Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/992 E. 2020/131 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/992 Esas
KARAR NO:2020/131
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı———- muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle, müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile —— İcra Müdürlüğü’nün ——–E. sayılı dosyası üzerinden davalılar taşıyıcı şirket ile onun sigortacısı konumundaki sigorta şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak, davalı şirketler tarafından asıl alacağa ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı şirketler tarafından icra dosyasına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirket nezdinde ———-olan dava dışı sigortalı ———- tarafından yurt içindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtiaları, davalı —– sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye sırasında hasarlandığını, dava konusu hasarın müvekkil şirkete ihbar edilmesi üzerine yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde tanzim edilen ekspertiz raporunda —————- ortaya çıkan hasardan sorumlu olduğu ifade edildiğini, işbu hasarlanma olayı sonucu müvekkil sigorta şirketi, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı ——- poliçe marjı ilavesiyle— tarihinde —— hasar tazminatı ödemiş olduğunu; bu ödeme ile TTK madde 1472, alacağın temliki ve sair kanun maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu ve zarar sorumlusuna %20 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen ——— için rücu hakkı doğduğunu, davalıların işbu sorumluluğu gereği müvekkil şirket tarafından davalı şirketlere rücu başvurusunda bulunulduğunu, davacı şirket tarafından davalı firmaya gönderilen rücu yazısından olumlu bir netice alınamaması üzerine davalı şirketler aleyhine —–İcra Müdürlüğü’nün —- E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketler tarafından işbu takibe haksız olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalıların icra dairesine yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı——— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı——–arasında imzalanan ———–aleyhine açılan —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- E. sayılı dava dosyasının konusu ve taraflarının aynı olduğunu, Davacı Şirketin rücu talebinin dayanağının; sigortalısı —————-müvekkili tarafından düzenlenen —————olduğunu, Davacı Şirket taralından açılan davaların konularının aynı olduğunu, iş bu nedenle huzurda görülmekte olan dava dosyasının ve davacı Şirket tarafından mahkememizde seri dava olarak açılan tüm davaların HMK 166. madde gereğince —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-E. sayılı dava dosyası ve seri halinde acılan diğer dosyalarla birlikte tek bir dosyada birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacı, — Asliye Ticaret Mahkemesinin ——Asliye Ticaret Mahkemesinin—- E —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —-E, sayılı dosyalannda da işbu dosya ile aynı hasar tarihlerini içerir şekilde talepte bulunduğundan ilgili dosyadaki talepler ile iş bu dosyadaki taleplerin mükerrer olup olmadığının tespiti için ilgili dosyalann celbini de talep ettiklerini, davacı Şirket’in —— hasarına dair taleplerinin hiçbir geçerli yasal dayanağı bulunmadığını, davacı şirketin işbu davaya dayanak yaptığı müvekkiline ait poliçelerin, hasarların gerçekleşeme tarihi itibariyle yürürlükte olan veya konusu itibariyle davayla ilgisi bulunan poliçeler olmadığını, davacı şirketin delil listesinde dayandığı ve müvekkilinin düzenlediği ————-konusunun araç taşımaları olduğunu, huzurdaki davanın konusunun ise, —–ait yedek parça taşımalarından kaynaklanan hasarlar