Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1176 E. 2019/833 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/73 Esas
KARAR NO : 2019/520

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/12/2015
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine genişletilmiş kasko sigorta poliçesiyle sigortalı dava dışı sigortalı —————- ait —- plakalı aracın sürücü —– sevk ve idaresinde iken 18/06/2015 tarihinde davalı idarenin sorumluluk alanında bulunan —- ——-sokaktaki yolda dönüş esnasında hiçbir uyarı levhası ve işareti olmaksızın yolun içinde bulunan direğe çarpması sonucunda hasara uğradığı, yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyasında görevlendirilen eksper tarafından yapılan incelemede sigortalı araçta 7.119,66-TL hasar tespiti yapıldığı, müvekkili tarafından sigortalısına 01/07/2015 tarihinde söz konusu tutarın ödendiği, kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda yolun yapımı bakımından sorumlu olan yerin kusurlu olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı; alınan eksper raporunda da aynı şekilde kusurun yolun bakım ve onarımından sorumlu olan belediyenin asli kusurlu olduğu tespiti sebebiyle TTK 1472 maddesi uyarınca söz konusu zararın davalı belediyeden ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın müvekkili belediyeye atfedilecek bir kusur bulunmaması sebebiyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, huzurdaki davada görevli ve yetkili mahkemenin İdare Mahkemeler olduğu bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile; davacı tarafından kasko sigorta teminatı kapsamında sigortalısına ödenen zarar bedelinin TTK.nun 1472. maddesi kapsamında davalıdan rücuen tahsili davasıdır.
Davanın geçirdiği safahat incelendiğinde mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 30/05/2017 tarihinde verilen karar ile somut uyuşmazlığın davalı belediyenin bakım ve onarım sorumluluğunda olan kara yolunda gerekli tedbir ve güvenlik önlemini almadığı gerekçesiyle açıldığı ve kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı belediyenin kara yolunun denetim ve gözetim faaliyeti sırasında oluşan zararın özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı, hizmet kusurundan kaynaklanan zarar yönünden açılan davanın İYUK 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak açılması gerektiği kanaati ile yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine karar verildiği mahkememizce verilen kararın taraflarca istinaf edilmemesi sebebiyle kesinleştiği ve davacı tarafından İstanbul — İdare Mahkemesine dava açıldığı, anılan mahkemece —— esas sayılı dosya üzerinden verilen karar üzerine yargı mercinin belirlenmesi için dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gönderildiği ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı tarafından — esas ve —- karar sayılı ilam ile uyuşmazlığın 2918 sayılı yasa gereğince kara yolunda gerçekleşen can ve mal güvenliği yönünden açılan tazminat davası olduğu ve bu yasa hükmü kapsamında açılan davalarda adli yargı mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu yönünde karar verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava açıldığı tarih itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp bilirkişi raporları alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu araca ilişkin malik kayıtlarını gösterir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü yazısı celp edilmiş, taraf vekillerince sunulan hasar dosyası, poliçe ve ekspertiz raporu ile birlikte diğer tüm deliller incelenmiştir.
Davacı ———Şirketi tarafından dava dışı—– ait — plaka sayılı aracın ———numaralı poliçe ile —- tarihleri arasında genişletilmiş kasko sigorta poliçesiyle sigortalandığı, söz konusu sigorta teminatı kapsamında aracın kasko değerinin rayiç bedel olarak belirlendiği ve poliçe genel şartları uyarınca aracın karayolunda uğrayacağı hasar ve zararın poliçe ile teminat altına alındığı görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ödeme belgesi incelendiğinde davacının 01/07/2015 tarihinde dava dışı sigortalısına 7.119,66-TL ödeme yaptığı; aracın celp edilen sicil kayıtlarında ise ticari nitelikte minibüs olduğu görülmüştür.
Deliller toplandıktan sonra dosya belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için dosya hasar ve trafik kazaları uzmanı bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi ——————— tevdi edilerek rapor alınmış anılan bilirkişi tarafından hazırlanan 29/03/2017 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler Mahkememizce HMK.282. maddesi uyarınca serbestçe değerlendirilmiş, denetlenerek benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– plakalı aracın yaptığı kazada araç sürücüsü ve davalının kusur durumları, kaza nedeniyle meydana gelen zarar miktarı, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalıdan rücuen talep şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre; davanın davacı sigortacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin TTK. nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tahsili talebi ile açıldığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ait —-plakalı minibüsün kaza tarihini kapsayacak şekilde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile rayiç değeri miktarında teminat altına aldığı, dava konusu kazanın 18/06/2015 tarihinde tek taraflı olarak gerçekleştiği, dava dışı sigortalının davacı şirkete başvurusu üzerine açılan hasar dosyasında alınan ekspertiz raporunda kazanın trafik kazası tespit tutanağında belirtildiği üzere davalı belediyenin yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayolunun temiz ve güvenli halde bulundurmadığı sebebiyle gerçekleştiğinin belirtildiği, anılan bilirkişi raporunda da kazanın davalı belediye başkanlığının sorumluluğunda olduğu yolda tehlikeli engelleri gece/ gündüz kolayca görülebilecek şekilde işaretlemediği veya ortadan kaldırmadığı için KTK 10/b/1-4 ve KTY 16/b/1-4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği ve bu nedenle kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı sürücünün kusurunun bulunmadığı, dava konusu edilen aracın uğradığı zarar miktarının kdv dahil 7.009,87-TL olduğu, davacı tarafından sigortalısına hasar bedeli için 01/07/2015 tarihinde 7.119,66-TL ödendiği, aracın ticari nitelikte olması sebebiyle ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceğinin belirtildiği, her ne kadar davalı vekilince dava dışı—– firmalarına yazı yazılarak direğin taşınıp taşınmadığı bilgileri celp edilerek ek rapor alınması talep edilmiş ise de bu hususunun davalı ile anılan firmalar arasındaki sorumluluğa ilişkin olduğu, kazanın gerçekleştiği yolda bakım ve onarım sorumluluğunun davalıda olduğu hususunu değiştirmeyeceği bu itibarla ek rapor alınmasına yer ve gerek olmadığına karar verilmiş ve davacının davasını hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen hasar miktarınca ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 7.009,87-TL’nin —– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Okunan kısa kararda davacının talebinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiş olmasına rağmen bakiye kısım için fazlaya ilişkin talebin reddine dair hüküm kurulmadığı gerekçe yazımında farkedilmiş; bu husus gerekçede izah edilmiş ancak okunan kısa karar ile gerekçeli hüküm farklı olamayacağından kısa karardaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.009,87-TL’nin 01/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 478,84-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 121,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 357,25-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 150,04-TL ilk masraf, 138,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 888,04-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına 874,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığın bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen 109,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.