Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1066 E. 2021/174 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1066 Esas
KARAR NO: 2021/174
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —- işlettiği, bunun için birçok şahıs veya şirketle ticari ilişki kurduğu, —- hususunda anlaştığı, — tarihlerini kapsayan cari hesap dökümünde görüldüğü üzere; davacı şirketin, farklı tarih ve bedellerde davalı tarafa akaryakıt satımında bulunduğu, böylece taraflar arasında ticari alışveriş ilişkisi kurulduğu, cari hesap dökümünden de anlaşıldığı üzere bedellerin ödenmesi gerekirken davalı tarafın kötü niyetli olarak bu borcunu yerine getirmediği, şifahi görüşmelerde davalı/borçlu yan sürekli olarak davacıyı oyalamış ancak borcunu bir türlü ifa etmediği, bu bağlamda davalının borcunu ödeme niyet ve girişiminde bulunmaması üzerine davacı şirket tarafından borçlu aleyhine ——- Sayılı dosyası ile takibe geçildiği, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarda bulunulduğunu, davacının, sadece alacağının peşinde olduğu, iyi niyetli hareket ettiğini, borçlu tarafın ise hiçbir şekilde borcunu ödemeye yanaşmadığı ve davacının alacağına halel getirerek takip konusu alacak miktarının tahsilini zorlaştırdığı, bu sebeple davalı/borçlu şirketin yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilerek takibin devamının sağlanması gerektiği, bilahare, yalnızca asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasını talep ettiklerini, takip öncesi faize yönelik itirazı kabul edip bu hususta talepte bulunmadıklarını, sadece takip sonrası ticari temerrüt faiziyle birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, dilekçede açıklanan sebeplerle; her türlü fazlaya dair talep ve dava hakkının saklı kalması kaydıyla; asıl alacak yönünden —— dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin takip sonrası işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamını , yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — olduğu; borçlusunun— işlemiş faiz olmak üzere toplam — tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu — tarafından— tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın — asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşıldı.
— tarihinde mali müşavir —- tarafından hazırlanan raporda özetle; Mahkemenin kararı doğrultusunda, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı-borçlu—– yılı ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği, davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, fatura ve tahsilat makbuz kayıtları uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğinin haiz olduğu, davacı taraf defter kayıtları ve cari hesap ekstresine göre; muavin defterlere son kayıt tarihi olan — tarihi dikkate alınarak davacı tarafın davalı taraftan ——– tutarında alacağı bulunduğuna ilişkin görüş ve kanaatini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında akaryakıt satımı hususunda ticari ilişki olduğu, davacının davalı tarafa akaryakıt satımında bulunduğu, davacı şirketin cari hesaba dayalı olarak davalı hakkında icra takibine başladığı, davalının davacı ile aralarındaki ilişkiyi kabul ettiği ancak borcunu ödediğini belirterek takibe itiraz ettiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmada ise aldıkları —– ödediklerini, bunun dışında oğlunun arkadaşının şirketlerine ait kaşeyi kopyalayarak davacıdan yakıt aldığını iddia ettiği, ancak bu iddia ile ilgili herhangi bir delili olmadığı, herhangi bir şikayette bulunmadığını beyan ettiği, tanık olarak oğlunun dinlenmesini istediği ancak davacı vekilinin tanığın süresinde bildirilmemesi sebebiyle bu isteme muvafakatinin olmadığını bildirdiği, davacının davaya konu ettiği fatura ve kasa fişlerini dosyaya sunduğu, davanın itirazın iptali davası olduğu, yapılan yargılamada davalının davaya cevap vermediği, davacının davalıdan takibe konu meblağ kadar alacaklı olduğunu ve taraflar arasındaki ilişkiyi/mal teslimini ispatlaması gerektiği, taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından tarafların ticari defter ve dayanaklarının incelenmesi hususunda ara karar oluşturulmuş davalı tarafa defter inceleme günü ihtaratlı tebliğ edilmiş olmasına rağmen inceleme gününde hazır edilmemiş olup mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacı şirket defterlerinin lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı şirket adına düzenlenmiş faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı ve bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan tarafın, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edilebileceği, aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği, —– böylece davacının davasını ispatladığı, davalının ise ödediğini ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının — dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 937,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 234,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 703,50-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 234,47-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 178,25-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 819,35‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2021