Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/969 E. 2019/1261 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/969 Esas
KARAR NO: 2019/1261
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı şirket arasında varılan anlaşma gereğince davalı tarafa sunulan internet servis, danışmanlık satış ve destek, teknik servis hizmetleri ve parça bedellerine ilişkin olarak düzenlenen toplam- adet fatura kapsamında bakiye —- davalıdan tahsil edilemediğini, ödenmeyen bedeller nedeni ile icra takibi başlatıldığını, davacı vekili tarafından yapılan yetki itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itiraz kapsamında dosyanın İstanbul Anadolu -. İcra Dairesine gönderildiğini, anılan dosyadan da ödeme emri gönderildiğini, davalının bu dosyaya da borca itirazda bulunduğunu belirterek; davalının bu itirazında haksız olduğunu, davalının itirazının iptali ile %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davası iken yapılan tam ıslah ile birlikte alacak davası olarak nitelendirilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile her ne kadar dava dilekçesinde harca esas değer olarak — TL üzerinden dava açılmış ise de; bilirkişi raporunda belirlenen —- TL miktar üzerindeki talepten feragat ettiğini ve davanın bu miktar üzerinden kabulünü talep ettiği bildirmiş,— tarihli dilekçesinde de davayı alacak davası olarak tam ıslah etmek için süre talep etmiş ve bu istemine ilişkin davacı vekiline verilen süre içeresinde öncelikle — tarihli dilekçesi ile detayları belirtilerek arabuluculuk bürosuna — başvuru numarası ile başvuru yapıldığını, bu kapsamda arabulucu tarafından düzenlenen — tarihli son oturum tutanağı ve anlaşma belgesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Davacı vekili —- tarihli duruşmadaki beyanında; davanın arabuluculuk son oturum tutanağında ve anlaşma belgesinde belirtildiği üzere; tarafların anlaşması sebebiyle konusuz kaldığını ve karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan İstanbul Anadolu Arabulucuk Bürosu’nun —- dosya numarasına haiz son oturum tutanağı belgesi ile anılan dosyada yapılan anlaşma belgesi incelendiğinde; tarafların dava konusu edilen hususlarda anlaştıkları, ödemeleri takside bağladıkları görülmüş, tutanağın ve anlaşma belgesinin birlikte imza edildiği görülmüştür.
Tam ıslah neticesinde alacak davasına dönüşen huzurdaki itirazın iptali davasında ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk davası şartı olarak arabulucuğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı ve davayı tamamen ıslah eden tarafın yeni davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi olarak alacak davasına dönüşmüş ise, arabulucuk aşamasında tarafların anlaşması halinde davanın konusuz kaldığını tespiti ile sınırlı kalmak üzere hüküm kurulması gerektiği değerlendirildiğinden somut olayda bu duruma uygun olarak tarafların alacak istemi konusunda anlaştıkları arabuluculuk son oturum tutanağı ve anlaşma belgesi ile sabit olduğundan konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 357,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 313,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflara vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/12/2019