, teknik bilirkişilerce yapılan hesaplama sonucu davacının davalıya—- asıl alacak olduğu ve —gecikme zammı olmak üzere toplam —– borcunun olduğu anlaşılmakla, bu miktarlar dışında kalan asıl alacak ve gecikme zammından davacının sorumlu olmadığı, davalı idareye borcunun bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, davaya konu —–sayılı icra dosyasında takip konusu yapılan —– asıl alacağın —- bölümü ile takip konusu yapılan —- işlemiş faiz alacağının —-bölümü olmak üzere toplam —–alacak yönünden davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin takip konusu — asıl alacak ve —- zammı olmak üzere toplam ——-alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin isteminin reddine, tedbir kararı verilmediği görülmekle davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine, davalının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu dosya kapsamı ile ispat edilmediğinden davacının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
Davaya konu —- sayılı icra dosyasında takip konusu yapılan —- asıl alacağın — bölümü ile takip konusu yapılan — işlemiş faiz alacağının —- bölümü olmak üzere toplam —— alacak yönünden davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin takip konusu 309,71 TL asıl alacak ve 79,68 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 389,39 TL alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin isteminin reddine,
2-Taraf vekillerinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 967,77-TL karar harcının davacı tarafça peşin yatırılan 248,60-TL’den mahsubu ile eksik kalan 719,17-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 248,60-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 225,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.066,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.011,32-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 389,39-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2020