Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1056 E. 2021/205 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1056 Esas
KARAR NO: 2021/205
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı —– teslim edilen kolilerden ikinci kolinin teslimat adresine ulaşmadığı bilgisinin davacı şirket yetkililerine iletilmesi üzerine davacıda derhal —– gidildiği, davacı şirket tarafından teslim edilen ikinci kolinin teslimat adresine ulaşmadığı dolayısıyla kayıp olduğu ve zararın tazmini talebini içeren tutanak çalışan——-simli şahıs ile birlikte tanzim edildiği, tarihinde davalı tarafça kayıp olan ikinci kolinin bulunarak davacının şirket adresine getirildiği, —–görevlileri tarafından getirilen kolinin hasar gördüğü, kolinin dışındaki hasann içerisindeki ürünlere de zarar verdiğinin görülmesi üzerine davacının şirketçe derhal kolinin ve ürünlerin fotoğrafı çekilmiş ve ürünler teslim alınmadığı, daha sonra ürünlerin faturası ve fotoğrafları ile birlikte durum tutak altına alındığı, davacı şirket yetkilileri defalarca davalı taraf ile iletişime geçmiş her seferinde zararın tazmin edileceği bilgisi alınmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamış ve davacı şirketin zararı tazmin edilmediği, nitekim konu vekil sıfatıyla tarafımıza yansıyıp, davacı şirketin zararının giderilmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağını bildiren ihtarname davalı tarafa gönderildiği, davacıya gönderilen ihtarnameye rağmen davalı tarafça ihtarnameye cevap verilmediği gibi davacının zararı da giderilmediği, açıklanan nedenlerle ——-dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan haksız, dayanaksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli davalıdan %20 den az olmamak üzere kaydı ile icra inkar tazminatı alınarak tarafımıza ödenmesine, haksız ve kötüniyetli itiraz tarihinden itibaren tazminat tutarına avans faizi yürütülmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı ——– tarafından, —tarihinde —— aracılığı ile iki koli halinde, gönderici —— gönderildiği, söz konusu kargolardan bir tanesinin hasarlı olmasından bahisle teslim alınmadığı, hasar gören ve teslim alınmayan kargonun içerisinde yer alan ürünlerin bedelinin cebri icra yoluna başvurmak sureti ile——- sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu edildiği ve ilgili icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine de, yukarıda numarası verilen dosya ile icra inkar tazminatı talepli itirazın iptali davası ikame edildiği, mezkur taşımada davalı şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığı, davacı, her ne kadar dilekçesinde davalı şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işi neticesinde zarara uğramış olduğunu iddia ederek bunun müvekkil şirket tarafından tazmin edilmesini talep etmiş ise de, mezkur taşımaya ilişkin olarak davalının şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediği, kaldı ki ilgili kanun maddeleri gereği bu kargonun içeriğini bildirme yükümlülüğü göndericiye ait olup işbu davanın göndericiye ihbarı gerektiği, davacı, dava dilekçesinde de kargonun içeriğine ilişkin birtakım beyanlarda bulunmuş ise de davacı tarafından davalı şirkete teslimi anında kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmemiştir. hatta gönderen tarafından kargonun içeriğini ve değerini ispata elverişli irsaliye dahi sunulmadığı, TTK md. 864 uyarınca, gönderen kusuru olmasa da; taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksikliklerden doğan zarar göndericiye ait olduğu, bu anlamda gönderici kargonun içeriği ve değeri taşıyıcıya tam ve eksiksiz olarak bildirmekle mükellef olup yapılan eksik bildirimler dolayısıyla davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesi kabul edilemeyeceği, zira kara yolları taşıma kanunu md. 8 gereği gönderenin tam ve eksiksiz bildirim yükümlülüğü ve eksik bildirimden doğacak her türlü zararın gönderene ait olduğu da açıkça hüküm altına alındığı, taşınan kargonun içeriği ve değeri gönderen tarafından beyan edilmemiş ve hatta davalı şirkete bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamış olduğundan taşıma senedinde emtianın içerik ve değerine ilişkin bir bilgi yer almadığı, dolayısıyla kanunun açık hükmü karşısında yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğu, davacı dava dilekçesinde de kargonun içeriğini beyan etmekten kaçındığı, davacı henüz iddiasını ispatlamamış olup —–içeriği ve değeri iddiası ispata muhtaç olduğu, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığı, davalı şirketin sorumluluğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle her şeyden önce, TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davaranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiği, davaya konu olayımızda ağır kusurun oluşmadığı, davacının davalı şirketten herhangi bir alacağı olmadığından ve söz konusu alacak iddiasının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra takibine itiraz edildiği, davacı’nın iddialarını kesinlikle kabul anlamına gelmemekle beraber, davacının taleplerinin icra takibine konu yapılması mümkün olmayıp TTK taşıma hükümleri kapsamında ayrıca ve ayrıntılı bir yargılama yapılması gerektiği, haksız şekilde başlatılan icra takibi ve bu dava nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle ve dilekçede belirtilen tüm hususlarla haksız davanın külliyen reddine, haksız ve kötüniyetli başlatılan takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İİK 67. madde kapsamında davacının dava dışı —— makinesi yedek parçasının satışı konusunda anlaşma olduğu, davalı ——–şirketine taşıma — tarihinde teslim edildiği, — tarihinde teslim edilen ikinci kolinin kayıp olduğundan dolayı tutanak tutulduğu, —- tarihinde kayıp olan taşınacak kolinin bulunduğu ancak ürünün hasar gördüğü, buna ilişkin —— tarihinde tutanak tutulduğu, hasar bedelinin ödenmediği, bu konuda davalıya ihtar edildiği, sonrasında icra takibine girişildiği, icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine yönelik olduğu, tarafların arasındaki uyuşmazlığın buna yönelik olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —sayılı takip dosyası uyap üzerinden mahkememize gönderildiği, dosyanın incelenmesinde; —-tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———bedelli ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine, takibe, borcun tümüne, işlemiş ve takip sonrası faizlerine, faiz oranlarına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, dilekçenin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —–tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada deliller toplanmış ve belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının incelenmesi teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle dosya, taşıma konusunda uzman bilirkişiye —-tarihinde tevdi edildiği, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —– raporda özetle; davacı firmanın müşterisine gönderilmek üzere davalı taşıyıcı firmaya teslim ettiği emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, hasarın meydana gelmesinde, davalı taşıyıcının dikkatsiz ve özensiz davranışının etkisi olabileceği, bu nedenle davalı kusurlunun ağı kusurlu sayılabileceği, sınırlı sorumluluktan faydalanamayacağı, meydana gelen zararın tamamından sorumlu olacağı, davacı beyanına göre koli içerisindeki ürünlerin tamamının hasarlı ve sovtaj imkanı olup olmadığının otomotiv parçaları konusunda uzman bir makine mühendisi tarafından değerlendirilerek tespit edilmesi gerektiği, uzman Makine Mühendisinin tespit sonrası meydana gelen hasar tutarı kadar davacının davalıdan tazminat talep edebileceği, davacının ——— dosyasında başlatmış olduğu takibin tespit edilecek hasar tutarı kadar yerinde olacağı, davacının tespit edilecek hasar tutarının asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihi itibarıyla 3095 sayılı kanunun 2’nci maddesi gereği takipte belirtilen oranda faiz talep edebileceği, mahkemenin davalının ağır kusuru olmadığı yönünde kanaate varması durumunda davalının sorumlu olacağı sınırın belirlenmesi için hasarlı olan ürünlerin ve tespit sonrası kolinin tamamı hasarlı ise kolinin tamamının brüt ağırlıklarına ait bilgilerin dosyada mevcut olmadığı, bu bilgilerin ikmali sonrası ancak sınırlı sorumluluk tespitinin yapılabileceği sonuç ve kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkartılığı, raporun taraflara usulünce tebliğ edildiği, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itirazlarını içeren dilekçelerin gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri ile raporun incelenmesiyle dosyanın Makine Mühendisi Bilirkişiye —- tarihinde tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan — tarihli raporunda özetle; dosya muhteviyatına sunulmuş olan faturada belirtilen —– piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, söz konusu kullanılamaz durumdaki parçaların sovtaj değerinin — civarında olacağı, bu kapsamda zararın —— civarında olacağı, ancak —– tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taşınan vükiin ağırlığı ile doğru orantılı olarak ——- hesaplaması yapılması gerektiği ve bu kapsamda yapılacak hesaplama sonrası davalının üst sorumluluk limitinin tespit edilmesi ve akabinde davacının meydana gelen zararının tespit olunan miktarın altında ise ancak gerçek zararı talep edebileceğine yönelik rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Makine Mühendisi Bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli rapor sonrası dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere taşıma uzmanı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan ——- tarihli ek raporda özetle; davacı firmanın müşterisine gönderilmek üzere davalı taşıyıcı firmaya teslim ettiği emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, teknik bilirkişi raporu ile meydana gelen hasar sonrası, gerçek zararın sovtaj tenzili sonrası —– olacağının sübuta erdiği, hasarın meydana gelmesinde, davalı taşıyıcının dikkatsiz ve özensiz davranışının etkisi olabileceği, bu nedenle davalı taşıyıcının ağır kusurlu sayılabileceği, sınırlı sorumluluktan faydalanamayacağı, meydana gelen gerçek zarar tutarı olan ——— tazmin etmesi gerekeceği, mahkemenin ulaşılan görüşümüz aksine; meydana gelen hasarda davalının ağır kusurlu olmadığı, davalı taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olacağı yönünde kanaat sahibi olması durumunda davalının hesap edilen sorumluluğunun üst sınır olan —– kadar meydana gelen zararı tazmin etmesi gerekeceği, davacının tespit edilecek gerçek zarar —- kadar olması gereken asıl alacağa, takip tarihi itibarıyla 3095 sayılı kanunun 2’nci maddesi gereği takipte belirtilen oranda faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür. Mahkememizce alınan kök ve ek raporlar denetime ve hükme elverişli görülmekle karara esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı firmanın müşterisine gönderilmek üzere davalı taşıyıcı firmaya sağlam olarak teslim ettiği emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, teslim edilen emtianın alıcısına teslim edilmediğinin alıcı tarafından bildirilmesi üzerine —– tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere davalı tarafın da emtianın zayi olduğunu kabul ettiği, TTK 875. maddesine göre, taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimdeki gecikmesinden doğan zararlardan sorumlu olduğu, aynı kanunun 886. maddesi gereğince zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yaralanamayacağının düzenlendiği, davaya konu hasarın oluşmasında davalı taşıyıcının dikkatsiz ve özensiz davranışının etkili olduğu, taşıyıcının ağır kusurlu sayılması gerektiği ve sınırlı sorumluluk ilkesinden faydalanamayacağı kanaatiyle makine mühendisinin teknik raporunda gerçek zararın sovtajın düşülmesi sonrası —– olduğu anlaşılmakla gerçek zarar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının davaya konu —- sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin —– asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi ile davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 314,06-TL harçtan peşin alınan 87,06-TL harcın mahsubu ile 227,00-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan 87,06-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 105,5‬-TL posta ve tebligat ücreti, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.641,4‬0-TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre 1.493,67-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.23/02/2021