Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/101 E. 2023/344 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/101 Esas
KARAR NO:2023/344
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/01/2018
KARAR TARİHİ: 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının —– saat 18:00 sularında himayesinde bulunan —- plakalı ——- istikametine doğru—– üzerinde seyretmekte iken emniyet şeridinde park etmiş olduğunu, birlikte olduğu arkadaşı—– birlikte araca doğru yaya konumunda ilerlerken aynı istikamette seyreden davalı ——- plakalı aracı ile kendisine ve park halindeki aracına çarpması sonucu —– kaldırıldığını, söz konusu kaza sonrasında müvekkilinin sağ ayağı ve kalçasından darbe aldığını, davacının 47 yaşında olup, kazadan önce günlük 100,00 TL ücretle şoför olarak çalıştığını, altı ay hiç çalışamaması nedeniyle taşıt kredisini ödeyemeyerek aracının satıldığını ve sağ ayağından almış olduğu darbe nedeniyle mesleğini icra edebilmesini engelleyecek oranda kazanma gücünden yoksun kaldığı ve iş bulamadığını, davalı sigorta şirketine daha önce yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek,——- günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan ve malul kalan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——— maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

SAVUNMA: Davalı ——— vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacının aracı kaza esnasında emniyet şeridinin içerisinde nizami bir şekilde park edilmediğini, emniyet şeridinin dışına taşkın şekilde park halinde bulunduğunu, emniyet şeridindeyken önce davacıya sonrasında araca çarpıldığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı araç sürücüsü emniyet şeridinin dışında araçların geçtiği şeridi ihlal eder vaziyette park halinde dururken bir anda davalının önüne çıkmış olması nedeniyle araç dışındayken kendisine çarpıldığı halde, hafif yaralanma ile kazayı atlatması, davalının son derece yavaş bir hızla seyir halinde olduğunu göstermekte olduğunu, dolayısıyla, bu denli yavaş bir hızla ilerleyen bir araç emniyet şeridinde trafik akışının olmadığını bildiği halde, kontrolünü kaybettiği şeklindeki iddia gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesini talep ettikleri görüldü.Davalı ——vekilinin dava dilekçesine cevabında özetle; davacının aracı kaza esnasında emniyet şeridinin içerisinde nizami bir şekilde park edilmemiş, emniyet şeridinin dışına taşkın şekilde park halinde bulunmakta olduğunu, ortalama bir sürücü seyir halinde araç emniyet şeridindeyken daha dikkat araç kullanır, önüne her an bir araç çıkabileceğinin farkında olurken, emniyet şeridindeyken önce davacıya sonrasında araca çarpıldığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı araç sürücüsünün emniyet şeridinin dışında araçların geçtiği şeridi ihlal eder vaziyette park halinde dururken bir anda davalının önüne çıktığını ve davacı araç dışındayken kendisine çarpıldığı halde, hafif yaralanma ile kazayı atlatması davalının son derece yavaş bir hızla seyir halinde olduğunu göstermekte olduğunu, dolayısıyla bu denli yavaş bir hızla ilerleyen bir araç emniyet şeridinde trafik akışının olmadığını bildiği halde kontrolünü kaybettiği şeklindeki iddia gerçek dışı olduğunu, davalının gidişe göre sağ şeritten nizami bir şekilde seyir eder iken sol şeritte bulunan kamyonun üzerine doğru gelmesi sonucu zorunlu olarak emniyet şeridine yaklaşmış olduğunu ancak davacının aracıda sebepsiz şekilde acil bir durum olmamasına rağmen sadece alışveriş yapmak için durmuş olmakla araca binmek için davacı hamlettiğinde emniyet şeridinin aslında dışında müvekkilin şeridinde müvekkil davacıya fren yapmasına rağmen hafif bir şekilde aynasının çarpması sureti ile vurmuş olduğunu, davacının ayakta morarma ve şişme şikayeti söz konusu olduğunu açıklasa da, söz konusu şikayetlerin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir ve kısa süreli tedavi ile iyileşme sağlanabilir düzeyde olduğunu, kazadan dolayı çalışmasını engelleyecek düzeyde bir durumu olmaması nedeniyle, davanın reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesi talep ettiği görülmüştür.Davalı—– vekilinin dava dilekçesine cevabında özetle—– sigortalı olduğunu ve—— tarihinde 23.600,00 TL yapılan ödeme (ödeme belgesi dosyada mevcuttur) ile zararın karşılandığını ve İbraname ve Sulh ÂAnlaşmasının 01.06.2016 tarihinde davacı vekili —— tarafından imzalanarak feragat edildiğini bildirerek davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında 27/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının maddi ve manevi zararın oluşup oluşmadığı, zararlarının niteliği, davalıların söz konusu zarardan sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler