Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1123 E. 2019/283 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1242 Esas
KARAR NO : 2019/358
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/11/2017
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı banka vekili dava dilekçesinde: müvekkili banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ün sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına davalıların icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; takibe dayanak sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, bu nedenle geçersiz olduğunu, müvekkilinin sözleşmedeki her şartı kabul ettiğine ilişkin delil sunulmadığını dürüstlük kuralına aykırı hükümlerin yazılmamış sayılmasının kabulünün gerektiğini, şirket temsilcisinin şirketin borçlarından sorumlu tutulamayacağını, takibe dayanak belgenin kefalet şartlarını taşımadığını, kefalet sözleşmesinin, şekil şartlarını ihtiva etmediğini, müvekkilin kendi el yazısı ile tarih, sorumlu olunan miktar ve kefalet türünün yazılı olmadığını, eşinin rızasının bulunmadığını, müteselsil kefaletin var olduğu kabul edilse bile Türk Borçlar Kanunu 586. Maddesi uyarınca borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içerisinde bulunması gerektiğini, buna rağmen tek ihtarname ile iki müvekkiline karşı takibin başlatıldığını, asıl borçlunun borcunu ödemekte olduğunu, bu nedenle kefile başvurulamayacağını, banka kredi sözleşmesindeki faiz oranın fahiş olduğunu bildirmiş, davalı … bakımından davanın reddine, davalı şirket bakımından hukuka aykırı genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşmede öngörülen fahiş faiz oranının dikkate alınarak icra takibine yapılan itirazın haklılığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı …’ün müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi nedeni ile hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde davalıların borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında davacı banka, davalılar hakkında kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalıların ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle davalılar hakkındaki takip durmuştur.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporları ile taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede asıl borçlunun davalı şirket olup davalı …’ün müteselsil kefil ve borçlu olduğu, davalı …’ün davalı şirketi münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı ve şirketin tek ortağı olduğu, buna göre davacı tarafın kefalet nedeniyle eşin izninin alınması iddiasının haklı olmadığı gibi bilirkişi raporunda ayrıntılı açıklandığı üzere genel işlem koşulları ve davalı … yönünden kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğuna ilişkin diğer iddiaların da haklı bulunmadığı, davacı tarafın hesabı kat ederek buna ilişkin ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği, bilirkişi raporlarındaki hesaplamaların usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olup, davalıların genel kredi sözleşmesinden doğan borç için sözleşmenin müteselsil kefili sıfatıyla raporda ve ek raporlarda belirtilen miktarlarda davacıya karşı sorumlu oldukları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ve davalıların davaya konu icra dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin bilirkişi raporunda belirlenen alacak kalemleri ve işleyecek faiz türü ve oranı yönünden devamına, davalıların takibe ve davaya konu borcu ödemediklerini bildikleri halde borca itiraz ettikleri ve alacağın likit nitelikte olup yargılamayı gerektirmediği dikkate alınarak asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davanın KISMEN KABULÜ ve davalıların davaya konu İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazın KISMEN İPTALİ İLE;
Takibin 287.043,99 TL asıl alacak, 6.233,51 TL işlemiş faiz, 310,35 TL %5 BSMV olmak üzere 293.587,85 TL toplam alacak ve işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacak üzerinden ödeme emrinde ayrı ayrı gösterilen kredi alacakları için %28,08 oranında talep edilen kredi alacakları için bu oran üzerinden %40 oranında talep edilen kredi alacakları için ise bu oran üzerinden TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
b)Davacı tarafın fazlaya ilişkin toplam 12.969,15 TL lik isteminin REDDİNE,
2-)Kabul edilen toplam 287.043,99 TL asıl alacağın %20 oranındaki 57.408,80 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-)Dava tarihinden sonra 30/11/2017 tarihinde yapılan 90.000,03 TL’lik tahsilatın icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
4-)Harçlar yasası gereğince alınması gereken 20.054,98 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 2.873,12 TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 17.181,86 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafça peşin yatırılan 2.873,12 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 23.565,27 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-)Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 179,00 TL on dört adet tebligat gideri, 26,60 TL üç adet müzekkere ve posta gideri ile 750,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 987.00 TL yargılama giderinden 19/20’unun karşılığı 937,65 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1/20’sinin karşılığı olan 49,35 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2019