olduğunu, bu nedenle ilgili poliçenin, huzurdaki dava ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, ———- tarihinde gerçeklesen taşımalardan kaynaklanan hasarlan poliçe şartlan kapsamında teminat altına aldığını, dava konusu hasarların gerçekleşme tarihi —– olduğundan, davacı şirketin hasarların gerçekleme tarihi itibariyle yürürlükte olmayan işbu poliçe kapsamında teminat talebinde bulunmasının söz konusu olamayacağını, keza ————– tarihinde gerçeklesen taşımalardan kaynaklı hasarları poliçe şartları kapsamında teminat altına aldığını, davacı şirkettin hasarların gerçekleşme tarihi itibariyle yürürlükte olmayan işbu poliçe kapsamında da teminat talebinde bulunmasının söz konusu olamayacağını, hiçbir şekilde davacı şirketin haksız taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu hasar tarihleri dikkate alındığında, davayla ilgili olabilecek poliçelerin, —— tarihli,——–vadeli,————— olabileceğini, ancak ilgili poliçeler, davaya konu hasarların gerçekleştiği tarihleri kapsamakla birlikte, poliçe genel ve özel şartları dikkate alındığında, gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleştiyse sigortalı ———tarafından mı gerçekleştiği belirsiz olan hasarlar bakımından sağlanan herhangi bir teminat bulunmadığını, davacı şirket tarafından sunulan hasar tespit tutanaklarında müvekkil şirket sigortalısı —– yetkilisinin imzasının ve onayının bulunmadığını, ilgili tutanaklar hangi şirketin sürücüsü olduğu belirsiz ve hasar tespiti hususunda ehil olup olmadığı dahi bilinmeyen şahıslara imzalatıldığını, bu nedenle tek taraflı düzenlenen tutanakların delil niteliğinin olmadığını, bir an için davacı şirketin delil olarak sunduğu hasar tespit tutanaklarının usulüne uygun tutulduğu ve yetkili kişiler tarafından imza altına alındığı kabul edilse dahi, bir bayiye tek seferde teslim edilen emtia miktarı dikkate alındığında, araçtan indirilen her ürünün hemen o anda paketinin açılarak incelenmesi ve hasar tespiti yapılması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca oldukça teknik bilgi gerektiren araç parçalarının, hasarlanıp hasarlanmadığını anlayabilecek yetkinlikte olmayan ve hangi şirket adına çalıştığı dahi belirsiz olan birtakım şoförlere imzalatılan tutanakların sonradan düzenlenmiş olma olasılığı yüksek olduğunu, bu hususun araştırmaya muhtaç olduğunu, davacı şirket tarafından delil olarak sunulan —- tarihli ekspertiz raporunun tek taraflı olduğunu, rücu imkânı yaratmak amacıyla düzenlendiğini, ancak ilgili raporda dahi, hasara uğradığı iddia edilen emtiaların hangi firmalar tarafından taşındığının anlaşılamadığının belirtildiğini, malî mesuliyet sigorta poliçesi ön şartına göre, süresinde tespit edilmiş bir hasar bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, mali mesuliyet Sigorta Poliçesi Özel Şartların 5. maddesinde, teminatım çalışması için gereken ön şartın “Yedek parçalann stok sahasına girdiği andan itibaren ilk —- içinde tespit edilen hasarlar teminata dahildir” olduğunu, dava konusu emtiaların, sigortalı —-deposuna hangi tarihte teslim edildiği ve depoya teslim edildikten ne kadar süre sonra hasara uğradığı belirsiz olduğunu, bu nedenle taleplerin kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla öncelikle Özel Şartlar ‘da yer alan ilgili düzenleme kapsamında, hasar tespitinin ilk —-gün içinde yapılıp yapılmadığı hususunun da netleştirilmesinin gerektiğini, davacı şirket kendi poliçelerinin teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi sayılabilecek—- ödemeler yaptığını, bu nedenle, yaptığı ödemelerin rücu talebine konu edilemeyeceğini, davacı ———– şartlarında ver alan bir takım ön şart ve klozlara bakıldığında, bu şartlara aykırı şekilde Davacı … Şirketi tarafından sigortalısı —-yapılan ödemelerin lütuf ödemesi ———niteliğinde olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin
