Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1173 E. 2019/560 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1173 Esas
KARAR NO : 2019/560

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin kurulduğu günden bu yana toplumsal sorumluluk bilinci ile kültür, sanat, spor gibi farklı alanlarda bir çok projeye destek verdiğini ve çocukların eğitimini desteklemek amacı ile de pek çok projenin önemli destekçilerinden biri olduğunu, son zamanlarda gündemde yer alan—— ait olduğu söylenen yurtlarda vuku bulan tecavüz skandalının ciddi biçimde çarpıtılarak müvekkili hakkında sosyal medyada karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü, davalı —- ukala_herif adlı — hesabından ————————–” şeklinde paylaşımda bulunduğunu, son derece haksız, aşağılayıcı ve tahrik edici ifadelerde bulunduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen bu haksız fiil sebebi ile müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini, davalının yaptığı açıklamanın gerçekliğinin ispatla mükellef olduğunu, müvekkilinin kişilik hakları ciddi bir biçimde zedelendiğinden manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davalının açıklamalarının aynı zamanda TTK.nun 55 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet niteliğinde olduğunu iddia ederek 10.000,00.TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı cevap dilekçesinde, attığı tweetin hakaret etme ve haksız rekabete sebebiyet verme gibi bir kastı olmadığını, maddi durumunun kötü olduğunu, sözlerinin kastı aşıyor ise özür dilediğini ve suç işleme kastının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davalının sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşım nedeni ile davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, ticari itibarının ihlal edildiği, TTK nun 55. maddesi kapsamında gerçeğe aykırı ve incitici beyanlarla davacı şirketin rakiplerinin rekabette öne çıkarılmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet verildiği iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dosyasının safahatı incelenmiş, davanın ilk olarak İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkemece yapılan yargılama neticesinde 21/02/2017 tarihli kararla davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesi’nin 2017/502 esas, 2017/442 karar sayılı 11/09/2017 tarihli karar ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak somut uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğinin belirtildiği, ilgili ilamın taraflara tebliğ edildiği, ancak yasal süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine yönelik talepte bulunulmadığı, bunun üzerine anılan mahkemece 09/11/2017 tarihli—– esas ve 2017/352 karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi sonrası gönderme kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Davanın mahkememizde esas aldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak ön inceleme yapılmış ise de yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava dilekçesi içeriğinde sunulan davalıya ait paylaşımlar ve ekran görüntüleri incelenmiştir.
Davalı yan söz konusu hesap üzerinden yapılan paylaşımların kendisi tarafından yapıldığını kabul etmekle birlikte söz konusu paylaşımların ifade özgürlüğü sınırları içerisinde olduğunu ve haksız rekabet teşkil etmediği yönünde savunmada bulunduğundan bu paylaşımların davalı tarafından yapılmadığı yönünde bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında davalının ——- hesabından yapmış olduğu paylaşımları davacının kişilik haklarını ihlal, zedeliyici nitelikte olup olmadığı, paylaşımların davacının rakiplerinin öne çıkartıcı mahiyetinin olup olmadığı, bu kapsamda haksız rekabet eylemi niteliğinde olup olmadığı, haksız rekabet niteliğindeyse davacının uğradığını iddia ettiği manevi zararın boyutu ve bu hususta davacının zarar uğrayıp uğramadığının ve tazminat miktarının mahkememiz tarafından belirlenmesi hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı itibariyle, gerek AİHM ‘nin ilgili kararlarında ifade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun vazgeçilmez esasını ve bu toplumun gelişiminin ve her bireyin kendisini geliştirmesinin temel koşulunu oluşturduğu, ifade özgürlüğünün çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereği olduğu ve dar yorumlanmaması konusundaki kararları, gerekse davalının somut olayda ——- paylaşımının yapıldığı tarihlerde kamuoyunda dava dışı——- —– bünyesindeki bir yurtta öğretmen tarafından çocuklara cinsel saldırı niteliği taşıyan eylemlerin yazılı ve görsel basımda ve sosyal medyada uzun süre yer aldığı, toplumun büyük kesiminden tepki aldığı ve infial yarattığı, davacı şirketin ise bu infialin yaşandığı dönemde vakfa sponsor olduğunun öğrenilmesinin tepki çektiği, her ne kadar davacının bu vakıfla ve saldırı niteliği taşıyan eylemle birlikte anılmasının doğru olmadığı kabul edilmesi gerekli ise de, bir yandan da tüm toplumca kabul edilen ve —-. firmasının güvenilirliğine ve bu yönde bir eylemle birlikte anılmasının toplum psikolojisinde bir algı yarattığı, davalının paylaşımının kamuoyuna yansıyan olayla ilgili bir tepki niteliğinde olduğu ve eleştiri niteliğinde sayılması gerektiği ve gerek AİHM sözleşmesi, gerekse Anayasanın 26.maddesi gereğince ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalının kişisel —–hesabındaki paylaşımın davacı aleyhine rakipleri karşısında haksız rekabete meydan verecek mahiyette bulunmadığı ve ticari itibarına saldırı niteliğinde bulunmadığı kanaatine ulaşılarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harcın başlangıçta yatırılan 170,78-TL harçtan mahsubu ile 126,38-TL fazla harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı