Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/112 E. 2019/111 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/112 Esas
KARAR NO : 2019/111

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket 01/10/2015 tarihinde “Taşeron Sözleşmesi” imzaladıklarını, müvekkilinin ——- ait olan 2 taşınmaz üzerine inşa edilecek olan yeniden yapım işlerinin taşeronluğun üstlendiğini, anılan sözleşme imzalanıp yer teslimi yapıldıktan sonra da müvekkili imalata başladığını, davalı şirketin müvekkiline sözleşme gereği yapılması gereken ödemeleri yapmaması nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü, müvekkilinin davalı şirket yetkilileriyle şifahi görüşmeler yaptığını ancak sonuçsuz kaldığını, müvekkili ile davalı şirket yetkilileri arasında hakedişlerini belirlenip ve devamında da davaya konu taşeronluk sözleşmesi feshedildiğini, taraflar şantiye alanında müvekkilinin yapmış olduğu imalatın tespitini yapıkları ve “—————–tutanağı düzenlendiği, müvekkilinin yaptığı işler karşılığında fatura düzenlendiğini ve faturaların davalı şirkete elektronik olarak gönderildiğini, davalı tarafın süre içerisinde faturalara itirazda bulunmadığını, davalı şirket ödemeleri kasıtlı olarak geciktirerek müvekkilinin itibarına zarar verdiğini, müvekkilinin işlerinin sekteye uğramasına neden olduğunu, ödemeleri geciktirerek şirketlerin zor durumda kalmasından faydalanmaya çalışıldığını, müvekkilinin kendi imkanlarıyla işlere ve üretime devam ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak davalı şirketin mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından dava konusu yapılan ödemelerin yapılmamasının söz konusu olmadığını, davalı müvekkili tarafından Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —————- ve İstanbul Anadolu ————– Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —— sayılı dosyalarında alınan raporlarda davacı yanın şantiye sahasında bulunmadığının tespit edildiği, davanın reddine, davada yetkili mahkeme İstanbul merkez mahkemeler olması sebebiyle mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşme kapsamında ödenmeyen hakediş bedellerine ilişkin kısmi alacak davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamında davacının davalıdan hakediş bedeli alacağı olup olmadığı, eksik imalat veya sözleşmeye aykırılık olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; tarafların tacir olduğu; taraflar arasında düzenlenen 24/05/2010 düzenleme tarihli, Taşeron Sözleşmesi suretinin incelenmesinde; sözleşmenin 36. maddesi uyarınca; bu anlaşmadan kaynaklı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı; HSYK Genel Kurulu nun 07.11.2012 tarihli 606 sayılı kararında——————- ile İstanbul Anadolu adliyesinin yargı sınırlarını belirleyen kararı ve İstanbul Mahkemeleri ibaresinden İstanbul Merkez Adliyesi’nin anlaşılması gerektiği yönündeki Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 2013/10919 E.; 2013/14305 K. Sayılı 19.09.2013 tarihli kararı gereğince taraflar arasındaki münhasır yetki sözleşmesi uyarınca huzurdaki davada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, HMK. nun 17-(1) maddesi uyarınca, tacirler aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilecekleri; taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği; bu husus dikkate alındığında; davalının yetki ilk itirazının yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu; bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada; mahkememizin yetkisizliğine; karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının HMK 17. Maddesi kapsamında yaptığı yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliğine,
2-Karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) maddesi uyarınca yargılamaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; yetkili mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.