Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1100 E. 2022/747 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1100 Esas
KARAR NO: 2022/747
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/09/2018
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; —tarihinde —- davalılardan —- sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile kaldırımda duran müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını ve kalıcı olarak sakat kaldığını, sürücünün tutanaklara göre aşırı süratli dikkatsiz ve bu sebeple %100 kusurlu olduğunu, müvekkili kaza sırasında aracın altında kalmış ve bu şekilde sürüklenmiş olduğunu beyan ile, öncelikle, davalılara ait —- plakalı araç kaydı üzerine tedbir konulmasını veya ihtiyati haciz karan verilmesini, kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili için —manevi tazminat bedelinin sadece davalı — tahsilini, meslekten kazanma güç kaybı (geçici ve kalıcı İs göremezlik) zararı olarak şimdilik — maddi tazminat bedelinin —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava masraf ve vekâlet ücretinin davalı sigortaya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından, —tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda oluştuğu iddia edilen maddi zararın tahsili amacı ile müvekkili şirket aleyhine—– tarihinde huzurda görülmekte olan davanın ikame edildiğini, dava yoluna gitmeden —- şirketine başvuru yapılmasının, dava şartı haline geldiğini, gerekli belgeler davacı tarafından müvekkili şirkete ibraz edilmemiş, bu sebeple de ödeme yapılamamış olduğunu, davaya konu kazaya karışan —plaka sayılı aracın müvekkili ——–arasında sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net ve kesin olarak tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu beyan ile, aleyhe açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —– tarihli dilekçesinde özetle; olay günü trafik kurallarına uyarak yeşil ışıktan geçerken kaldırımdan hızla koşarak yolun ortasına gelen bayanı görünce aniden frene bastığını, frenin kaymasıyla kendisine hafif çarptığını ve çömelerek yere oturduğunu, bir bayan yardımıyla yürüttüklerini ve ambulans çağırdıklarını, eşiyle beraber ambulansı takip edip hastaneye gittiklerini, çok hafif darbe almış dediklerini, bir şey çıkmayınca eşinin kendisine —-dediğini, davacı olmadıklarını beyan edince kendisinin de davacı olmadığını, memurun gidebilirsin dediğini, yaklaşık —– sonra kendisini arayarak vücudundaki ağrılarından dolayı işe gidemediğini maddi yardım istediğini söylediğini, eşi adına —- para havale ettiğini, — ay sonra suçsuz olduğuna dair mahkeme kâğıdı geldiğini, davanın kapandığını, — sene sonra dava açtığını, çok eskiden ameliyat olduğu yerleri yeniymiş gibi gösterip sakat kaldığını ima ettiğini, kaldırımda durduğunu ona kaldırımda vurduğunu söylediğini, olayı tamamen çarpıttığını, belirttiğini davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepli alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya olan davacının yaralanması sebebiyle geçici ve sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığı, varsa miktarı, davacının maddi tazminat talebine ilişkin talebinden davalı —– sulh olması sebebiyle konusuz kaldığı beyanı sebebiyle davacının oluştuğu iddia edilen maluliyet sebebiyle manevi zarara uğrayıp uğramadığı varsa miktarı ile davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildiği görülmüştür.
Dava konusu kaza nedeniyle —— dosyası ile soruşturmanın açıldığı ve takipsizlik kararı verilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı —- ilgili kolluk birimlerine müzekkerelerin yazılarak sosyo ekonomik durum araştırma raporlarının düzenlenip mahkememiz dosyasına alındığı görülmüştür.
Davacı uhdesinde oluşan maluliyet oranın tespiti için dosyanın —- tarihli raporunda özetle; ilgili yönetmeliğin —–olmaksızın—– sürekli özür oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik —– ay olduğu, geçici ve sürekli bakıcı ihtiyacı olmadığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görüldü.
Dosyanın mahkememizce kusur oranının tespiti hususunda — Bilirkişisine dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen —– oranında kusurlu olduğu, davacı yaya — %85 (Yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dava konusu meydana gelen kaza neticesinde sigorta şirketince oluşturulan hasar dosyasının mahkememiz dosyasına celp edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen —- tarihli dilekçede; maddi tazminat bakımından davalı —- her hususta sulh olunduğu, bu nedenle maddi tazminat talebimiz her iki davalı bakımından konusuz kaldığına dair beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı —mahkememize gönderilen dilekçe ile davanın reddine karar verilmesini talep edeceği, masraf ve vekalet ücreti talebimiz bulunmadığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacılar vekilinin —- tarihli dilekçesinde maddi tazminat davası yönünden davalı —-sulh olunduğunu, davanın konusuz kaldığını manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiş, davalı — tarafından —- tarihli Sulh Protokolü ve İbraname evrakı dosyaya sunulmuş, incelenmesinde maddi tazminat yönünden asıl alacak faiz yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı —–tarafından ödeme yapıldığı davacı tarafından da sigorta şirketi sigortalı ve araç sürücüsünün kayıtsız şartsız ibra edildiği görülmüştür. Yine davalı——-tarafından sunulan beyan dilekçesinde de sulh görüşmeleri neticesinde ödeme yapıldığı ve karşı vekalet ve yargılama gideri talebi olmadığı beyan edilmiştir. Bu kapsamda davacının açtığı maddi tazminat davasının konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden ise bilindiği üzere manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olayın oluş şekli yanında, zararın davacı yönünden ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda, taktiren,— manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
-Davacının davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının, davacı ile davalı—– şirketinin sulh olması sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Maddi tazminat yönünden davalı —- vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
-Davalı —- aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
Taktiren— manevi tazminatın —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine ,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 512,32-TL harçtan sonradan alınan 51,92-TL harcın mahsubu ile kalan 460,40‬-TL harcın davalı—- alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yatırılan 51,92-TL harcın davalı —- alınarak davacıya verrilmesine,
-Davacı taraf manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 344-TL tebligat ve müzekkere gideri,700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.079,90-TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 539,95-TL nin davalı —- alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı— yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde————– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..27/09/2022