miktarı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu trafik kazasına karışan araçların —— ve hasar dosyasının mahkememize gönderildiği görülmüştür.Davacı ve davalı —— hakkında ilgili kolluk birimlerine müzekkerelerin yazılarak sosyo ekonomik durum araştırma raporlarının düzenlenip mahkememiz dosyasına alındığı görülmüştür.Mahkememiz ara kararı gereği —— gönderilerek, davaya konu kaza sebebiyle davacının maluliyete ilişkin rapor tanzim edilmesinin istenilmesine dair karar verildiği, ——- tarihli raporda özetle;davacı ——tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı ayak arızası, ———— kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz maluliyet raporu sonrası dosyanın mahkememizce resen seçilecek trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisi, aktüer bilirkişi niteliği bulunan bir uzman bilirkişi, SUT bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek, davacının davaya konu trafik kazası nedeni ile talep edebileceği maddi tazminat taleplerine ilişkin hesaplama yapılmasına yönelik rapor istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen—— tarihli raporda özetle; dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, Trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dava konusu kazada,—- plaka sayılı araç sürücüsü—— % 100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, söz konusu kazanın —- emniyet şeridinde bulunan —– plaka sayılı aracına binmeye çalıştığı esnada meydana gelmiş olması nedeni ile—- kusursuz olduğu, maluliyet Oranı/ Raporu; ——- karar numaralı raporunda; ——- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı ayak arızası, ———— kapsamında; maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, maddi zarar hesap rapor tarihi itibariyle, davacının 27.05.2014 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası; 3 hafta /21 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının 596,13 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edilebileceği geçici iş göremezlik zararının 596,13 TL olduğu, gideri, bakıcı ve yol giderleri bakımından davacının Sağlık Uygulama Tebliği kapsamı dışına çıkan tedavi gideri oluşmadığı, yol ve bakıcı gideri oluşmadığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, alınan bilirkişi raporları ile toplanan deliller hep birlikte incelendiğinde; davacının davaya konu trafik kazası sebebiyle yaralandığı iddiasıyla açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede davalı sigorta şirketi ile yapmış olduğu 01/06/2016 tarihli ibranamede davaya konu kaza sebebiyle yapılabilecek her türlü dava ve takip hakkında sigorta şirketinden yahut sigortalıdan veya sürücüden ek maddi tazminat talebinde bulunulmayacağına dair anlaştıkları, davacı vekili tarafından bu belgenin imzalandığı, davacının iş bu davaya konu ettiği, geçici iş göremezlik, bakıcı ve yol giderlerinin de maddi tazminat kalemi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının maddi zararının karşılandığı kaldı ki mahkememizce yapılan yargılamada alınan aktüer raporunda belirtilen bedellerin üzerinde ödemenin de yapıldığı anlaşılmakla talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği, hükmedilecek manevi tazminat miktarının adalete uygun, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek miktarda olması gerektiği, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği; tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli, olay tarihi, olay sebebiyle davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(Gerekçe yazım aşamasında davalı —- yeni ünvanı —-yerine sehven——–yazıldığı anlaşıldığından buna ilişkin düzeltme yapılmıştır.)

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının maddi tazminat isteminin REDDİNE,
-Dava Adli Yardım talepli açılmış olduğu dikkate alınarak dava açılış aşamasında yatırılmayan ve alınması gerekli maddi tazminat yönünden179,90-TL peşin ve 179,90-TL başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davalılar ———- kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ———- verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/05/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 341,55-TL harcın davalılar ——– alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——— alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı——- manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı ———verilmesine,
2-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, suç üstü ödeneğinden karşılanan 2.400-TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan 2 adet müzekkere gideri olarak 18-TL nin davalılar ——— alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
Dair; davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/04/2023