Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1109 E. 2022/200 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1109 Esas
KARAR NO: 2022/200
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27.09.2018
KARAR TARİHİ:15.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde, davacının sahibi olduğu, sürücü — plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin — teminatı altındaki, sürücü —- kazaya karıştığı; —- kusur değerlendirmesinde her iki sürücüye de %50 oranında kusur verildiği ancak —– alınan rapor ile sürücü —- %100 kusurlu olduğunun anlaşıldığı ve —ekspertiz ücreti ödendiği; — plakalı aracın değer kaybının tespiti için ekspertiz yaptırıldığı ve —değer kaybı olduğunun tespit edildiği ve de–ekspertiz ücreti ödendiği açıklanarak; — kusur değerlendirme ücreti ile —değer kaybı belirleme ücretinin toplamı — alacağın takip tarihi itibariyle yasal faizi ile tahsili için —- tarihinde başlatılan icra takibine itirazın iptali ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —- teminatları altında olduğu; —davanın zamanaşımına uğradığını; davacıya — tarihinde — değer kaybı ödendiği ve başkaca borçlarının kalmadığını; kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini; temerrüde düşürülmedikleri; sigorta şirketine başvurulmadan eksper incelmesi yaptırılmasının iyi niyet kuralları ile uyuşmadığını ve —–gereğince eksper ücreti talep edilemeyeceğini; açıklayarak davanın reddin, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı ile ekspertiz ücreti ve işlemiş faizin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
Kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları getirtilmiş, —- plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı tarafça düzenlenen —- plaka sayılı araca ait —– dosya içine alınmış, dava konusu kaza tarihini içerdiği anlaşılmıştır. Davalı sigorta tarafından dosyaya sunulan hasar dosyasının incelenmesi neticesinde, davalı tarafından davacı tarafa ——-ödeme yapıldığının beyan edildiği ve ödemelere ilişkin ekran görüntüsü fotokopisinin ibraz edildiği, ödemelerin hangi maddi tazminat kalemine ilişkin olduğuna ilişkin ya da ödeme dekontu sunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından da değer kaybına ilişkin ödeme savunması kabul edilmemiştir. Hal böyle olunca davalı sigorta şirketine bu hususta müzekkere yazılmış, kesin süre verilmiş, davalı tarafından — tarihinde — gönderilen müzekkere cevabında —– maddi hasar tazminatı ödemesi yapıldığı belirtilmiş ise de yine ödeme dekontlarının ibraz edilmediği, yalnızca ekran görüntüsünün ödeme hususunun ispatı için yeterli olmadığı kaldı ki aksinin kabulü durumunda dahi ödemelerin davaya konu değer kaybına ilişkin yapılıp yapılmadığı hususu anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla değer kaybı yönünden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan bir ödeme olmadığı var ise de bu hususun yasal delillerle ile kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —- takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı, —- borçlusunun dosyamız davalısı —-olduğu, takibin —– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından süresinde —- tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın— tarihinde, —– toplam alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında değer kaybı olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti, olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiden — tarihli rapor alınmıştır. Düzenlenen —- idaresindeki —- plakalı araca arkadan çarptığı için —–açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, sürücü —-idaresindeki—-aracı ile seyrederken —– plakalı aracın arkadan çarpması sonucu kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; tazminata konu —- plakalı,—- tarihinde trafiğe çıkmış, —-kullanıldıktan sonra kazaya karışmış; —- adına tescilli—— eklenen yöntem ile değer kaybının — olduğu; rayiç değerinin kaza öncesinde — onarıldıktan sonra —piyasa şartlarında değer kaybının —- olduğu; davalı tarafından —- değer kaybı ödendiğine ilişkin geçerli ödeme belgesi sunulması kaydıyla piyasa şartlarında bakiye değer kaybının —- kaldığı; davacının —– kusur değerlendirme ücretini takip tarihi —– itibariyle yasal faizi ile talep edebileceği, davacının —değer kaybı belirleme ücretini takip tarihi —-itibariyle yasal faizi ile talep edebileceği; —- tarihleri arasında, kazanın
