Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1033 E. 2023/174 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1033 Esas
KARAR NO: 2023/174
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ: 18.01.2018
KARAR TARİHİ: 24.02.2023

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı —- arasında —- arasında geçerli 36 ay süreli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında — plakalı aracın kiralayana teslim edildiğini, anılan aracın davalı şirket nezdinde —- vadeli 1 nolu zeyilname ile —- sigortalı olduğunu, sigortalı aracın ——-ürücüsü yönetiminde iken direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi üzerine park halindeki ——– plakalı araçlara çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücünün kazanın etkisi ile olay yerini kısa bir süreliğine terk ettiğini, zarara uğrayan araçlardan —– araç malikinin ihbarı ile kaza tutanağı tanzim edildiğini, araç malikinin olay yerinde bulunmaması nedeniyle kaza zaptında sürücünün firarı olarak tanımlandığını, gerçek durumun kaçma değil arama amacıyla kısa süreliğine terk olduğunu,—–kapsamında davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda sürücünün olay yerini terk etmesi nedeniyle hasarın teminat dışı olarak değerlendirildiği ve tazminat ödeme talebinin ret edildiğini, dava dışı sigorta ettiren araç maliki tarafından müvekkiline bildirildiğini, hasarın sigorta şirketince tazmin edilmemesi nedeniyle davacının kiralayan tarafından fatura ettiği 7.080,00.TL zararı ödemek zorunda kaldığını, kabul etmemek kaydıyla hasarın teminat kapsamında olmadığına ilişkin iddiasını sigortacının kanıtlamak ile yükümlü olduğunu beyanla 7.080,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya mesnet hasarın—- plakalı araca ait olduğunu, söz konusu aracın maliki ——olduğunu, davacının ilgili sigorta poliçesinde hiçbir şekilde taraf sıfatı bulunmadığını, talep hakkının sigortalısına ait olduğunu, sigortalısı dışında poliçede—— daini mürtehin kaydının mevcut olduğunu, müvekkiline husumet yönlendirilemeyeceğini, ayrıca maddi olay ve uygulanacak yasa hükümleri itibari ile davacının talebinin haksız olduğunu, tutulan kaza tespit tutanağına göre müvekkili şirketin nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk ettiğinden araç sürücüsünün tespit edilemediğini, beyanla öncelikle husumet yokluğu yönünden usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 26/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle ödenen bedelin teminat kapsamında olmaması sebebiyle davalı sigorta şirketinden istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı, 26.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının sigorta poliçesi kapsamında sigortacı tarafından ödenmesi gereken tazminatları ödemiş olması sebebiyle mal varlığında haksız bir eksilme oluştuğu, yapılan ödemenin davalı sigortadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın—– dosyası ile açıldığı, mahkemece 21.06.2018 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, mahkememizde yeni esas numarası aldığı görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- üzerinden celp edilmiş,—- sayılı dosyasına ve davalı sigorta şirketine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, —– tarihli bilirkişi ön raporu sunulduğu anlaşıldı.
Yargılama aşamasında davacı şirketin ——- tarihinde iflasına karar verildiği, anılan iflas kararı sebebiyle eldeki davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi uyarınca, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez.
Dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin varlığını (gerçekleştiğini) tespit eden mahkeme, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Mahkeme bu konuda bir karar vermemiş olsa bile, yukarıdaki dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin gerçekleştiği anda, dosya işlemden kaldırılmış sayılır. Mesela, iki tarafın da gelmediği (veya taraflardan birinin gelip de davayı takip etmeyeceğini bildirdiği) oturum tarihi, dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu tarihtir. Mahkemenin dosyanın işlemden kaldırılmasına daha sonra karar vermiş veya işlemden kaldırma kararını daha sonra yazmış olması, dosyanın işlemden kaldırılması tarihi olarak kabul edilemez ———. Aynı şekilde, dosyanın işlemden kaldırıldığına dair kararın taraflara ayrıca tebliğ edilmesi halinde de, işlemden kaldırma kararının tebliğ edildiği tarih yenileme süresinin başlangıcına esas alınamaz, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde düzenlenen yenileme süresinin başlangıcı; anılan maddede öngörülen ve dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren hallerden birinin gerçekleştiği oturum tarihidir.
Taraflardan biri, işlemden kaldırılmış olan bir dosyayı (üç ay içinde) yenileyebilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yenileme talebinde bulunan taraftan, hiçbir harç alınmaz. Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra (yani kalan iki aylık süre içinde) yenilenirse yeniden başvuru ve peşin harç alınır——– Taraf, dosya işlemden kaldırıldıktan itibaren bir aylık süreyi geçirdikten sonra yenileme isteminde bulunduğu takdirde 492 sayılı Harçlar Kanununun 7. maddesi uyarınca yeniden harç ödemek zorundadır.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra ve fakat üç ay içinde yenileme talebinde bulunulmuş, ancak harç yatırılmamış olması halinde; 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesi uyarınca; yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, mahkemenin yenileme talebinde bulunana harç yatırması için uygun bir süre vermesi gerekir.
Mahkemece verilecek süre içinde ilgilinin yenileme harcını yatırması halinde davaya kaldığı yerden devam edilmeli, harcın yatırılmaması halinde ise 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/4 maddesine göre de, basit yargılama usulüne tabi davalarda, ki iş sözleşmesinden kaynaklanan davalar bu niteliktedir, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.——
Eldeki davanın—– tarihli tensip tutanağı gereğince basit yargılama usulüne tabi bir dava olduğu, davacı HMK 320/4 maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi davalarda dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde dava açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davacı tarafından davanın takip edilmemesi sebebiyle 15.09.2022 tarihli celsesinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafından süresinde davanın yenilenmemesi sebebiyle HMK 320/4 atfı gereği HMK 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.——–
AAÜT 7/1 maddesinde; ” Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” denilmektedir. Eldeki davanın, davacı tarafından takip edilmemesi sebebiyle işlemden kaldırıldığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği dikkate alınarak AAÜT 7/1 maddesine göre davalı lehine maktuyu geçmemek üzere vekalet ücretine hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 150. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 120,91-TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,99-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/1’deki esaslara göre belirlenen 7.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca mahkemeler veznesine yatırılan gider avansından artacak kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2023