Poliçesinin 1. sayfasında ———- açıklaması yer aldığını, Davacı Şirkefin sunduğu Ekspertiz Raporu’nda da ver aldığı üzere, — tarafından yapılan taşıma; — da bulunan depodan, —-içindeki muhtelif bayilere yapıldığını, bu kapsamda — içinde yapılan sevkiyat sırasında hasarlandığı belirtilen emtia için ödendiği belirtilen zarar, teminat kapsamı dışında olduğunu. Poliçenin 2. sayfasında, Davacı … Şirketinin sorumluluğu için, ‘yedek parçalann stok sahasına girdiği andan itibaren ilk —- içinde tespit edilmesi” gerektiğini, bu tespitin Davacı Şirket tarafından ortaya konulamadığını, Poliçenin 3. sayfasında ver alan ——-gereğince, Davacı Şirketin sorumluluğu için toplam azami sorumluluk sınırının, ——— olduğunu, bu meblağ aşıldığı takdirde, peşin onay şartı arandığını, Poliçenin 4. sayfasında yer alan —- başlığı altında ——— gerçekleştirecek kamyonun/vagonun açık kasalı olmasına veya brandasının yetersiz, yırtık olmasına atfedilebilecek her türlü hasar teminat dışıdır.” düzenlemesi yer aldığını, bu şartlara uyulup uyulmadığı, davacı şirket tarafından hasar tazminatının ödenmesi sırasında poliçe genel ve özel şartları ile poliçe teminat kapsamının değerlendirilip değerlendirilmediği ortaya konulamadığını, bu şartlara uymayan ve davacı … tarafından buna rağmen yapılmış ödemelerin aslında bir hatır ödemesi olacağından halefiyet hükümlerine dayanarak müvekkiline rücu edilebilmesinin mümkün olmadığını, asıl taşımacı —- ve müvekkilinin sorumluluğu, gerek TTK 882. madde ve gerekse CMR 21. madde gereğince sınırlı bir sorumluluk olduğunu, bu çerçevede davacı şirketin anılan maddelere göre hesap edilecek tutar üzerinde ödediği kısım için davalılara rücu etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle talep edilebilir tazminatın her halükarda eksik brüt ağırlığın kilogramı basma 8.33 hesap birimini —- aşamayacağını, davacı şirketin rücu talebi üzerine, müvekkili tarafından talep edilen bilgi ve belgeler sunulmadan doğrudan huzurdaki davanın açıldığını, bu nedenle müvekkilinin işbu davanın açılmasında herhangi bir kusurunun veya temerrüdünün bulunmadığını, davacı şirket, müvekkiline rücu başvurusunda bulunmuş ise de, müvekkilinin, hasara ilişkin olarak talep ettiği belgeler ibraz edilmediğinden davaya konu hasarlara ilişkin gerekli incelemeyi yapamadığını, doğrudan işbu davaya konu olan icra takibi ile karşı karşıya kaldığını, ancak açılan işbu dava kapsamında dahi, talep edilen bilgi ve belgelerin sunulmadığını, hiçbir şekilde davacı şirketin haksız taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte, işbu dava sonucunda davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesi ihtimalinde, müvekkili tarafından ödenecek faizin başlangıç tarihinin de TTK’nın 1427/2. maddesi kapsamında belirlenmesi gerektiğini, müvekkiline bilgi ve belgeleri sunmayan, hatta işbu dava kapsamında dahi halen sunamamış olan davacının, ilgili belgeleri sunma konusunda kendisi temerrüde düştüğünden, temerrüt faizine hak kazanamayacağını savunarak;
