Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1211 E. 2021/82 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1211 Esas
KARAR NO : 2021/82
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalıdan olan alacağının tahsili için —– sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, icra takibine konu —-cari hesap ilişkisinden kaynaklanan para alacağı olduğunu, davalı tarafın iş bu borcun —- kısmı için mutabık olduğunu davacı şirkete gönderdiği belge aracılığıyla borcu kabul ettiğinin açık olduğunu, fakat davacı şirketin davalı taraftan alacağının mutabık olunan miktardan fazla olduğunu, ekte sunulan faturalardan dan anlaşılacağı üzere davalı tarafından davacıya — tarihinde —-değerinde olmak üzere üç ayrı borç ilişkisine girildiğini ve toplam alacağın —- olduğunu, bahsi geçen faturaların davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafından faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı şirketin—– ödeme yaptığını, bunun dışında bir ödeme yapmadığını beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında dava konusu edilen alacak iddiası hakkında mutabakat ifade eden herhangi bir belge gönderimi, mail yazışmasının gerçekleşmediğini, mutabakat iddiasına delil olarak sunulan belgeler incelendiğinde, herhangi bir şirket kaşe/imasının bulunmadığını, teyit edilme imkanı olmayan ve davalı şirket tarafından kabul edilmeyen mail yazışmasının delil olarak gösterildiğinin görüldüğünü, dava konusu borca ilişkin mutabık kalındığı iddiasının tamamen soyut ve dayanaksız olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin daha önce davacıya ödemiş olduğu tutarın —- olduğunu, herhangi bir mutabakat beyanı var ise de zaten ödemiş olduğu bu miktara ilişkin olduğunun açık olduğunu, davacının davaya dayanak icra takibi dosyasında cari hesaba dayandığını, cari hesap ilişkisine dayanılan takiplerde kat hesabı ve mutabakatın varlığının zorunlu olduğunu, diğer yandan cari hesaba ilişkin mutabakat olmamasına karşın dava dilekçesinde sunulan faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği, bahsi edilen hizmetin verilip verilmediğinin değerlendirmeye alınmak suretiyle bu hususun açıklığa kavuşacağını, ayrıca davacının fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir belge de ibraz etmediğini beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —– edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine dava edilen konusu cari hesap ilişkisi dayanak gösterilmek suretiyle —- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —-tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda; davacının— yılı ticari defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan—- alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında davalı tarafından sipariş edildiği belirtilen malların davacı tarafından davalıya tesliminin yapılıp yapılmadığı, cari hesap alacağından bakiye bedelin ödenmediği iddiası ile başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre: taraflar arasında karşılıklı edimleri içeren ve vekalet sözleşmesi ile eser sözleşmesine ilişkin hükümleri barındıran kanunda yer almayan —- sözleşmesi mevcut olduğu, davacının üstlendiği yükümlülüğün davalı ile 3. kişi arasındaki iş görmeyi sağlamak olduğu ve somut uyuşmazlıktaki edimlere vekalet sözleşmesine ilişkin kanuni hükümlerin uygulanması gerektiği, davacının işletme defteri tuttuğu, söz konusu defterin delil vasfını haiz olmadığı, davalının —- yılları ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafından düzenlenen takibe dayanak —- tutarındaki faturanın davacı defterinde yer aldığı ancak davalı ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, söz konusu faturanın davalıya teslimine ilişkin herhangi bir delilin de sunulmadığı, sunulan e posta çıktılarında davacının davalı ile — dava dışı şirketin—ikramlar için toplamda—- anlaşıldığı, her iki yan ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafından davacıya— yapıldığının uyuşmazlık konusu olmadığı, dava konusu edilen—-belirlenen bedelin ise—- olduğu; davalının onay verdiği fiyat dikkate alındığında davacının davalıdan bakiye ve —- edebileceği, her ne kadar davalı yanca davacının ayıplı ifada bulunduğu iddia edilmiş ise de TTK 18/3 kapsamında ayıbın ihbar edildiğine dair bir delilin sunulmadığı, davalı ile 3. Kişi arasındaki e posta yazışmalarının da bu kapsamda ayıp bildiriminin yapıldığı anlamına gelemeyeceği, dolayısı ile davacının iş görme edimini ifa ettiği ancak yukarıda yapılan izah kapsamında davalıdan ancak—- talep edebileceği, fazlaya ilişkin istemin reddi gerektiği kanaatine varılarak: davanın kabulü ile; —– sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —- sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın haksız ve alacağın likit olduğu değerlendirilerek; takdiren alacağın %20 si oranında hesaplanan 784,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 267,93-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 47,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 220,53 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 83,28-TL ilk masraf, 52,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 735,78-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.922,32-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021