Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/115 E. 2020/588 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/115 Esas
KARAR NO : 2020/588

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın kendisine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyası ile —- alacak takibi yaptığını, ancak davalı tarafa kesinlikle böyle bir borcunun olmadığını, davalı taraf ile herhangi bir alışverişinin olmadığını ve tanımadığını, senetlere yeğeni ——— bütün senetlere kendi imzasını attığını, kendisinin senetlerde herhangi bir imzasının olmadığını tüm bu nedenlerle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş ancak davalı vekili davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafından İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — sayılı icra takip dosyasında, 8 adet senet olmak üzere toplam 14.000,00-TL bedelli senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, icra takibine konu senetler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmamış olup, HMK128. Maddesi gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
Dosya İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —-. Sayılı kararıyla görevsizlikle mahkememize gelmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin — esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı tarafından senetteki imza inkar edildiğinden davacıya ait senedin keşide tarihinden önceki tarihlere ait imza incelemesine esas olacak belge asılları ile takip dosyasında bulunan ve incelemeye esas olan senet asılları ilgili yerlerden getirtilerek mahkememiz kasası içine alınmış, davacının imza örnekleri alınmış, icra dosyasından senet aslı getirtilmiş ve inceleme yapılmak üzere dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan —- tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu senetlerdeki imzaların davacı …’ın imzaları ile karşılaştırması sonucunda söz konusu imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. (Ankara —— Karar sayılı ilamı)
Somut dosya bakımından değerlendirme yapıldığında; davacı/borçlu, davalı/alacaklı ile arasındaki borç ilişkisini ve senetlerdeki imzaları inkar etmektedir. Bu durumda davalının, davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat etmesi gerekmektedir. Alınan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmesine rağmen tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmedikleri nazara alınarak tarafların HMK 94/2 maddesi gereğince bilirkişi raporuna itiraz etmekten vazgeçmiş sayılacaklarının kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ispat yükü üzerinde olan davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat edememesi sebebiyle, davacının borçlu olmadığına yönelik talebin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının davalıya İstanbul Anadolu Adliyesi ——. İcra Dairesinin —- esas sayılı takip dosyasından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Karar harcı 971,93-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 242,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 728,94-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 242,99-TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 196,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 733,10-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.