Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1187 E. 2023/520 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1187
KARAR NO : 2023/520

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– bünyesinde 1994 yılında kurularak iş hayatına başlayan oteller zinciri olup, müvekkiline ait “—-” ve “—-” markalarının aynı zamanda —– nezdinde 51 ülke çapında tescil edilerek uluslararası manada koruma altına alındığını, ayrıca TPE YDİK tarafından bildirimlerle bu markaların tanınmış marka olarak tesciline karar verildiğini, davalının ise, müvekkilinin sahibi olduğu —–ve—– tesisleri de dahil olmak üzere yurtiçinde ve yurtdışında turizm sektöründe faaliyet gösteren konaklama tesisi, restoran ve havayollarını görüntüleyen, misafir yorumlarını kaydeden ve misafirlerden gelen geri bildirimler doğrultusunda konaklama tesislerini puanlamaya tabi tutarak sıralayan bir platformu —- alan adlı internet sitesi üzerinden işletmekte olduğunu, ancak davalının birkaç yıldan bu yana, —- ve —- otellerinin sıralamalarında misafir yorumları ile örtüşmeyen suni düşüşler, başka otellere ait olan yorumların —- otellerine ait sayfalarda yer alması ve bu yorumların kaldırılmasında yaşanan aksaklıklar, gecikmeler dolayısıyla ciddi sorunlar yaşandığını ve yaşanmaya devam etmekte olduğunu, son olarak otel çalışanlarınca çalıştıkları oteli öven ve otel sıralamalarını değiştiren personellerin tespit edildiği gerekçesiyle 2018 yılı Ağustos ayında—oteli hakkında müeyyide uygulanarak uyarı metni yayınlandığını ve otelin sıralamasının suni olarak düşürüldüğünü, yine —-otelinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin sıralamasının suni olarak düşürüldüğünü, davalı şirket yöneticilerinin talebe rağmen somut bir açıklamada bulunmadıklarını, bu şekilde müvekkilinin uzun yıllar boyunca hizmet kalitesine verdiği önem, yapılan ciddi pazarlama faaliyetleri, yurtiçi ve yurtdışında alınan yüzlerce ödül sonucu yaratmış olduğu ——Marka değeri ve müşteri nezdindeki itibarının davalı şirketin TTK 55/1-a maddesi uyarınca haksız rekabet niteliğindeki kusurlu filleri dolayısıyla zedelendiğini ileri sürerek HMK 61/1 m. kapsamında öncelikle dava süresince davalının haksız rekabet oluşturan ve müvekkili ticari itibarının zedelenmesine yol açan fillerinin ve—–internet sitesinin kullanımının tedbiren durdurulmasına, haksız rekabetin tespitine, davalının haksız rekabete yol açan eylemlerinin sona erdirilmesine, 50.000-TL manevi ve şimdilik 10.000-TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— sitesi ve—–gibi diğer yerel siteleri üzerinden sunduğu çevrimiçi platformun (“—–” ya da —- İnternet Sitesi’) kullanımına ilişkin olarak Davacı ile —- arasındaki hukuki ilişki, —- linkinde erişilebilir olan —Web sitesi şartları, Koşulları ve Bildirimleri (“Kullanım Koşulları”) ile düzenlendiğini, bu hususun Kullanım Koşulları’nda yer alan “Sözleşme” maddelerinin tümünü tümünü kabul edilmesi koşuluyla sunulduğunu, dolayısıyla Kullanım Koşulları, taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen kurallar bütünü olarak kabul edilmesi gerektiğini, Kullanım Koşulları bir yetki sözleşmesi de içerdiğini, Yetki sözleşmesi bakımından Kullanım Koşulları’nda davacı, —– Platformu’nun kullanımından doğan ya da bununla ilişkili olan, sözleşmesel ya da sözleşme dışı, her türlü uyuşmazlık bakımından —-, — mahkemelerinin münhasır yetkisini kabul ettiğini, ayrıca Kullanım Koşulları’nda yer alan söz konusu yetki sözleşmesinin, Davacı’nın —– mahkemelerinin münhasır yetkisini kabul etmiş olmasının Türk hukuku kapsamında 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun (“MÖHUK”) “Yetki Anlaşması ve Sınırları” başlıklı 47. Maddesi uyarınca geçerli ve uygulanabilir olduğunu, Türk mahkemelerinin huzurdaki dava bakımından yetkili olmadığını, aksi kabul edilse dahi, huzurdaki davada uygulanması gereken maddi hukukun Türk hukuku olmadığını, —-eyaletinin hukuku olduğunu, davacı, —- platformu’nda—- Otelleri ile ilgili olarak, otel personelinin yaptığı herhangi bir sahte yorum olmadığını ve dolayısıyla sahte yorumlara istinaden uygulanan yaptırımın haksız olduğunu iddia ettiğini, ancak davacının sorumlu olduğu ve yaptırım gerektiren çok sayıda sahte yorumun mevcut olduğunun kesin delillerle tespit edildiğini, —–, seyahat alanında, yaklaşık 8 milyon konaklama yeri, havayolu şirketi, deneyim ve restoranı kapsayan 702 milyonu aşkın yorum ve görüşün bulunduğunu, böylece, konaklama yeri bulma, uçuş ayarlama, yapılacak şeyler ve yemek mekânı bulma konusunda karar verme aşamasında olan gezginlere yardımcı olmayı amaçladığını, —– markalı siteler, 49 pazarda sunulmakta olup aylık ortalama 490 milyon farklı ziyaretçiden (her biri, her seyahatin tadını doyasıya çıkarmak isteyen) oluşan, dünyanın en büyük seyahat topluluğunu barındırdığını, kimi zaman bazı kişiler, hileli yorum göndermeye çalışarak —- sistemini aldatmayı denediklerini, işletmelerin kendi işletmeleri için olumlu yorum yazmak (veya kendi adlarına bunu yapacak kişileri bulmak) ya da rakip işletmeler hakkında olumsuz yorum yazabildiklerini, bu tür faaliyetler hileli davranış kapsamına girdiğini, —–, internet sitesinde yapılan hileli faaliyetleri tespit etme ve engelleme işlemleri için büyük miktarda zaman, çaba ve para yatırımı yaptığını, —–, yorum girişi faaliyetlerinin tespit edilmesini ve önlenmesini ve özellikle de sahte yorumları, zaten olması gerektiği gibi, son derece ciddiye aldığını, şirketin sahte yorumlara karşı mücadele etmek için karmaşık bir sistem geliştirmesinin ve de bu şekilde sahte yorum giren işletmelere ve özellikle de sahte yorumlara ceza uyguladığını, —– için kırmızı ceza bildirimi gösterdiğini ve de hiçbir gerekçe olmaksızın davacının otellerini, yani —- ve —–,—–Platformu’ndaki sıralamasını suni bir şekilde düşürdüğünü iddia ettiğini, ancak —- sıralamasındaki düşüşün sebebi, —— sistemleri tarafından tespit edilen hileli faaliyetler, yani sahte yorumlar olduğunu, 2016 yılından bu yana davacıya bu hileli faaliyetlere ilişkin bildirimde bulunmak ve davacıyı uyarmak amacıyla, toplam on (10) adet yazı gönderildiğini, —-, söz konusu uyarıları dikkate almadığını,—-Bakımından; davacının—— ilişkin iddiaları, —– platformunda bu otel için kırmızı ceza bildiriminin gösterilmesine ve de —– sıralamasındaki düşüşe ilişkin olup, yorum sahteciliği tespit edilmesine karşın bu konuda hiçbir şekilde yapıcı bir tutum göstermediğini ve işbirliğinde de bulunmadığını, tüm bu sebeplerle, —–Kullanım Koşulları çerçevesinde bir ceza uygulandığını, mahkemeden, —– tarafından “sahte yorum girişinin kanıtı” olarak sunulacak olan çalışmanın, gizli tutulmasını talep ettiklerini, davacı, başka otellerde kalmış olan ya da davacının otellerinde hiçbir zaman kalmamış olan