Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2020/214 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2020/214

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, cari hesap ilişkisi şeklinde çalışıldığını davalının borcunu ödemesine istinaden davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——. sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, taraflarlar arasında hesap hesap mutabakatının bulunduğunu belirterek; davalı şirketin itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın likit ve sabit olması sebebi ile kötü niyet davalı borçlu şirketin %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderler ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, ancak faturanın tanzim edildiği tarihle şirketin fiili idaresinin davalı da olmadığını, bir başka şahısta olduğunu, davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, fatura borcu var ise de bu borca istinaden çek verildiğini, çekin ödenmemiş olması halinde çekin tahsil yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini, davacı tarafın talep edilen alacağın %20 si oranında taraflarına tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, ticaret sicil kayıtları, çekin ibraz edilip edilmediğine ilişkin bilgiler celp edilmiş, taraflarca sunulan cari hesap mutabakatı ve çekin iade edildiğine dair imzalı belges aslı diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine — asıl alacağın tahsili için 11/09/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
—— yazılan yazıya verilen cevabi yazıda; —- davacı şirket yetkilisi ——–bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan çekin iade alındığına dair yazı aslı ve davalı tarafa çıkarılan isticvap davetine davalının iştirak etmediği görülmüş ve davalının söz konusu belge altındaki imzayı kabul ettiği değerledirilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —- rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının—– alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına dair kurulan yazılı olmayan sözleşme kapsamında oluşan cari hesap alacağına dair davalı yanca verilen çekin yenileme iradesi ya da yenileme sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı, davacı tarafından sunulan beyan dilekçelerinde çekin ifa uğruna verildiğinin kabulü sebebi ile borcun ancak çek ile talep edilip edilemeyeceği, taraflar arasındaki cari hesap mutabakatı sebebiyle davacının alacağının çek veya cari hesaba dair yarışan hak kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, çekin karşılığının bulunup bulunmadığı, çekin davacı ticari defterlerine işlenip işlenmediği, davalıya iade edilip edilmediği bu kapsamda davacının cari hesap alacağı sebebiyle başlatmış olduğu takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, itirazın iptali, icra inkar/kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmalarına göre, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme kapsamında mal satışına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, taraflar arasında cari hesap mutabakatı yapıldığı, borcun ödenmemesi sebebiyle davacının cari hesap mutabakatını dayanak göstermek sureti ile ilamsız icra takibi başlattığı ve davalının borca itirazı sebebiyle huzurdaki davanın açıldığı, denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının incelenen 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu ve takip tarihi itibari ile davalıdan 28.597,89 TL alacaklı olduğu, davalının ise inceleme gününde usulüne uygun ihtarata rağmen defterlerini hazır etmediği için inceleme yapılamadığı davalının savunmasında mal teslim almadığını veya cari hesap mutabakatı altındaki imzayı inkar etmediği sadece ödemenin çek le yapıldığını beyan ettiği ancak bu hususta herhangi bir delil sunmadığı, davacı tarafından sunulan — 18.207,00 TL tutarındaki çekin sorulan akıbetinde ibraz edildiği ancak çekin davacı tarafından iade alındığı ve yine davacı tarafından davalıya iade edildiğine dair davalının imzasını taşıyan belge aslını sunduğu, celp edilen sicil kayıtlarında da davalının yetkilisinin —–
söz konusu belge altındaki imzanın davalının anılan yetkilisine ait olup olmadığı hususunda çıkarılan isticvap davetiyesine davalının iştirak etmediği ve dolayısı ile belge altındaki imzanın davalıya ait olduğu ve çekin davalı tarafından iade alındığının kabul edildiği, davalının cari hesap borcunu çek ile ödemesinin TBK 133/2. Maddesi kapsamında yenileme sayılamayacağı, madde lafzında “Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” hükmünün düzenlendiği, dolayısı ile davacının savunmaya konu çeki teslim alması ile borcun ödendiğinin kabul edilemeyeceği, bu şekilde teslim alınan çekin yarışan hak olarak da nitelendirilemeyeceği zira mevcut bir borç için kambiyo senedi düzenlenmesinin ifa uğruna edim niteliğinde olduğu dolayısı ile borcu çek ile ödediğini belirterek ispat yükümlülüğünü üzerine alan davalının savunmasını ispat edemediği değerlendirilerek davanın kabulü ile İA. ——Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın % 20’si oranında hesaplanan 5.720,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 5.720,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.953,52 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 345,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.608,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 381,30-TL ilk masraf, 126,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.257,50 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …——. deki esaslara göre belirlenen 4.289,68 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.