Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1000 E. 2018/789 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1000 Esas
KARAR NO : 2018/789

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …..plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …… numaralı poliçe ile 04/04/2014- 2015 tarihleri arasında Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortlandığını, 07/04/2014 tarihinde söz konusu aracan sürücüsünün alkollü şekilde seyahet etmekte iken kendisini durdurmaya çalışan polise çarparak parmağının kırılmasına neden olduğunu, sürücünün savcılık ifadesinde alkollü olduğunu beyan eder ifadelerde bulunduğunu, alkollü araç kullanmaktan dolayı sürücünün ehliyetine elkonulması nedeniyle kaza tarihinde de ehliyetinin bulunmadığı, müvekkili şirketin malulün gelir durumu, kusur ve aktüerya hesabı sonucunda belirlenen 32.679,00-TL’nin sürekli maluliyetten kaynaklı zarar olarak 30/01/2018 tarihinde mağdur … banka hesabına yatırıldığını, müvekkili şirket tarafından ödemenin davalıdan rücuen tazmini için İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğünün 2018/9064 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan takibe itiraz edilmesi sonucunda takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olamamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, davacı … şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası (ZMSS) ile sigorta ettiği aracın poliçe kapsamında alkollü ve ehliyetsiz dava dışı sürücü tarafından kullanılması sırasında yapılan kaza sebebiyle dava dışı şahısa ödemiş olduğu tazminatın sigortalısı davalıdan rücuen tazminine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1895-1668 E-K.sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu zorunlu mali mesuliyet poliçesi incelenmiş; poliçede, sigortalının davalı olduğu, sigortalanan aracın ise davaya konu araç olduğu, aracın hususi nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, ZMSS’nin, işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücülerin 3.kişilere karşı sorumluluğunun üstlenildiği bir sigorta türü olduğu, davalının gerçek kişi, davaya konu aracın ise hususi nitelikte otomobil olduğu dolayısı ile davalı tarafın tüketici sıfatına haiz olduğu, tacir olmadığı, davanın tüketici yasası yürürlüğe girdikten sonra açıldığı, 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemlerin kanun kapsamına alındığı, buna göre davacı … şirketi ile davalı ile arasında aktedilmiş sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık olduğu ve bu kanun kapsamında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu, HMK.’nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.’nın 115. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında dikkate alınabileceği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarih ve 2013/4-1895 Esas 2013/1668 Karar numaralı kararı da gözetilerek dava her ne kadar tensip aşamasında ise de yapılacak masraflar, bu masrafların görevli mahkemede de tekrarlanacak olması hususu HMK.30.maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde usul ekonomisine uygun olmayacağı gibi HMK.27.maddesiyle düzenlenen ve kaynağını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6.maddesinden alan adil yargılanma hakkının da ihlali sonucunu doğurabileceği göz önünde bulundurularak TTK.4, Tüketici Kanunu 3,73,83 ve HMK.114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli Tüketici mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4, Tüketicinin Korunması Hakında Kanunun 3,73 ve HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığındandan usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı yanın yokluklarında, dosya üzerinden yapılan incelemeyle verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.