kişilerin kötüleyici yorumlarının, hiç kaldırılmadığını ya da çok geç kaldırıldığını iddiasına ilişkin olarak —- neden ad kimlik doğrulaması kullanmadığını veya konaklama ile ilgili kanıt istemediğini, herhangi bir işletme —–raporlama araçlarını kullanarak yoruma itiraz edebilceğini, itiraz edilen yorumların —- denetleme ekibi tarafından değerlendirilerek yayınlanmaya devam ettiğini, veya kaldırılmasına karar verildiğini, davacı tarafından atıfta bulunulan yorumların (otel tarafından sunulan hizmete ilişkin gerçek ve ilk elden deneyimini paylaşan bir yorum olduğu tespit edilen bir adet yorum hariç olmak üzere) artık gösterilmiyor olması, —– tüm şikâyetleri dikkate aldığını ve gerekli işlemleri yaptığını kanıtladığını iddia ederek; davanın, Türk mahkemelerinin huzurdaki dava bakımından yetkisiz olması yönündeki itirazımıza istinaden reddedilmesini, mahkemenin yetkisizliğe ilişkin itirazımızı kabul etmemesi ihtimalinde, huzurdaki davada uygulanması gereken maddi hukukun —–eyaletinin hukuku olduğunun tespit edilmesini, mahkemenin yetkisizliğe ilişkin itirazımızı kabul etmemesi ve huzurdaki davada uygulanması gereken maddi hukukun —– eyaletinin hukuku olduğu yönündeki itirazımı da kabul etmemesi ihtimalinde, davanın Türk hukuku kapsamında esastan reddedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabettin tespiti, önlenmesi ve maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkindir.Davacı vekili; müvekkiline ait “—-” ve “—–” markalarının uluslararası manada koruma altına alındığını ve tanınmış marka olarak tesciline karar verildiğini, davalının ise, misafir yorumlarını kaydeden ve misafirlerden gelen geri bildirimler doğrultusunda konaklama tesislerini puanlamaya tabi tutarak sıralayan bir platformu işlettiğini, müvekkiline ait otellerle ilgili gerekçesiz şekilde uyarı metni yayınlandığını ve sıralama düşürüldüğünü, bunun da haksız rekabete sebep olduğunu beyan ederek, haksız rekabetin tespitini, önlenmesini ve uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiş; davalı vekili ise; davacının otelleri ile ilgili sahte yorumlar ve hileli davranışlar nedeniyle bu otellere geri bildirimde bulunduklarını, ancak davacının bu geri bildirimleri ciddiye almaması nedeniyle ilgili otellerle ilgili uyarı metni yayınlandığını ve cezai işlem olarak sıra düşürülmesi uygulandığını, site politikaları gereğince bu işlemlerin yapıldığını, bu işlemlerin haksız rekabet teşkil etmediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Davaya konu uyuşmazlığın; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği ve davalı şirketin de kabulünde olan davacı şirket bünyesindeki bir kısım otellerin davalı platformu nezdinde popülerlik sıralamasına müdahale edilmesinin, sahte yorum ve popülerlik göstergelerine davacı tarafından müdahale edildiğini gösterir kırmızı şablon uyarı metninin davacıya ait bir kısım otel sayfalarının başında gösterilmesine ilişkin eylemlerin haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği, bu eylemlerin davalının iddiaları doğrultusunda davacı tarafın davalı şirket ile arasındaki kullanım şartlarına aykırı davranmasının sonucu olarak cezai müeyyide niteliğinde olup olmadığı, yine davacı tarafın iddiaları doğrultusunda davalı tarafından davacı şirkete yönelik olmayan şikayetlerin davacıya ait otel sayfalarında hiçbir teyit prosedürü olmaksızın yayınlanıp