Davanın ——Asliye Ticaret Mahkemesinin —– E. sayılı dava dosyası ile birlikte tek bir dosya üzerinden birleştirilmesine, bu taleplerinin reddi halinde ise mahkememizde seri halde açılan diğer davalarla birlikte tek bir dosya üzerinden birleştirilmesine, davacının haksız olarak başlatmış olduğu ——– İcra Müdürlüğü’nün —- E. sayılı haksız takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine, davacının haksız olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, HMK 329. Maddesi gereğince davacı Şirkefin disiplin para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———–cevap dilekçesinde özetle; Huzurda görülmekte olan davanın davacı tarafından tarihleri belirtilmemiş süreler içerisinde yapılan ve müvekkil şirket sorumluluğunda olduğu iddia edilen taşıma kusuru ve sorumluluklarına ilişkin takip nedeniyle açılmış olduğunu, buna ilişkin usul ve esas yönünden itirazlarının olduğunu, bağlantılı ve aynı yargı bölgesindeki davaların birleştirilmesi gerektiğini, taşıma hukukunun bir senelik zamanaşımına tabi olduğunu, dava dışı —-şirketinin yedek parçalarının müvekkil şirket tarafından, bayilere taşınmasına ilişkin taşımalara ilişkin olduğunu, buna ilişkin —-ile müvekkil ——— arasında yapılan sözleşmeyi davacı tarafın sunduğunu, ancak hasar tespitinin tek taraflı ve usule aykırı yapıldığını, tazminat sorumluluğunun kanunen sınırlandırıldığını, davacı şirketin — şirketine ödemiş olduğu tutarın tamamı için müvekkil şirket ve ——– etmesinin hukuken mümkün olmadığını, taşıma hukukunun uluslar arası kurallarını belirleyen ve kısaca CMR olarak adlandırılan ————olarak düzenlenen TTK m.882’ye göre hasar hali için sigorta ettiren şirketin sorumluluğunun sınırlandırıldığını, gönderenin münferit parçalarının zıyaı veya hasan halinde taşıyıcının sorumluluğunun; gönderinin tamamı değerini yitirmişse tamamının ya da gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogram için ——-karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu, buna göre davacı şirketin tarafından sadece eksik bürüt ağırlığın kilogram başına — birimini — aşmayan miktarını müvekkil şirket ve —— talep etmesinin mümkün olabileceğini,— hesap biriminin TL’ye çevrileceği tarihin ise TTK’da eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği tarih olarak düzenlendiğini, davacı yanın eksik emtiaların ağırlık miktannı ispata yarayan herhangi bir delil dosyaya sunmadığını savunarak;
Davanın reddine karar verilmesini ve haklı olmayan talepler için davacı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirkete ait emtianın nakliyesi işini üstlenen davalı taşıma şirketi tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana gelen ve emtiada oluşan hasar nedeniyle ,emtianın hasarlı olarak alıcıya teslim edilmesi nedeniyle davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalı taşıyıcı ile davalı … şirketinin sorumlu olduğu iddiası ile davalılar hakkında yapılan icra takibinde davalının borca itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——– İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının ———— borçluların ———— işlemiş faiz toplamı —–TL’nin tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu ——- tarihinde, borçlu ——— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ——— vekili tarafından verilen ————- tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, borçlu ——-vekili tarafından verilen ——— tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı bu sebeple – yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın ———-tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliğinin teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ——– tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
