Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1058 E. 2019/948 K. 05.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1397 Esas
KARAR NO : 2019/949

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile 21/09/2018 tarihinde ———– başlıklı sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmeye göre davalının —————-adresinde bulunan iş yerini 19/10/2018 tarihinde müvekkili şirkete devredeceğini, müvekkili şirketin iş yerinin karşılığında davalı yana 20.000,00 TL peşin, 80.000,00 TL’sinin işyerinin teslimi sırasında ödeyeceğini, müvekkilinin peşin ödeme yükümlülüğünü sözleşme imzası sırasında yerine getirdiğini, davalıya sözleşme ile üzerine yüklenen edimi yerine getirmesi için ihtarname çekildiğini, davalının sözleşmede yazılı sürede sözleşme ile kendisine yüklenen edimi ifa etmediği gibi geçen sürede de iş yerini müvekkiline teslim etmediğini, davalının temerrüdü nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın ileride artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava değerini ileride artırılmak üzere 1.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini, taraflar arasında imzalanan protokolde yazılı olan miktarın 100.000,00 TL olduğunu, davanın konusunun kira sözleşmesinin devrine dair olduğunu, bu sebeple görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, esasa girildiğinde tarafların işyerinin devri konusunda anlaştığını fakat devrin gerçekleştirilemediğini, sözleşme imzalandığı sırada hiçbir bedel alınmadığını bildirerek haksız ve mesnetsiz açılan davanın usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin aynen ifası ile davacı tarafın uğradığı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri 05/09/2019 tarihli duruşmadaki beyanı ile sulh olduklarını, her iki tarafın da vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmişler, vekaletnameleri incelendiğinde her iki tarafın da sulh olmaya yetkili kılındığı görülmüştür.
Tarafların haricen sulh olmaları sebebiyle uyuşmazlığı kendi aralarında çözümledikleri, bu nedenle HMK’nun 315(1) maddesi uyarınca davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla harici sulh sözleşmesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların haricen sulh olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.