yayınlanmadığı ve uyarılara rağmen kaldırılıp kaldırılmadığı, davacı şirketin haksız rekabet nedeniyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tanık —– beyanında; “Ben —–ve —- otellerinin müşteri ilişkileri yöneticisiyim. Benim görevim ekibimle beraber turizm sektöründe iş yapan şirketlerin puanlandığı ve yorumlandığı ulusal ve uluslararası siteleri takip etmektir. Davalı olan—– isimli sitede bizim günlük yorumları takip ettiğimiz sitelerden biridir. Biz bu sitede otellerimizle ilgili yayınlanan tüm yorumları günlük okur cevaplanması gereken yorumlara cevap verir veya gerekli işlemleri yaparız. —–isimli bizim kullandığımız ve internetteki mevcut bütün sitelerden otellerimizle ilgili yorumları toplayıp kendi veri tabanında saklayan bir program mevcuttur. Biz gerektiğinde bu programla da karşılaştırma yapıyoruz. Çünkü esas sitede bazen yorumlar silinmiş veya kaldırılmış olabiliyor. Ancak bizim kullandığımız —– isimli program yorumları yazıldığı an kayıtettiği için biz silinmiş yorumları da görebiliyoruz. Bizim —- ve —-isimli otellerimizin sıralamaları bir günde çok ciddi şekilde düştü. Bahsettiğimiz sitede ve davalı sitenin arka planında yaptığımız araştırmada da bu düşüşe neden olabilecek herahangi bir kötü yorum ve puanlama saptayamadık. Bu denli büyük bir düşüşüsün yaşanması için çok sayıda düşük not verilmesi gerekir. Zira —-oteli 4 den 14. Sıraya,—–oteli ise 1 den 7 sıraya düştü. Aynı zamanda —–otelinin davalı şirket sitesindeki sayfasına kırmızı şerit ile otelimizin yorumlarına müdahale edilmiş olabileceğine dair bir ibare konmuştur. Biz bu işlemlerin üzerine davalı siteye otellerimizin sıralamasındaki düşüşün sebebini 20 Ağustosta sorduk. Ertesi gün gelen cevapta Türkçe bilen çalışanlarının o an için müsait olmadığı başka bir dilde bilgi alınmak istenirse yardımcı olunabileceği söylendi. Aynı gün talebimizi — olarak ilettik. Ertesi gün cevap gelmeyince hatırlatma maili gönderdik.Bir gün sonra gelen cevapta otelimize dair yapılan bazı yorumların normal kullanıcı yorumlarından oldukça farklı yorumlar olduğu ve bu yorumların silindiği bildirildi. Biz bahsettiğimiz —– programı ile de kontrol ettik ve müşterileri manüpüle iddiasına temel olabilecek bir yoruma rastlamadık. Sildikleri ve yaptırıma neden gösterilen yorumların ne olduğunu defalarca sormamıza rağmen gizlilik gerekçesi ile bize herhangi bir cevap vermediler. Bu yazışmalar Kasım ayına kadar sürdü. Bu arada bizim sıralamamızı düşürmeye devam ettiler. Bunun nedenini sorduğumuzda yorum trafiğinde normal kalıba uymayan yorumlar tespit edildiği, eğer çalışanlarınızdan veya çalıştığınız ajanslardan buraya yorum yapan varsa —— sitesinin kullanım koşullarını okumalarını sağlamamızı istediler. Ben bu şirkette 2013 yılından beri çalışırım. O günden bugüne kadar davalı gibi yorum sitelerinin kullanım koşulları ve gizlilik güncellemelerini sürekli takip eder bütün birimlerdeki arkadaşlarımızı da gönderir gerekli eğitimleri veririz. Buna rağmen biz davalı tarafa bahsettiği normal kalıp dışına çıkan yorumların ne olduğunu sorduğumuzda bize herhangi bir bilgi vermedikleri gibi bize açıklık getirirseniz listedeki düşürme cezanız indirime uğrayabilir şeklinde bir cevap verdiler. Biz bugün itibariyle dahi hangi yorumlardan dolayı bu yaptırıma tabi tutulduğumuzu öğrenebilmiş değiliz.Ben ifademde bahsettiğim işlemlere