Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1030 E. 2018/824 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1030 Esas
KARAR NO : 2018/824

DAVA : Menfi Tespit (Kira)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2018

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyası üzerinde yapılan incileme sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkili şirket ile davalı arasında kira sözleşmesi imzalandığını, kiralananın kullanıma elverişli olmaması nedeniyle davacı şirketin bir hayli masraf yaparak kiralananın lüks hale getirdiğini, masrafların davalıya bildirilerek kira bedelinden mahsup edileceğinin söylendiğini, bununla birlikte farklı tarihlerde ve miktarlarda davalı tarafa ödemeler de yapıldığını, buna rağmen davalı tarafın icra takipleri yaptığını, davacı şirketin davlıya borcunun bulunmadığını bildirmiş, taraflar arasındaki kira sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin davalıya borcunun olmadığının tespitine, başlatılan icra takiplerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen 01/07/2014 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi, davacı tarafın davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu, İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2018/23072 ve İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğünün 2017/30034 Esas sayılı takip dosyalarında davalı, davacı şirket hakkında 01/07/2014 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi nedeniyle ödenmediğini iddia ettiği alacakları için adi kiraya ait takip yolu ile takip yapmıştır.
Davalı tarafın kira sözleşmesinin varlığına, içeriğine ve imzasına ilişkin bir itirazı yoktur.
Davacı taraf kiralanan için yaptığı masraflar ve kira bedeli ödemeleri nedeni ile davalı tarafa borçlu olmadığını iddia etmektedir. Buna karşın davalı taraf ödenmediğini iddia ettiğini kira bedelleri için iki ayrı icra dosyasında takip yapmıştır. Buna göre taraflar arasındaki temel ilişki ve uyuşmazlık yazılı kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
HMK’nın 4 (1)/a maddesinde kiralanan taşınmazların İİK’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemelerinin görevi içinde olduğu düzenlenmiştir.
Yargıtay …..Hukuk Dairesinin 21/03/2017 tarih 2016/14175 Esas ve 2017/2997 Karar sayılı ilamı ile benzer ilamlarında da vurgulandığı üzere sözleşmenin her iki yanı tacir dahi olsa uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanıyor ise HMK.’nun 4 (1) a maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda takip ve dava konusu edilen alacağın kira bedeline ilişkin olup, taraflar arasında varlığı ve içeriği tartışma konusu olmayan kira sözleşmesinin varlığı dikkate alındığında uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, mahkememizin davayı görmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın tedbir talebi hakkında ancak görevli mahkemece karar verilebileceği gibi görevli mahkemede uygulanan usul gereği dilekçeler teatisinin görevli mahkeme tarafından yapılmasının usul ekonomisi ve tarafların yararına olduğu dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
5-Tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Davacı ve davalı taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.