Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1133 E. 2021/795 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1133 Esas
KARAR NO: 2021/795
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/10/2018
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı-borçlu aleyhine—- dosyası ile cari hesap ekstresi— ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu vekilinin —- tarihli borca itiraz dilekçesi ile borçlu olmadığından bahisle icra takibine ve borca tüm ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini, ancak bu itirazın hukuki dayanağının olmadığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan — tarihli hizmet alım sözleşmesi, ek protokol uyarınca davalının —- adresinde işletmekte olduğu —- müvekkili şirkete verildiğini ve müvekkili şirketçe hizmetlerin eksiksiz ve kusursuz olarak sonuna kadar yerine getirildiğini, bu hizmetlerin karşılığında sözleşmeye uygun olarak müvekkili şirketçe faturalar düzenlendiğini, bu faturaların eksiksiz olarak müvekkilinin ve davalının ticari kayıtlarına işlendiğini, davalının bu faturalara bir itirazının bulunmadığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının müvekkiline ödemesi gereken —-sözleşmeye aykırı olarak ödemediğini, yapılmış olan haklı icra takibine de itiraz ettiğini, davalının defalarca uyarılmasına rağmen müvekkili şirkete olan bakiye borcunu ödemediğini, icra takibi yapıldıktan sonra —- olmak üzere toplam —-müvekkilinin hesabına ödeme gönderdiğini, bu ödemeden sonra icra takibinden kaynaklanan müvekkilinin — alacağı bulunduğunu belirterek, davalının —-dosyasına yapmış olduğu haksız ve hukuki mesenetten yoksun, itirazın takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla tahsiline imkan verecek şekilde iptaline ve takibin belirtilen şekil ve şartlarla tüm fer’ileri ile devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle herhangi kabul anlamına gelmemek kaydı ile açılan itirazın iptali davasında hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu, —– itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklinde olduğunu, davacı vekilinin başlattığı icra takibine itirazılarının öğrenilmesinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmamış olması halinde davanın ilgili yasa hükümleri gereğince reddini talep ettiklerini, herhangi bir kabule şayan olmamak kaydıyla, davacı tarafın gerek yasada gerekse—- tarafından tensip ara kararı, ön inceleme tutanağı ve takip eden diğer tüm ara kararlar ile yükümlü olduğu/olacağı kesin süreli işlerin süresi içinde yerine getirilmemesi nedeniyle ve/veya getirilmemesi halinde davacı tarafa bu işin yürütümü için yeni ve/veya ek bir süre verilmesine davalı tarafın bu anlamdaki her türlü talebine süre/kesin süre bitiminden sonra yerine getirilen her türlü adli iş ve işleme muvafakat etmediklerini bildirdiklerini, bu beyanlarının yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulmasını ve HMK gereğince de res’en göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini, —— tarihinde yürürlüğe giren yeni —— —— davacı tarafın tüm delillerini dava dilekçesi ile birlikte bildirmek zorunda olduğunu, bu nedenle davacı tarafın dava dilekçesinde ekli olmayan ve yasal süresi içinde sunulmayan herhangi bir delil sunmasına ve tanık ismi bildirmesine, usul hükümleri hilafına delil ibraz edilmesi ve/veya tanık isimleri bildirilmesi halinde; ibraz edilen delillerin dosya kapsamına alınmasına, bildirilen tanıkların da dinlenmesine muvafakat etmediklerini —– bildirdiklerini, davacının müvekkili firmaya karşı —– sayılı dosyası ile cari hesap karşılığı alacağı olduğu iddiası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili firmanın davacının böyle bir alacağı olmaması nedeniyle haklı nedenle itiraz ettiğini, davacı firma ile müvekkili firma arasında imzalandığı iddia edilen hizmet alım sözleşmesinin karşılığının tam olarak yerine getirilmemesi ile birlikte müvekkili firmanın herhangi borcu bulunmadığını, davacı firmanın müvekkili firmaya bahsettiği hizmetleri eksiksiz yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının sunacağı teslim alanın imzası ve tarihi olmayan herhangi bir fatura veya cari hesabın kabul edilmeyeceğini bildirdiklerini, bu nedenle müvekkili firmanın herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun noter açılış ve kapanışları yapılmamış olması halinde söz konusu eksikler nedeniyle defterlerinin delil niteliği taşıyamayacağını ve bu konuda muvafakatlerinin olmadığını bildirmek istediklerini, bu nedenle davacının iddiasını ispat etmesi için cari hesap sözleşmesi ve ticari defterlerini sunması gerektiğini, karşı taraf her ne kadar müvekkili şirketin borcu olduğundan bahisle icra takibi başlatıldığını belirtmişse de bu nedenlerle müvekkili şirketin böyle bir borcu olmadığını, davacı yanın kötü niyetli hareket etmek suretiyle müvekkilinden haksız kazanç sağlama çabasında Olduğunu, davacı yanın aynı zamanda müvekkilinin kötü niyetli olduğunu iddia ederek icra takip tutarının —– az olmamak üzere müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, icra-inkar tazminatına hükmedilmesi için bilindiği üzere alacağın likit yani belirlenmiş olması gerektiğini, alacak likit ise kural olarak borçlunun itirazının haksız sayıldığını, borçlunun itirazının haksız olup olmadığı belirlenirken yardımcı bir kriter olarak dürüstlük kuralına da —– başvurulabileceğini, borçlunun haksızlığı belirlenirken somut olayın koşullarının dikkate alınması