Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1031 E. 2021/337 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1031 Esas
KARAR NO: 2021/337
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, bilgisayar sistemleri toptan satıcılığı yaptığını, halka açık bir şirket olduğunu tüm ticari defter ve kayıtları düzenli olarak denetlenen ve mevzuatlara uygun hareket etmek zorunda olan ticari bir işletme olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin ise cari hesap ilişkisi çerçevesinde mal alım-satımı şeklinde gerçekleştiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten ———- no.lu fatura içeriğindeki malı satın aldığını, fatura tutarının kısmen ödendiğini, takibe konu ettikleri —– tutarındaki bakiyenin ödenmediğini, borçlu şirketin yaptığı kısmi ödemenin, malın ve faturanın teslimini kanıtladığını, fatura e-fatura olduğundan, borçluya tebliğinin de elektronik ortamda yapıldığını, faturanın borçlu şirket kayıtlarına alındığının —— fatura tarihinden sonraki kayıtların celb edilmesiyle de teyit edilebileceğini, fakat taraflar arasındaki ticari ilişki, fatura ve fatura içeriği inallar itirazsız olarak zımnen kabul edilmiş olduğu halde, itiraz dilekçesinde borcun inkar edilmiş olmasının kötü niyetli bir beyan olduğunu, borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli itirazlar olduğunu, müvekkili şirketin alacağının ise likit ve her türlü yasal dayanağı haiz olduğunu, bu sebeple haksız itirazın iptali ile birlikte davalı borçlu hakkında en az %20 oranında icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalının —— dosyasına yapmış olduğu itirazın -fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla- iptali ile yabancı para —– cinsinden olan alacaklarının ödeme günündeki kur üzerinden davalıdan tahsiline, alacağın likit ve itirazın kötüniyetle yapılmış olması sebebiyle borçlu hakkında % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemede görülen davada davacı tarafın davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu, alacağın ödenmediğini ve icra takibi yapıldığını ancak takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep ettiğini, davanın İİK hükümleri gereğince açılan itirazın iptali davası olup, dava şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu alacak talebinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın alacak iddiasını alacağın varlığını ve fatura konusu hizmetlerin/malların davalıya teslimini ispat etmekle yükümlü olduğunu, HMK 190.maddesi gereğince iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın iddiasını ispat etmesi gerektiğini, fatura konusu hizmetlerin ve/veya malların teslim edildiğinin ispat külfetinin davacıda olduğunu, ispat yükümlülüğünün usulüne uygun delillerle yerine getirilmesi gerektiğini, davacı tarafın alacağın varlığını ve teslim iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediğini, ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı tarafın davasının ve alacak isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini dava konusu istemlerin haksız olmakla birlikte alacağın varlığının ve ispatının yargılama ve inceleme gerektirdiğini, bu haliyle likit ve belirlenebilir bir alacak söz konusu olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerden ötürü haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, yukarıda arz ve izahına çalışılan sebeplerden ötürü haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalı adına fatura düzenlendiği, davalının faturanın bir kısmını ödemediği, bakiye alacağın davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- sayılı icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—– edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle,”… Davacı tarafın incelenen ——- yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalı tarafın incelenen —— yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgenin, davacı —- davalı ——tutarlı – adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —–adet faturada yazılı olan malın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan——adet faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, “Faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmasının faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturacağ——– bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —– tarafından davalı ———-yılına ait —– davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan —- faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumun söz konusu —– faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı —- tarafından davalı—— adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —— bildirildiği, bu durumun söz konusu —- faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —- adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan, davacı— tarafından davalı —– adına düzenlenmiş, – adet faturanın davacı ve davalı tarafın —-yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı tarafın ——- oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, dava değerini —- olarak gösterdiği, Davacı tarafın —- yılına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı —- davalı —– ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, Davalı tarafın —- ticari defterlerinin incelenmesinde; davalı——- davacı—- ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, Davacının ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter kayıtları arasında fark bulunduğu, bu farkın, davalının—–yılı ticari defterlerinde devir bakiyesi olarak yer alan, —–yılından önceki işlemler nedeniyle oluşan kayıtlardan kaynaklandığı, farkı oluşturan devir bakiyelerinin neden kaynaklandığının tespit edilebilmesi için davacı ve davalı tarafın —– yıllarına ait muavin dökümlerinin tarafımca incelendiği, davalının ——- yılı ticari defterlerinde yer alan devir bakiyelerinin kur farkı işlemlerinden kaynaklandığı ve bu devir bakiyelerinin gerçek alacak/borç durumunu yansıtmadığı, Taraflar arasındaki icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturadan kaynaklanan ilişkinin yabancı para ile gerçekleştirildiğinin dayanak fatura ve davalının ticari defterlerinin içeriğinden anlaşılmakta olduğu,Davacının ticari defterlerinden tespit edilen —– alacağı ile yabancı para üzerinden tespit edilen ——– karşılığı arasında fark bulunmasının nedeninin; Vergi Usul Kanunu’nun 258, 259 ve 280. maddeleri gereğince geçici vergi dönemlerinde ve yıl sonlarında yapılması gereken yabancı para değerleme işlemlerinin davacı tarafından icra takip tarihi itibariyle yapılmamış ve kur farklarının muhasebeleştirilmemiş olmasından kaynaklandığı, davacı tarafın Vergi Usul Kanunu’nda yer alan yabancı para değerleme işlemini icra takip tarihi itibariyle yapmamış ve kur farklarını muhasebeleştirmemiş olmasının davacının alacağının yabancı para olması durumunu değiştirmeyeceği, Davacı ve davalı tarafın —— yılına ait ticari defterlerinin, yabancı para olarak düzenlenen faturanın incelenmesinde; davacı —— alacaklı olduğu, Davacı tarafın davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak ——- talep etmiş olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebi ile bağlı olacağı, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz oranının belirlenemediği ve işlemiş faiz tutarının hesaplanamadığı, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının yabancı para olan asıl alacağına takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” başlıklı 4/a. maddesi gereğince, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz uygulanabileceği…” yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur———–
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça cari hesap alacağına konu malın teslimi inkar edildiğinden, davacı tarafça dava konusu malın/hizmetin davalıya teslim edildiğinin yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ve malın/hizmetin davacıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı taraftadır.
Her ne kadar davalı, cari hesaba konu mal/hizmetin teslim edilmediğini beyan etmiş ise de; mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile BA ve BS formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalının —— ilişkin BA formu üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davalı tarafından ——- bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip——– bildirdiği ve kendi ticari defter ve kayıtlarına işlediği anlaşılmaktadır. O halde her ne kadar davalı, davacı ile arasındaki cari hesap alacağına ilişkin mal/hizmetin teslimini inkar etse de; davalı vergi dairesine beyanname vermekle ve faturayı kendi ticari defter ve kayıtlarına kaydetmekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——–
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, cari hesaba konu faturayı davalıya teslim ettiğini ispatla dosyaya konu alacağa hak kazandığını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının—- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —- asıl alacak üzerinden takibin aynen devamına, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz ——– talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—-Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisine dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile,—- asıl alacak üzerinden takibin AYNEN DEVAMINA, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz —–talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın icra takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak değeri üzerinden %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.026,10-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 139,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 886,62-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 139,48-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 89,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 830,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 808,24-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 451,55-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021