Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1073 E. 2023/42 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1073 Esas
KARAR NO: 2023/42
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/09/2018
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, davalının inşa ettiği —— tanıtımı konusunda —– başında sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma gereği davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, projeyle ilgili görsel dokümanlar hazırladığı ve bu dokümanları kullanarak inşaat ve konut sektöründe faaliyet gösteren onlarca yazılı ve görsel medya organında projenin tanıtımıyla ilgili haberlerin yayınlanmasını sağladığını, davacının bu çalışmaları yaparken sürekli davalı ile hem sözlü hem de yazılı (mesajlaşma) olarak iletişim halinde olduğu ve davalının onayını aldığını, taraflar arasında, bu hizmetin süresinin—- tarihleri arasını kapsadığı ve bedeli olarak da aylık —– olarak anlaşıldığı; davacı tarafından ——- hizmete karşılık —–tutarlı fatura kesilerek davalıya gönderildiğini, ancak ödeme konusunda bir geri dönüş alınamadığını, davalı aleyhine—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğu öne sürülerek itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin adresinin—– olduğu ve icra takibinin —– açılmasının gerektiğini, davalının davacı ile ne sözlü ne de yazılı bir anlaşma yapmadığını, davacı tarafın davalıya bahsi geçen hizmetlerin hiçbirini sunmadığını, davacı tarafından olmayan bir sözleşme ve sunulmayan bir hizmet için fatura kesildiğini, davalının söz konusu faturayı kabul etmediği
öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında —– tanıtımı sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—— sayılı İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—— davalı şirket çalışan bilgileri celp edilmiş,—- davalının—- kayıtları celp edilmiş,—– davalının ticari sicil kayıt bilgileri celp edilmiş, davalının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla ——- talimat yazılarak—- sayılı dosyasından 05.01.2022 tarihli talimat bilirkişi raporu alınmış, 01.05.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—– Talimat sayılı dosyasından 05.01.2022 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle, “…Davalı —– tarafından ibraz edilen —— Ticari Defterlerinin açılış kananış onaylarının bulunduğu bu haliyle kendi lehine delil olarak kabulünün mümkün olduğu, Davacıya ait ticari defterlerin bulunmaması nedeniyle üzerlerinde bir inceleme yapılamadığı, Davacı tarafından ——— vasıtasıyla yevmiye kayıtları dışında düzenlenip ibrazı mümkün olduğundan, bu beyanın Ticari Defter kayıtları ile uyuşmadığı müddetçe tek başına delil olarka kabulünün mümkün bulunmadığı, Davacı tarafından kesilen faturanın davalıya teslimine ilişkin belgeye rastlanılmadığı ve davalı kayıtlarında sözü geçen ——sıra numaralı faturanın yevmiye kaydının bulunmadığı bu nedenle de ——- beyanınını yapılmadığı, Davacı tarafından dava konusu faturanın davalıya teslimini içeren açıklamalı ve geçerli teslim-tesellüm belgesinin ibraz edilememesi, Davacıya ait Yevmiye Defter kaydının ibraz edilmemesi,——üzerinden yapılan tanıtımları içeren bilgilerde aynı görsel ve metinlerin kullanılması yanında projeyi gerçekleştirecek firma ile ilgili hiçbir bilginin bulunmaması karşısında davalı tarafından davacı tarafa kendi adına tanıtım yapma ile ilgili izin verilmediği dolayısıyla davacının yapmış olduğu işlemlerin izinsiz yapıldığı Açılan İcra takibi davanın geçerli olabilecek maddi delil -belgelere dayanmadığı kanaatiyle takdiri mahkemenize ait olmak üzere arz olunur…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Bilirkişinin 01.05.2022 tarihli raporunda özetle, “…Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda;
Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine
delil kudretine haiz olduğu; Dava konusu icra takibinin dayanağı olan ——— tutarlı faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; Dava konusu icra takibinin dayanağı faturanın, davacı şirket ticari defterlerine kaydedilmiş ve ——beyan edilmişken davalı şirket ticari defterlerine kaydedilmemiş ve——ormuyla beyan edilmemiş olduğu; Bu nedenle muhasebe kayıtları çerçevesinde, fatura karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğunun söylenemeyeceği; Davacı vekilinin 09/10/2018 tarihli dilekçesi ekinde sunulan görseller, yazışmalar ve
diğer deliller çerçevesinde davacı tarafından mal veya hizmet verildiğine ilişkin
değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı tarafından mal veya hizmet verildiğinin değerlendirilmesi durumunda 17/07/2018 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 8.850,00 TL alacaklı olacağı; takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleştiğini gösterir herhangi bir belge sunulmadığından işlemiş faiz hesaplanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını —— takdirlerine arz ederim…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Eldeki dava da davacı, davalı ile aralarında ——– tanıtımı amacıyla sözlü olarak sözleşmenin kurulduğunu, tanıtım hizmetinin verilmesine rağmen davalının ödemede bulunmadığını beyan etmesine karşın davalı taraf davacı ile herhangi bir sözleşme kurulmadığını iddia etmektedir. Başka bir deyişle davalı tarafından sözleşme ilişkisi açıkça inkar edilmektedir. Bu durumda davacının öncelikle davalı ile arasında sözleşme kurulduğunu ve sözleşme gereği tanıtım hizmetinin yerine getirildiğini ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —— üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davalı tarafından —-de bildirilmediği anlaşılmıştır. Taraf defterleri birbirini doğrulamadığından davacının fatura alacağını ayrıca ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları, gelen müzekkere cevapları dikkate alındığında davacının ——– projesinin tanıtıma ilişkin sözlü sözleşme iddiasını ispata elverişli yeterli delil bulunmamaktadır. Bu itibarla davacıya yemin delili hatırlatılmış ve davacının yemin deliline başvurması sebebiyle davalıya yemin eda ettirilmiştir. Davalının yemin beyanında davacı tarafça iddia edilen hususları kabul etmediği sabit olmakla, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 153,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,26‬-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 8.996,57-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2023