gerektiğini, borçlunun itirazının haksızlığı net bir şekilde ortaya konulamıyorsa borçlunun icra inkâr tazminatına mahküm edilmemesi gerektiğini, ayrıca icra inkar tazminatı bir yana davacı tarafın alacaklı olduğu iddiasını somut bilgi ve belgelerle ispatlayamadığını, dolayısı ile söz konusu durumda müvekkilinin kötü niyetli olduğunun kabulünün mahkemenizce de takdir edileceği üzere mümkün olmadığını belirterek, haksız olarak açılan davanın reddi ile davacı taraf aleyhine icra takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —–yapılmasına yönelik anlaşma gereğince ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — davacı ve davalı —-celp edilmiş, talimat yoluyla davacı defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmış, davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Talimat bilirkişi raporunda özetle, —-Hukuki değerlendirme Mahkemenize ait olmak üzere ,Mahkemeye sunulan tarafımca incelen bilgi ve belgeler sonucunda Davacı——-yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle,—-İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —- adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıya ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —– borçlu olduğu, Davacının ticari defterleri üzerinde Mahkemenizce talimat ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan —- teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “ Davacı —– Davalı —— şeklinde görüş bildirildiği, Söz konusu bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından bildirilen davacının davalıdan —–alacaklı olduğuna dair görüşün defterlerin yıl sonundaki durumuna göre, yani —–sonu itibarıyla bildirilmiş olduğu, bilirkişi“ raporunun içeriğinde bulunan muavin dökümün incelenmesinde takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan olan alacağının —olduğu, Davacının —-yıllarına ait ticari defterleri üzerinde Mahkemenizce talimat ile yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davacının, davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla — alacaklı olduğu, Davalının —-yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının, davacıya ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —- borçlu olduğu, Tarafların ticari defter kayıtları arasında takip tarihi itibarıyla —- fark bulunduğu, Bu farkın nedeninin; davalının ticari defter kayıtlarında yer alan, davalı tarafından davacının hesabına —- açıklaması ile — tutarında borç kaydı yapılmasına ilişkin —- tarihli kaydın davacının ticari defterlerinde bulunmaması olduğu, Bu kayıt ile ilgili dayanak belgenin davalı taraftan tarafımca talep edildiği ancak davalı vekili tarafından belgeye ulaşılamadığı bilgisi verilerek ibraz edilmediği, bu nedenle bu kaydın dikkate alınmamasının ve davacının davalıdan olan alacağından düşülmemesinin gerekmekte olduğu, Bu kayıt dikkate alınmadığında tarafların ticari defterleri arasında takip tarihi itibarıyla bir fark kalmayacağı ve tarafların ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan — alacaklı olacağı, Takip tarihinden sonra davalı tarafından davacıya —- tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafın —- asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini —- olarak olarak gösterdiği, Mahkemenizce davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık— — kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur —- İtirazın iptali davaları yönünden de bir farklılık olmayıp, somut dosya bakımından davacının iddiasını ispat etmesi gerekmektedir.
Her ne kadar davalı, davacı davacının aralarındaki sözleşmeyi gereği gibi yerine getirmediğini beyan etmiş ise de; mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile tarafların —- üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalının —- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu– adet faturanın — davalı tarafından —– bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip—- bildirdiği ve kendi ticari defterlerini işlediği anlaşılmaktadır. O halde davalı beyanname vermekle ve davacı tarafça talep edilen faturaları ticari defterine kaydetmekle cari hesaba konu hizmeti aldığının ve aldığı hizmetin bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki akdi ve ticari ilişkiyi ispatla dosyaya konu alacağa hak kazandığı, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı tarafından takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin davacı tarafça da kabul edildiği, davacı tarafından ticari defterlerine işlendiği, davacının bu miktarları mahsup ederek eldeki davayı açtığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının—– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile,—– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalı kayıtlarında davacıya —-farklı bir ödeme kaydı bulunmakta ise de; bilirkişi incelemesinde ödemeye konu belgenin davalı tarafından sunulmadığı, —–ödemeye ilişkin davacı ticari defter ve kayıtlarında herhangi bir bilginin yer almadığı, davalının ödemeye yönelik kaydı ispat edememesi sebebiyle —- ödemenin mahsubunun mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, —- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 713,52-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 745,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.186,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden — maddesindeki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—- istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/09/2021