meydana geldiği —-tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin — olduğu, —-mağdur aracın değer kaybının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu, davalı—- tarihinde başlatılan icra takibi sonrasında — tarihinde e-posta yoluyla başvurulduğu dikkate alındığında —- icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediği için işlenmiş faiz talep edilemeyeceği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu kazanın — tarihinde,— dava dışı sürücü —- plakalı aracın ön sağ kısmı ile aynı yönde önde seyreden dava dışı sürücü —sevk ve idaresindeki —plakalı aracın arka sol kısmına çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olduğu, dava dışı sürücü —– arkadan çarpma kuralını ihlal ile % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin kaza tarihi itibariyle ——plaka sayılı aracın maliki olduğu görülmekle davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu açıktır. Kaza sonucunda meydana gelen zarardan dava dışı —– haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında, davalı sigorta şirketi ise —-plakalı araç için kaza tarihini kapsar şekilde sigorta poliçesi düzenlediği anlaşılmakla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Davacı tarafından iş bu davada değer kaybı talep edilmekle bu hususta mahkememizce inceleme yapılmıştır. Bilindiği üzere trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı gerkçek zarar olduğundan, zarar —- tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. — Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin —–aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması karşısında, hesaplamanın —- hesaplama yöntemine göre yapılamayacak olup, değer kaybı belirlenirken her olayın somut özelliğine göre değişebilmekle birlikte aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği —hususları göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark değerlendirilerek değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. — tarihli bilirkişi raporunda da terditli olarak hesaplama yapılmış olup, açıklanan kriterlere uygun ve mahkememizin denetimine elverişli olacak şekilde yapılan değerlendirme neticesinde aracın kazadan önceki hasarsız bedelinin— olduğu kazadan sonraki değerinin ise — değer kaybı olduğu hesaplanmış olup, mahkememizce de benimsenmiştir. Hal böyle olunca davacının değer kaybı yönünden davalı sigorta şirketinden, dava dışı sürücünün % 100 kusuru oranında —- değer kaybı alacağı bulunmaktadır. İşlemiş faiz yönünden yapılan incelemede ise takip tarihinden önce davalı sigorta şirketini usulüne uygun temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir bilgi ve belge olmadığından davacının işlemiş faiz talebi yerinde değildir. Davacı tarafından takip talebinde toplam —- ekspertiz ücreti ve hizmet bedeli talep edilmiş olmakla , —-değer kaybı belirleme ücreti —- olmakla davacının toplam talep edebileceği tutar —- Ancak bu kalemler yargılama giderlerinden olduğundan ve davanın müddeabihine dahil olmadığından bu giderler için faiz yürütülmesine karar verilemez. Dolayısıyla her ne kadar davacı tarafından takip talebinde belirtilmiş ise de mahkememizce kabul edilen kısım yönünden yargılama giderlerine dahil edilmiştir. İcra inkar tazminatı yönünde yapılan incelemede ise icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için alacağın likit olması ve itirazın haksız olması gerekmektedir. Her ne kadar davalı tarafların az yukarıda açıklanan miktarlar yönünden itirazı haksız ise de talebin niteliğinin haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu göz önüne alındığında yapılan yargılama, toplanan deliller ve gerek kusur gerek hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığı belirli hale geldiğinden davacının talebi yönünden likit bir alacak kavramından söz etmek mümkün olmadığından icra inkar tazminatı yönünden yasal koşullar oluşmadığından talebin reddi gerekmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak ve anılan asıl alacağa takip tarihinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin değer kaybı asıl alacağı ve işlemiş faiz talebinin reddine, toplam — olarak talep edilen ekspertiz ücreti talebinin —- üzerinden kısmen kabulü ile anılan tutarın yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile,
Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve anılan asıl alacağa takip tarihinde belirtilen faiz oran ve cinsi uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin değer kaybı asıl alacağı ve işlemiş faiz talebinin reddine
Toplam —- olarak talep edilen ekspertiz ücreti talebinin —– üzerinden kısmen kabulü ile anılan tutarın yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
2-Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar harcı 102,47 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 45,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 57,17-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 45,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 127,5‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 374,22-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.287,62‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 909,94-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 777,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15.03.2022