ilişkin görselleri de bilgilendirme amaçlı dosyanıza sunuyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —-beyanında; “Ben 2013 yılından beri davacı şirkette müşteri ilişkileri yönetim yardımcısı olarak çalışırım. Davalı şirketin sahibi olduğu —– isimli site gibi yorum sitelerini günlük olarak takip ederiz. Davalının sahip olduğu sitede bizim otelimize verilmiş olan 5 puanlık yorumların düzenli olarak silindiğini farkettik. Bir tesisin sıralaması güncel olarak aldığı yüksek puanlara göre belirlenir. Bizim otellerimizin de yeni tarihli yüksek puanları silindiği için sıralamalarımız düşmeye başladı. Bunnu sebebini sorduğumuzda ya gizli olduğu yada anormal bir trafik tespit ettikleri şeklinde cevaplar verdiler. 2018 yılında kendi kullandığımız —– isimli programla yaptığımız karşılaştırmada —- için — puanlık yorum mevcutken davalı sitesinde 929 adet 5 puanlık yorum mevcuttu.—– otelinde ise– puanlık yorumumuz olması gerekirken davalı sitesinde bu sayı — düşürülmüştür. Bu sebeple otellerimizin sıralaması sürekli düşmekteydi. Bunun haricinde — otelimizle ilgili bir kullanıcı dublex odada kaldığını spada—-isimli bir çalışanın kendisine uygunsuz bir teklifte bulunduğunu yorum olarak yazmış bunun üzerine biz davalı ile iletişime geçerek otellerinde dublex olmadığı gibi —- isimli bir çalışanlarının da olmadığı belirterek bu yorumun gerçeğe aykırı olması sebebiyle kaldırılmasını talep ettik. Ancak talebimizi red ettiler. Ben yorum yapan kullanıcının profiline girdiğimde aynı yorumu başka bir otel için yaptığı ve bizim otelimiz için yaptığı yorumun yanlışlık sonucu bizim otelin sayfasına gönderdiğini belirttiğini gördüm. Bu durumun ekran görüntüsünü alarak davalıya göndermem üzerine ancak o zaman ilgili yorum kaldırıldı. Ancak aradan geçen bir hafta yada 10 günlük süre içerisinde müşteriler bu yorumu görmüş oldu. Diğer yandan davalının açıkça saldırgan, ırkçılık ve bağnazlık içeren yorumları yayımlamayacağına ilişkin kendi yayınladığı bir kuralı vardır. Buna rağmen —- otelimizle ilgili ” ırkçılar, otellerinde — başka bir ulusu istemiyorlar” şeklinde bir yorum yayınlanmış. Aslında davalının filtresinden geçmemesi gereken onun kurallarına aykırı bu yorum yayına alınmış, itirazımıza rağmen kaldırılmamıştır. Bahsi geçen yorum ——olarak yayınlanmıştır. Davalı sitenin yapay zekasının bunu farketmemesi mümkün değildir. —–oteli ile ilgili bir kullanıcı havuzdan ve musluklardan gelen su nedeniyle enfeksiyon kaptıklarını belirtir bir yorum yapmış. Bizde bunun üzerine 2000 kişilik bir tesiste tek kişinin etkilenmesinin mümkün olmadığı bir sorun varsa birçok kişinin etkilenmesi gerektiği belirtilmiş ve gerekli test ve sertifikalarımız davalıya gönderilerek yorumun kaldırılması talep edilmiş olmasına rağmen yorumun kurallara uygun olduğu istersek gerekli açıklamayı yorumun altına yapabileceğimiz beyan edilerek talebimiz geri çevrilmiştir. Bir diğer müşteri yorumunda ise —-otelimizde gece 2 ye kadar yüksek sesli müzik yayını yapıldığından bahisle 1 puan verilmiş bende bunun üzerine o kullanıcının profiline girdim ve ilk anlatttığım olaydaki gibi hemen hemen ayrı yorumun başka bir otel ile ilgili yapıldığını gördüm. Bu durumu davalıya bildirmeme rağmen yorumu kaldırmadılar. İlgili kullanıcı bizim otelimizde değil başka bir otelde kalmış ayrıca kaldığı otel tesisimizin arazisinin çok büyük olması göz