Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1208 E. 2022/321 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1208 Esas
KARAR NO: 2022/321 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu davalının müvekkile olan borçlarından dolayı — dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip — asıl alacak ile aylık —— üzerinden açıldığını, tarafların uzun zamandır ticaret yaptıklarını, müvekkil ile borçlu arasında yemek hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, bu çerçevede cari hesap ilişkisi bulunduğunu, borçlu vekili tarafından dosyaya verilen itiraz dilekçesinde de ticari ilişkiyi açıkça kabul ettiğini, söz konusu borçla ilgili bir mutabakatın olmadığını ve alacağın likit olmadığını gerekçe göstererek takibe itirazlarını sunduklarını, borçlunun takibi sürüncemede bırakmak için kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, yapılan sözleşme gereğince müvekkilin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, borçlunun müvekkilden fatura karşılığı —– aldığını, müvekkil tarafından faturalar kesildiğini ve ticari defterlere işlendiğini, bu ticarete dair borçlu firma tarafından müvekkile bir kısım ödemeler de yapıldığını, ancak davalı tarafından müvekkile bu ilişki içerisinde uzun zamandan beri ödeme yapılmadığını, sözleşmede ödemelerin nasıl yapılacağının açıkça yazılı olmasına rağmen, bakiye borcun ödenmesi için borçluya ayrıca ——–yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilmiş, ödeme yapması için makul bir süre de tanındığını, ancak borçludan borca ve bakiyeye bir itiraz gelmemiş herhangi bir ödeme de yapılmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz bir şekilde icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve haksız bir şekilde itiraz eden borçlunun en az %20 oranında icra inkâr tazminatına mahküm edilmesini istemek için huzurdaki bu davayı açmak gerektiğini beyan edip davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli borçlunun asıl alacağın 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu itirazın iptali davasının reddini talep ettiklerini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında uzun süredir devam eden yemek hizmetleri sözleşmesi olduğunu, tarafların bu ilişki içerisinde karşılıklı edimler yüklendiklerini, davalı firmanın edimleri yerine getirdiğini, davacı tarafından fatura yollanmadığını, taraflar arasında mutabakatında olmadığını, davacının iddia ettiği faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalı şirketin gerekli ödemeleri yerine getirdiğini beyan edip davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ——— sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, Davalı tarafın — dosya arasına alınmış, ——- celp edilerek dosya arasına alınmış, Davacı tarafın takibe dayanak faturalar ve faturalar üzerinde numaraları yazılı irsaliyeler dosya arasına alınmış, davacıya ait nüfus kayıt örneği dosya arasına alınmış, —– tarihli bilirkişi ek raporu raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı tarafından ibraz edilen —— usulüne uygun olarak yaptırıldığı. Davacı defterlerinin ——- olduğu, Davacı lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, Davalı şirketin ticari defter ve belgelerini, inceleme günü olan —- tarihinde ibraz etmemesi üzerine gerekli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, Davacının ticari defter ve dayanaklarına göre —– tarihi itibariyle kaydi olarak — davacı’nın davalı şirketten alacaklı olduğu, davacının — tarihinde — dosya ile davacı alacaklı davalı borçlu aleyhine —– üzerinden icra takibinde bulunduğu, davacı tarafından davalı şirkete —- nolu ihtarnamenin düzenlendiği, İhtarname davalı şirkete —- tarihinde —– edildiği, davalının takip tarihinden önceki —- bağlılık ilkesi gereği Davacı’nın Davalı şirketten — üzerinden başlattığı talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalı şirketten —- işlemiş faiz toplam —- talep edebileceği davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen yemek faturalarında ‘TESLİM ALAN ya da TESLİM EDEN bölümlerinde herhangi bir imzaya rastlanmamıştır. Yine dava dosyasında davacının davalıya düzenlemiş olduğu herhangi bir irsaliyeye de rastlanmamıştır. Davacının davalı şirkete dava konusu faturalardaki yemekleri teslim edip etmediği, davalı şirketin faturalardan sonra davacıya yapmış olduğu ödemelerin fatura içeriklerini kabul anlamına gelip gelmediği ilişkin takdirin ise ——ait bulunduğu Davacı tarafından icra dosyasına yapılan itirazda “Alacaklı ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olup; söz konusu ticari ilişki kapsamında hesaplara ilişkin mutabakat sağlanmamıştır. Ayrıca takibe konu alacak likit değildir,” denilmek suretıyle —- dosyasına itiraz edilmiştir. Davalı şirket tarafından yapılan