Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1142 E. 2020/34 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1142 Esas
KARAR NO : 2020/34

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin arasında muhtelif elektronik malzemelerin satışı konusunda cari hesaba dayalı ticari bir ilişki bulunmakta olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ürün satışlarının müvekkili tarafından ——— tarihleri arasında muhtelif tarihlerde faturalandırıldığını, müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında ilgili satış işlemine ilişkin olarak — —mutabakatı da sağlandığını ve bu durumun taraflarca da onaylandığını, mal ve/veya hizmet alımlarını, mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu, mal ve/veya hizmet satışlarını ise mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim fornu ile bilanço esaslarına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.00,00 TL ve üzerindeki faturalara istinaden düzenlendiği bildirim formları olduğunu,—– tarihlerinde BA-BS formlarının mutabakatlarının bizzat davalı borçlu —— tarafından tanzim edilerek müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili firmanın da imza ve kaşe ile ilgili mutabakatı onaylamak suretiyle davalı firmaya mal ve/veya hizmet satışına gerçekleştiridiğini teyit ettiğini, hal böyleyken davalının, gerek taraflar arasındaki sözlü anlaşma gerekse —- mutabakatına aykırı olacak nitelikteki faaliyeti ile ifadan kaçındığını, müvekkili firmanın, davalı borçlu ile arasındaki mezkur ticari ilişkiyi teyit eder nitelikteki —— mutabakatları dolayısıyla satış konusu imtiaları davalı borçlu firmaya teslim ettiğini, tüm bu gelişmeler sonrası cari hesaba dayalı olarak ticari ilişkinin devam ettiği süreçcte davalı firma ile ödemeye ilişkin görüşmeler yapıldığını, ancak davalı firmanın ,ürünleri teslim almasına rağmen, müvekkili firma ile olan ticari ilişkinin ödemeye ilişkni yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinini gereklerini tam olarak, gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin gereklerini tam olarak eksiksiz ve zamanında yerine getiren ve hatta karşı edimin ifası adına davalı firmaya gereğinden fazla zaman ve fırsat verdiğini ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle; irazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası UYAP sisteminden tarafların—–formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu ——-İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15.597,73 TL asıl alağın tahsili için 26/12/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak alacaklı davacı vekilinin sunduğu, 09/02/2018 tarihli dilekçede taleplerinin 17.102,16 TL olduğunun takip talebindeki miktarın hatalı düzenlendiği belirttiği, akabinde davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir ——- tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2015-2016 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan 17.069,79 TL alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında yapılan hesap mutabakatı ve oluşan cari hesap alacağı için başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme kapsamında mal satışına dair ticari ilişki kurulduğu, ihtilafın hesap mutabakatı yapıldığı iddiasına rağmen ödenmeyen cari hesap alacağına dair başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporunda ilgili yılları davacı lehine delil vasfını haiz ticari defterlere göre davacının davalıya hitaben —— tutarında satış faturası düzenlendiği, davalının celp edilen BA bildirimlerinde 2016 yılı içerisinde KDV dahil 317.729,16 TL davacıdan mal alışı bildirdiği, Yargıtayın müstekar kararları doğrultusunda davalının BA bildiriminde ilgili faturaları göstermiş olmasının malları teslim aldığına karine teşkil ettiği ve aksini ispat külfetinin davalı uhdesinde olduğu ancak davalı söz konusu tespitin aksini ispat edecek ödeme vs. bir delili dosyaya sunmadığı, yine————tutarlı fatura ile —- nolu —- tutarındaki faturaların limit altı ——- altı alımların BA bildirimi yapılması zorunlu değil) kalmış olması sebebiyle BA bildiriminde gösterme zorunluluğu olmadığından bu iki faturada teslim alan kısmında —– isimli şahsın isim ve imzasının bulunduğu, söz konusu faturalara konu mallarında davalı tarafından teslim alındığının kabul edilmesi gerektiği dolayısı ile davacının davalıdan 17/11/2017 takip tarihi itibari ile 15.597,73 TL asıl alacağının bulunduğu, davalının söz konusu faturaları defterlerine işlediği BA bildirimleri ile sabit olduğundan her ne kadar davacının davalıyı takip öncesi ihtar keşide etmek vs ile temerrüte düşürdüğü yönünde bir delil sunulmamış ise de TTK 1530/4-a maddesi kapsamında taraflar arasındaki son fatura tarihi olan 20/10/2016 tarihinde 30 gün sonra yani 20/11/2016 davalının temerrüte düştüğü kabul edilerek yapılan hesaplama ile davacının icra dosyasına sunmuş olduğu 09/02/2018 tarihli talep kapsamında düzenlenen ödeme emrindeki avans faiz oranı dikkate alınarak —— işlemiş faiz talep edebileceği hususu usul ekonomisine ilişkin ilkelerde gözetilerek ek rapor alınması yoluna gidilmemiş ve hesaplama mahkememizce yapılarak tespit edilen değerler üzerinden davanın kısmen kabulü ile —-İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 17.069,79 TL yönünden iptaline, asıl alacak tutarına borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %9,75 oranında avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan takdiren % 20 oranında hesaplanan 3.414,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 17.069,79 TL yönünden iptaline, asıl alacak tutarına borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %9,75 ve değişen oranında avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan takdiren % 20 oranında hesaplanan 3.414,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.166,03 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 292,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 873,96 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan davacı tarafından yapılan 292,07 ilk masraf, 119,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.111,87 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …——— deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …—–.—–esaslara göre belirlenen 32,37 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.