önüne alındığında bizim otelimizden etkilenmesi mümkün olmayan bir yerdir. Bu duruma rağmen ilgili yorum ve puan kaldırılmamıştır. Davalının kötü niyetli kullanıcılara karşı şantaj bildirim şeklinde bir uygulaması vardır. Bazı misafirler talep ettikleri ekstra hizmetleri elde edebilmek için otelleri kötü yorum yapmakla tehdit etmektedirler. Bu kapsamda gerçekleşen bir olayda bizim bildirimimizden sonra davalı bize dönüş yaparak bahsettiğimiz olaya uygun bir yorum yazıldığını elimizde varsa başkaca kanıtları göndermemiz gerektiği aksi takdirde yorumun yayınlanacağı bildirildi. Davalı bizden ses veya video kaydı veya yazılı bir belge sunulmasını istemektedirler. Ancak yasal mevzuat gereği biz kişilerin ses ve görüntü kaydını alamıyoruz. Buna rağmen hastane raporu gibi gayet açık kanıtlar göndermemize rağmen yorumu yayıma aldılar. Ayrıca bu şantaj bildirim ekranını bizim bilmediğimiz bir sayıya ulaşıldığında kapatmaktalar. Biz büyük bir otel olduğumuz için bu tarz olaylarla çok sık karşılaşıyoruz. Ancak buna uygun olarak tarafımıza bildirim imkanı tanınmıyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında, gizlilik kararı kapsamında sunulan belgeler bilirkişilerce incelenerek rapor düzenlenmek üzere FSEK Uzmanı, Mali Müşavir, Bilişim Uzmanı ve Bilgisayar Mühendisi
bilirkişilerden oluşan heyete tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 24/12/2021 tarihli raporlarında özetle; “…Davacı yanın dosyaya verilerini sunmuş olduğu —– isimli programda, ayrı ayrı
olarak 25 Temmuz 2018 ve 11 Eylül 2018 tarihlerinde yapılan sorguda, —-Otele ilişkin olarak 4. Sıradan 14. Sıraya gerilemiş olduğu, —–Otelinin ise 1. Sıradan 7. Sıraya gerilediği görülmekle beraber, davacı yana ait her iki otelin “—Skoru” değerinde Ağustos 2018 tarihinde düşüş olduğunun gözlemlendiği; Davalı … sistemleri üzerinde yapılan inelemede, davalı …’hazırlamış olduğu ve Sayın Mahkeme tarafından gizliilik kararı verilen çalışma çerçevesinde yapılan teknik incelemelerde, bu çalışmanın davalının iddialarını
destekleyecek şekilde davacıya ait —-ve —- işletme
profillerine doğrudan otel çalışanlarınca yorum girişi yapıldığını net olarak tevsik ettiği (belgelediği); dosya kapsamında bulunan belgeler incelendiğinde, taraflar arasında yapılmış olan
yazışmaların tamamı, davalı … tarafından animasyon kafe departmanı
çalışanları işaret edilerek ihlalli yorum girişinin yapıldığı, benzeri fillerin tekraredilmeyeceği yönünde güvence de verilmesi durumunda uygulanan müeyyidelerinhafifletileceği bildirildiği, buna karşın davacı tarafından belirtilen animasyon – kafe departmanlarından birebir görüşmeler yapıldığı, ihlal hususunda bir bulguya
rastlanamadığı, söz konusu ihlaller hakkında daha net/açıklayıcı bilginin —–tarafından sağlanması gerektiği konuları etrafında toplandığı; davacı tarafından, davalı uyarılarına istinaden, otellere ilişkin yorumlar üzerinde genel tarama yapıldığı, animasyon – kafe birimleri personelleri ile her ne kadar bire bir görüşmeler sağlandığı belirtilmiş olsa da, dosyaya ihlalli girişlerin tespitinin doğuracağı sonuçlarını içeren çalışan sözleşmesi mahiyetinde bir belgenin sunulmadığı görülmüştür. Davalı tarafından belirtilen uyarı maddelerine karşın davacı yan tarafından alındığı belirtilen önlemlerin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi
hususunda takdir Sayın Mahkemenizindir.
Davacı tarafın, davalı eyleminin TTK m. 55/I,a-1 ve 55/I,a-2 bentleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdürdüğü, raporumuzun teknik kısmında davacı otellerine ait hileli yorumların yapıldığı yönünde kanaatin oluştuğu, bu itibarla davalı tarafından gerek davacı otellerinin sıralamalarının düşürülmesinin gerek hileli yorumların
varlığına ilişkin uyarı metni konulmasının TTK m. 55/I,a-1 uyarınca kötüleme haksız rekabet hali kapsamında değerlendirilemeyeceği zira davalının beyanlarının yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici olarak nitelendirilemeyeceği; TTK m. 55/I,a-2 kapsamında yapılacak değerlendirmede de hileli yorumların varlığına
ilişkin tespitten hareketle, davalı açıklamalarının gerçek dışı veya yanıltıcı olarak nitelendirilemeyeceği bu itibarla bent kapsamında haksız rekabetin varlığından bahsedilemeyeceği, …” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.Sahte olduğu tespit edilen yorum sayısının gerçek yorumlara oranlanması, sahte olduğu tespit edilen yorumların yayınlanma sıklıkları, davalı tarafın genel şartnamesindeki yaptırım ölçütleri ve kriterleri birlikte değerlendirilerek yaptırımın ölçülü olup olmadığı, gereksiz yere incitici olup olmadığı, hatalı yorumların kaldırıldığı ve yayınlandığı tarih arasındaki sürelerin tespiti ile makul sürenin değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle ek rapor alınmak üzere dosya yeniden bilirkişilere tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 01/03/2023 tarihli ek raporlarında özetle; “…Kök raporda varmış olduğumuz kanaatlere ilave olarak, bilirkişi olarak
görevlendirildiğimiz bu dosyada; —– Oteli girilmiş olan 44 adet yorumun yüzde cinsinden %13.6 oranında
yayından davalı sistemlerince tarif edilen “Üye Hilesi”,”Şüpheli” ve
“Sahtekârlık/Dolandırıcılık (—-)” isimli filtrelemeler sonucu kaldırılmış olduğu,—–Oteli girilmiş olan 542 adet yorumun yüzde cinsinden %20 oranında yayından davalı sistemlerince yapılan yukarıda tarif edilen filtrelemeler sonucu kaldırılmış olduğu; dava dilekçesinde belirtilen, ——yorumlara ilişkin şikayetler konusunda
cevapsız kaldığına ve işlem yapmakta geciktiğine dair incelemelerde,
a. Davacı tarafından atıf yapılan “—- isimli kullanıcının 08.05.2018 tarihli yorumunun 14.05.2018 tarihinde yayına alındığı, 23.05.2018 tarihinde yayından kaldırıldığı, yorumun yayınlanma ve kaldırılma tarihleri arasında 8 gün 22 saat 46 dakikalık zaman farkı bulunduğu tespit edilmiştir.
b. Davacının belirtmiş olduğu “—-” isimli kullanıcının 16.09.2015 tarihli
yorumunun 18.09.2015 tarihinde yayına alındığı, söz konusu yorumun güncel durumda halen yayında olduğu, c. Davacı tarafından atıf yapılan “——” isimli kullanıcının yorumunun
26.08.2018 tarihinde yayına alındığı, 01.09.2018 tarihinde yayından
kaldırıldığı, yorumun yayınlanma ve kaldırılma tarihleri arasında 6 gün 7 saat 59 dakikalık zaman farkı bulunduğu tespit edilmiştir. Gereksiz yere inciticilik değerlendirmesinde dürüstlük kuralından hareket edileceği,
raporumuzun teknik kısmında belirtildiği üzere, —– Oteli için girilmiş olan 44 adet yorumun yüzde cinsinden %13.6 oranında hileli, şüpheli olduğu; —–Oteli için girilmiş olan 542 adet yorumun ise yüzde cinsinden %20 oranında hileli, şüpheli olduğunun davalı tarafça tespit edildiği, girilen yorumlardaki hata payı göz önünde bulundurulduğunda, davalının davacı şirket otellerinin sayfasında yer alan yorumlara karşı site ziyaretçilerine yönelik bir uyarı yayınlamasında, nihai takdir Sayın Mahkemenizde olmak üzere, haklı bir menfaati
bulunduğu sonucuna varılabileceği; —–” isimli kullanıcının 16.09.2015 tarihli yorumunun bu kişinin kendi tecrübesini yansıttığı, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca davacıdan hizmet alan kişilerin
karşılaştıkları kötü deneyimleri paylaşmalarının tek başına haksız rekabet teşkil etmesinin mümkün olmadığı; Davalı tarafça atıf yapılan kullanım şartlarında, tespit edebildiğimiz kadarıyla somut
olayda uygulanan yaptırımlara yer verilmediği, her ne kadar davalı tarafından davalıya mailler gönderilerek uyarıda bulunulduğu ve aykırılıkların düzeltilmemesi nedeniyle yaptırımların gerçekleştirildiği anlaşılsa da, söz konusu kullanım şartlarında tespit edebildiğimiz bir yaptırım bulunmamakta olup bu konuda nihai takdirin Sayın
Mahkemenizde olduğu, …” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.