bu itirazında hukuki değerlendirmesinin —-ait bulunduğu, Davacı’nın Davalı Şirketten takip tarihinden sonra talep edebileceği faiz ve diğer icra masraf ödemelerinin miktarının kapak hesabı ile miktarının infaz anında icra müdürlüğünce hesap edileceği,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Davalı şirketin ticari defter ve belgelerini, tekrar incelemeye ibraz etmediği, davalı firmaya ulaşılamadığı, firmanın belirtilen adreste olmadığı, firmanın kapalı olduğu, bu sebepten ötürü gerekli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, Tarafların —– birbiri ile örtüştüğü, davalı şirketin faturaları —- beyan etmiş olmasının fatura muhteviyatı malzemeleri teslim aldığına kari teşkil ettiği, Davacının ticari defter ve dayanaklarına göre — takip tarihi itibariyle KAYDİ olarak —Davacı’nın Davalı —- tarihinde —–Sayılı dosya ile davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine —– üzerinden icra takibinde bulunduğu, Davacı tarafından davalı şirkete —-nolu ihtarnamenin düzenlendiği, İhtarname davalı şirkete — tarihinde tebliğ edildiği, davalının takip tarihinden önceki — işlemiş faiz talebine ilişkin takdirin — ait olduğu, Davacı’nın Kaydi olarak — alacaklı olmasına rağmen davacının takibi —işlemiş faiz toplam: —–talep edebileceği, davacının davalı şirketten takip tarihinden sonra talep edebileceği faiz ve diğer icra masraf ödemelerinin miktarının kapak hesabı ile miktarının infaz anında icra müdürlüğünce hesap edebileceği, davacı’nın icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise —- ait bulunduğu,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran —— taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları —- üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların—- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davalı tarafından —bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip —– bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. —-
Davacı tarafından dava konusu fatura alacağı yönünden işlemiş faiz talep edildiği anlaşılmaktadır. Fatura alacağı yönünden işlemiş faiz talep edilmesi için kural olarak karşı tarafın temerrüte düşürülmesi gerekmektedir. Faturada yazılı miktarın kesinleşmesi ile borcun ödenmesi istenebilir hale gelmekte ise de, kesin vade yok ise borçlunun BK’nın 101/1. maddesi hükmü uyarınca ödeme talebi ve miktar içeren bir ihtar ile ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda, BK’nın 101/2. maddesi hükmüne uygun olarak, taraflarca kararlaştırılmış kesin bir vadenin varlığı da iddia edilmiş ve kanıtlanmış değildir. ——
Taraflar arasındaki ———–Ödemede gecikme olması durumunda aylık —— vade farkı uygulanacaktır.” denilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alındığında kesin vadeden bahsedilemeyeceği açık olup faturaların vade tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edilebilmesi mümkün değildir. Eldeki dava da, davacı tarafından dava konusu fatura alacakları yönünden davalıya —– numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname gereği temerrüt tarihinin —-tarihi olduğu, takip tarihinin —- tarihi olduğu anlaşılmaktadır. O halde davacı tarafından davalının temerrüte düşürüldüğü tarihten itibaren takip tarihine kadar —- tarihleri arasında taraflar arasındaki sözleşme gereğince aylık —–oranında işlemiş faiz talep etmesi mümkündür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında bu yönde herhangi bir hesap yapılmadığı, anılan hususun basit bir hesapla yapılması mümkün olduğu anlaşılmakla;
—- tarihleri arasında;
Anapara:—-
Faiz oranı; Aylık —
Faiz Tutarı: —-
Getiri Oranı: —
Vade Sonu Toplam: —– olarak hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, davacının mahkememizce hesaplanan tutar yönünden işlemiş faiz talep edebileceği, aşan kısma yönelik davacı taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —– işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek aylık —- faiz oranı üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. — Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, —- işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek aylık—– oranı üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 18.756,36-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.702,39-TL harç ile icra veznesine yatırılan 1.532,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.521,21-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.702,39-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90 -TL başvuru harcı, 5,20 -TL vekalet harcı, 156,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.197,1‬0 -TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.072,24-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 27.670,39-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/04/2022