Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1090 E. 2019/1329 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1090 Esas
KARAR NO : 2019/1329

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Müvekkili —– geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü, tedavi sonunda sakat kaldığını, Davalı sigorta şirketine, K.T.K.’nın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödenmesi için —– tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, dilekçenin davalı şirkete—– tarihinde ulaştığını, davalı Sigorta Şirketince müracaat tarihinden itibaren 25 günlük yasal süre içerisinde taleplerini karşılamadığını,
17.02.2018 günü sürücü —— sevk ve idaresindeki — plakalı motosikleti ile —– istikametine seyir halinde iken —— karşısında bulunan kavşaktan seyrine devam ederek geçmek istediği esnada bir anda kavşakta dönmeye çalışan ve önüne çıkan Sürücü —– idaresindeki— plakalı tıra çarpması neticesinde çift taraflı, yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,
Meydana gelen trafik kazasından sonra müvekkili —- kaldırılarak ilk müdahalesi bu hastanede yapıldığını, kazaya karışan—–tarafından Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS ile sigortalandığını,
Hükmedilecek tazminat tutarına işleyecek faizin başlangıç tarihinin Yerleşik Yargıtay İçtihatları’na uygun olarak ve talepleri doğrultusunda müvekkilinin zararının meydana geldiği kaza tarihi olan — tarihi olması gerektiğini iddia ederek;
Davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belırlenebılmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere — maddi tazminatın (— Kaybı) kaza tarihi olan 17.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 1. KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak ve dürüstlük kuralı çerçevesinde yapılmadığını, müvekkili şirketin gerekli araştırmayı yapması kasten engellendiğini, HMK 114 vd. uyarınca dava şartı noksanlığından başvurunun usulden reddedilmesi gerektiğini,
Dava dilekçesinde bahsi geçen — tarihli kazaya karıştığı belirtilen, — plakalı aracın, müvekkil şirkete– tarihleri arasında geçerli olmak üzere— numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu,
Müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, maluliyete ilişkin maddi tazminat talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde; maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığının, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığının ve maluliyetin sürekli olup olmadığının, efor kaybına neden olup olmadığının, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi ve açıklığa kavuşturulması gerektiğini, müterafik kusur durumunun tespit edilerek göz önünde bulundurulması gerektiğini, toplanan delillerle beraber davacının gibi müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, talep edilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, uygulanacak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ve konuyu değerlendirmek için öncelikle motorlu araç işleteninin, üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceği, önem kazandığını, bu sebeple faizin başvuru tarihinden itibaren talep edilmesi ve avans faizi olarak talep edilmesinin hukuka uygun olmadığını,
Müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, ve davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerektiğini savunarak;
Usulüne uygun başvuru yapılmaması nedeniyle davanın usulden reddini, geçici iş görmezlik, zararına ilişkin talebin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin — tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davalı vekili tarafından sunulan —tarihli dilekçe ile feragat nedeniyle masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli—— peşin alınan —- mahsubu ile eksik kalan —– harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Taraflarca yapılan yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı beyanları doğrultusunda davalı vekili lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.