————– tarihli bilirkişi raporunda özetle,” davacı sigortacının hasar ödemesini ve rücu talebini ———yararına tanzimli,——– sayılı ve ——– nezdindeki —- sayılı hasar dosyası için —– tarihinde düzenlenen ————sayılı ekspertiz raporuna dayandırdığı, davacı tarafın kendi sigortalısına, dayanak poliçede öngörülen %20 ilave bedel dahil — TL hasar tazminatını — tarihinde fiilen ödediği, ödediği bu bedelin %20’sine tekabül eden kısmı dışındaki ——— davanın dayandığı icra takibine konu etmek suretiyle davalılardan talep ettiği, ——– tarihli ekspertiz raporundan; ———- hasarın ihbar edilmesi ve eksper talep edilmesi üzerine davacının görevlendirdiği eksper tarafından muhtelif tarihlerde —— deposunda icra edilen ekspetiz çalışmasıyla———– tarihleri arasında davacının dava dışı sigortalısı ————– Yurtiçindeki —- gönderdiği (kapı iç açma kolu, yedek su deposu, ön panel üst bakaliti, sol far, ön tampon üst plakası, triger muhafaza kapağı, ön cam, sürgülü sağ kapı, bagaj kapak camı, motor kaputu, kalorifer motoru, sol arka kapı, sağ ön kapı türü) oto yedek parçaları içinden —- adedinin hasarlı olduğunun tespit edildiği, bu parçaların imha edildiği ve hasarlı parçaların kodlarını belirtmek suretiyle tazmini gereken kümülâtif hasar bedelinin sigorta sözleşmesinde kararlaştırılan %20 ilave dâhil ———– TL. olarak belirlendiği anlaşılmakta ise de; ekspertiz raporunda; hasarlı yedek parçalarla ilgili tespitlerin ————— stok sahasına girdiği andan itibaren —-gün içinde yapıldığım”, dolayısıyla da “hasarların teminat kapsamına dâhil olduğunu” ve/veya “ne şekilde” ambalajlandığım ———– başlığı altındaki “Genel İstisna Klozunun” 4/3. Maddesi uyarınca da” malların gereği veçhile hazırlanmamış, tertiplenmemiş olmasından veya ambalaj kifayetsizliğinden ve/veya sigorta edilen şeyin hazırlanmasındaki yetersizlik ya da uygunsuzluğun neden olduğu zıva. hasar veva masraflar sigorta teminatına dâhil değildir) tevsik edecek türde denetime (ve ekspertiz sırasında gözlemlenen ambalajın özelliğini belirlemeye) elverişli bir bilgiye yer verilmediği gibi dava dosyasında da —- —- nazarından, poliçede de öngörülen — günlük azami süreyi (yani Avrupa’dan —- kamyonla gelen yedek parçaların sigortalının stok sahasına girdiği andan itibaren sigorta korumasının sürdüğü — günlük sürevi) irdelemeye elverişli herhangi bir belge olmadığından, dava konusu hasarlı yedek parçalar için davacının;”————— stok sahasına hangi tarihte girdiğini irdelemeden” ve “bu andan itibaren –günlük azami süreyi gözetmeden” dava dışı sigortalısına —– yaptığı hasar ödemesinin; düzenlediği poliçenin şartlan ile çelişmediğini söyleyebilmenin dosya münderecatı üzerinden mümkün olmadığı, ————–başlıklı matbu belgelerin “bazılarında” yedek parçanın gönderildiği bayi adı, hasarlanan parçanın referansı, parça numarası yazılı olmakla birlikte formlarla ilgili————-sevk irsaliyelerinde” (bazı taşıma irsaliyelerinde “1 adet camın kırık, 1 adet camın çatlak teslim alındığı” şeklindeki notun haricinde) hasar meşruhatı ve/veya sevk irsaliyelerine kayden dava dışı bayilere yapılan “teslimatlar sırasında” düzenlenmiş olan “hasar tutanağı” bulunmadığından ve derdest davada tartışılan hasarın tamamı dava dışı alıcıların/bayilerin depolarında değil, davacı sigortacının somut olayla ilgili olarak ——görevlendirdiği bağımsız eksper tarafından “iade edilen oto yedeklerinin bulunduğu depoda. 1 nolu davalı …’nun sorumluluğu altında icra edilen taşımaların tamamlanmasından uzunca bir süre geçtikten sonra muhtelif tarihlerde “toplu bir şekilde yapılan inceleme” ile değerlendirildiğinden, eksper tarafından belirlenen hasarların ne zaman ve ne şekilde oluştuğu denetime elverişli bir şekilde dosya üzerinden tespit edilemediği, dava dosyasında bedeli tazmin edilen parçaların ağırlıklarını gösteren herhangi bir bilgi, denetime elverişli bir veri olmadığından; davalı taşıyıcının, dolayısıyla onun sorumluluğuna sigorta güvencesi sağlayan diğer davalının, bedeli davacı tarafından tazmin edilen oto yedek parçaları yüzünden (davacı ya da dava dışı sigortalısı karşısında) mesul tutulabileceği tazminatın üst sınırının belirlenemediği, rücu konusu yapılan miktarın davalı taşıyıcının mesuliyet limitini aşıp aşmadığı tespit edilemediği ancak tartışılan miktarın taşıyıcının mesuliyet sının dâhilinde kaldığı varsayılsa bile; davalı taşıyıcının ve dolayısıyla onun mesuliyetine güvence sağlayan davalı sigortacının, dava konusu hasardan/zarardan sorumlu tutulabilmesi; dolayısıyla da gönderenin, alıcının ya da onlardan birinin halefi sıfatıyla davacı sigortacının, taşıyıcının sigortacısı konumundaki davalı—– taşıyıcı —– rücu edebilmesi, her halükarda “zararın /hasarın eşvanm taşıyıcıya teslim edildiği an ile alıcısı emrine teslim edildiği an arasında ortaya çıktığının sûbuta ermesi”ne bağlı olup işbu dava yönünden de———– tarihleri arasında davacının dava dışı sigortalısı ———Yurtiçindeki —- bayisine gönderdiği yedek parçaların dağıtımı esnasında, yani “davalı …’nun sorumluluğu altında ifa edilen taşımalar sırasında vuku bulduğunun kanıtlanmış olması” şartına bağlı olduğu, taşıyıcının ve onun üzerine düşebilecek mesuliyeti düzenlediği poliçenin bağlı olduğu şartlara göre üzerine alan sigortacı yönünden hal böyle olmakla birlikte; dosya münderecatı üzerinden veya davacının hasar ödemesini dayandırdığı eksper raporunda belirtilen “dava konusu malzemenin —— temin ettiği araçlarla sigortalının bayilerine yapılan sevkiyatlar ya da yükleme, boşaltma operasyonları sırasında hasara uğramış olabileceği” yönündeki görüşten hareketle, denetime elverişli bir şekilde; “kapı iç açma kolu, yedek su deposu, ön panel üst bakaliti, sol far, ön tampon üst plakası, triger muhafaza kapağı, ön cam, sürgülü sağ kapı, bagaj kapak camı, motor kaputu, kalorifer motoru, sol arka kapı, sağ ön kapı türü toplam —- adet yedek parçada oluşan hasann (muhtelif tarihlerde dava dışı sigortalının bayi ya da servislerinin uhdesine geçtikten sonra yapılan elleçleme sırasında değil de) dağıtım İçin davalı …’nun sorumluluğu altında icra edilen nakliye sırasında vuku bulduğunun sübuta erdiğini; dolayısıyla da taşıyıcı sıfatıyla davalı …’nun ve/veya mesuliyet sigortacısı sıfatıyla —- üzerine düşebilecek sorumluluğa düzenlediği poliçelerin şartları ve limitleri dâhilinde sigorta güvencesi sağlayan diğer davalı — davacının dava dışı sigortalısı ———- ya da davacı sigortacı karşısında “zarar sorumlusu olduğu sübuta ermediği halde sorumluluğunun doğduğunu” söyleyebilmek, takdiri mahkeme’ye ait olması kaydıyla mümkün görünmediği” yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile davacı … şirketinin gerek halefiyet gerekse alacağın temliki hükümleri kapsamında yapılan ayrı ayrı incelemelerde dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelini davalılara rücu etmesinde dosyada toplanan deliller itibariyle yasal koşulların bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporundaki ayrıntılı tespitler mahkememizce de denetime ve hükme elverişli görülerek davacının davasının reddine, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmakla ile birlikte dosya kapsamı itibariyle kötü niyetli olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından davalılar vekillerinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı … vekilinin yasal koşulları oluşmayan HMK 329 maddesine ilişkin taleplerinin reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalılar vekillerinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine, davalı … vekilinin yasal koşulları oluşmayan HMK 329 maddesine ilişkin taleplerinin reddine,
3-Karar harcı 54,40-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 204,51-TL harcın mahsubu ile artan 150,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı—-tarafından yapılan 35,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
6-Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2020