Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1059 E. 2020/317 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1059 Esas
KARAR NO: 2020/317
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı müvekkilinin yürütmekte olduğu inşaat işlerinde çalışmakta olan inşaat ustası olduğunu, yakın zamana kadar davacının yanında çalıştığını, belirli bir dönem içerisinde işlerin sürekliliği devam ederken de davacının yanında üç yıl sigortalı olarak çalıştığını, davacının davalı tarafa yapmış olduğu iş ve işlere karşılık olarak ———— bedelli senet düzenlendiğini ve bizzat davalı tarafa verdiğini, müvekkili, davalıya vermiş olduğu senede istinaden bütün ödemeleri de yaptığını, verilen senedin iadesini iste ancak davalı taraf iade etmediğini, davalı müvekkilinin inşaat işlerini yarım bırakarak işi terk ettiğini, yarım kalan işlerin tamamlatmak zorunda kaldığını, davalı müvekkili adına ———— İcra Müdürlüğünün ———–esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, senet üzerinde müvekkilinin elinin ürünü bulunmadığını, takibin durdurulmasını davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminatla cezalandırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili ücretini almak için davacının istediği süreyi iyi niyetli olarak tanıdığını, oyalamalarına ve baştan savmalarına katlanmış olduğu borca ilişkin bir ödeme yapmadığını, müvekkili, davacı şirkete ait inşaatta 3 yıldan fazla götürü usulü iş yaptığını, davalı müvekkilinin yaptığı iş karşılığı davacı kendi imzasını taşıyan senet verdiğini, müvekkilinin senedin kimin elinin ürünü olduğunu bilmediğini, davanın reddine, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- İcra Dairesi’nin ——–esas sayılı dosyasına konu kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, icra dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, 7100 sayılı yasa gereği basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Taraflarca talep edilen deliller toplanmış , davanın niteliği gereği dosya bilirkişilere tevdi edilerek tarafların sunmuş olduğu deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle:” davanın, kambiyo senedinde bedelsizlik iddiasına davalı menfi tespite ilişkin olduğu, davacı tarafın bononun düzenleme tarihinde yaptığı ödemelerin davalı tarafından aksi kanıtlanmadığı sürece bono ödemesi olarak sayılabileceği ancak davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarının bononun düzenleme tarihinden önce yani ——– tarihinden önce olduğu ve bu ödeme makbuzlarının üzerinde dava konusu senet için yapılan ödeme vs. Gibi bir ibarenin yer almadığı, dolayısıyla ödemelerin dava konusu senet ile ilişkilendirilemeyeceği, davacı tarafından iddia edildiği gibi senet bedelinin davalıya ödendiğinin ispatlanamadığı ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından ——– tarihli celsede dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı ve yemin teklif etme hakkını kullanmak istediği belirtilmiş olmakla , bu doğrultuda mahkememizce aynı celsede davacıya yemin metni sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından karşı tarafa yemin teklifinde bulunulmuş , gerekli ihtarları içerir yemin davetiyesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş ve davalı tarafça da—– tarihli celsede hazır bulunularak yemin eda edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, davacının davalıya yemin teklifinde bulunması ve davalı tarafça yeminin eda edilmesi, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davasında, ispat yükünün davacı tarafta olup, davacının senet borcunu ödediği ve dava konusu senet yönünden borcunun kalmadığına ilişkin iddiasını yemin dahil yasal, yazılı delillerle ispatlayamadığı, davalıya verdiği dava konusu senet sebebiyle davalıya borçlu olduğu anlaşıldığından, davanın reddine, her ne kadar davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin kısa kararda reddine karar verilmiş ise de , davanın ilk açıldığı ——– Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından icra takibinin durdurulması yönünde karar verildiği ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine mahkememiz tarafından takip başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasında takip durdurulamayacağı yalnızca paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle tedbir kararının paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde değiştirildiği, İcra İflas Kanunu’nun 72/4 maddesi gereği davanın alacaklı lehine neticelenmesi ve tedbir kararı verilmesi durumunda % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata resen hükmedilmesi yönünde emredici hüküm bulunduğu göz önüne alındığında mahkememizce tazminat hakkında hüküm kurulması gerekirken, talep sehven reddedilmiş ise de kısa karar ve gerekçeli kararın birbirine aykırı hükümler teşkil edemeyeceği ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin tavzih yolu ile dahi hükümde genişletilip değiştirilemeyeceği göz önünde bulundurularak davalı vekilinin tazminatı isteminin hüküm kısmında da reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekilinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 392,79-TL harcın mahsubu ile artan 338,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2020