Haksız rekabet, TTK m. 54-63 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK m. 54/1 hükmü haksız rekabet hukukunun amacını “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde belirterek, bu kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeyi vurgulamıştır. TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür.
TTK m.54/2’de; “…rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına
diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde belirtilmiştir. Zararın varlığı haksız rekabet bakımından zorunlu olmayıp zarar tehlikesinin mevcut olması yeterlidir.
TTK m.55’te başlıca haksız rekabet halleri örnekleyici şekilde sayılmıştır. Bir davranış veya ticari uygulama TTK m.55’te
sayılan hallerden birisinin kapsamına giriyorsa haksız rekabet teşkil eder. Huzurdaki uyuşmazlığa konu olayın kötüleme (TTK m. 55/I,a-
1) ve aldatıcı açıklamalarda bulunma (TTK m. 55/I,a-2) haksız rekabet hallerine uyup uymadığı incelenmiştir. TTK 55/1, a-1’de kötüleme; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını,
faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” olarak tanımlanmıştır. TTK 55/1-a-2’deki aldatıcı açıklamalarda bulunma ise; “Bir teşebbüsün kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri,
fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunması veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmesi” olarak açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, dürüstlük kuralına aykırı olarak nitelendirilen eylemlerin, davacı otelleri
sayfasında yer alan uyarı yazısı, davacı otellerinin sıralarının düşürülmesi ve davacı otellerine ilişkin yazılan gerçeğe aykırı yorumların kaldırılmaması olarak gösterildiği; bilirkişi raporundaki —- Programı sistem kayıtlarıteknik değerlendirmelerinden anlaşıldığı üzere; —– isimli otelin 25 Temmuz 2018 tarihinde —–
isimli programa göre —– popülerlik sıralamasının 93 otelin arasından 4. Sırada olduğu, 11 Eylül 2018 tarihinde 14. sıraya
gerilemiş olduğu; —- isimli otelin 25 Temmuz 2018 tarihinde —–
isimli programa göre —– popülerlik sıralamasının 25 otelin arasından 1. Sıradaolduğu, 11 Eylül 2018 tarihinde 7. sıraya
gerilemiş olduğu; —-yorum girişiyapıldıktan sonra yayımlanma öncesinde, girişi yapılan (yayınlanmaya aday) yorum hakkında sahte olup olmadığı yönüyle tespit etme sistemlerinin bulunduğu, yorum ya da yorumlar üzerine odaklanmasına sebep olan çeşitli kriterlerin uygulandığı,şüpheli (sahte olma ihtimali olan) yorumların bilgisayar sistemleri tarafından işaretlenerek, uygulanan filtrelere göre belirli başlıklar altında sınıflandırıldığı, bu aşamadan sonra insan
gözü/dikkati ile incelenmesi şeklinde süreç işletildiği; yorum girişi sırasında kullanılan cep telefonu bilgileri, tarayıcı modeline ilişkin detaylar, IP adresleri, konum, çerezler ve ekran çözünürlüğü gibi ortak özellikler ile kullanıcıların cihazlarıyla etkileşimine dayalı tanımlayıcıları oluşturan bir çok öğeyi değerlendirmeye kattığı, —-ve —– için yapılan incelemelerde doğrudan otel çalışanlarınca
yapılmış yorum girişlerin bulunduğunun tespit edildiği; davacı otelleri ile ilgili kötü deneyimlerin paylaşılmasının tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, zira bu tür yorumların müşterilerin subjektif beklentisine ve deneyimine dayalı olduğu, davacı ile ilgili olmayan yorumların makul sürede kaldırıldığı, davacı otellerinde çalışanlar tarafından yapılan sahte yorumlarla ilgili davacı ile iletişime geçildiği ancak davacının aldığı önlemlere ilişkin yazılı bir bilgilendirmeyi davalı ile paylaşmadığı, bu kapsamda davacı aleyhine uygulanan yaptırımların tüm dosya kapsamına göre kötüleme veye aldatıcı açıklamalarda bulunma kriterlerine uymadığı değerlendirilmekle, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL karar harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.878,52-TL harcın, alınması gereken 179,90-TL karar harcından mahsubu ile artan 1.698,62-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 158,12-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 9.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.