Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/957 E. 2020/243 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/957 Esas
KARAR NO : 2020/243

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının sahip olduğu, davalının kasko sigortası teminatı altındaki —– karıştığı kazada hasar gördüğünü, davalı sigorta şirketine hasarın ihbar edildiğini, ancak ödenmediğini, eksper incelemesi ile hasar tutarının ——– ekspertiz ücreti ödendiğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 25.000,00 TL hasar tutarı ile 1.180,00 TL ekspertiz ücretinin toplamı olan 26.180,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– plakalı aracın kasko teminatları altında olduğu ve hasar tutarının teminat içinde olduğu konusunda uyuşmazlık olmadığını, uyuşmazlığın hasar tutarı ile ilgili olduğunu, ekspertiz incelemesi—– plakalı aracın pert olduğunu, aracın perte ayrılması için davacıya bir mutabakatname gönderildiğini ancak onaylanmadığını, davacının bilgileri dışında aracı pahalı tamir ettirdiğini, kendilerinin indirimli olarak 15.850,00 TL fiyat ile tamir ettirebilecekleri halde buna fırsat verilmediğini, ekspertiz ücretinin talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kasko sigortası ile teminat altına alınan araçta meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkin açılan belirsiz alacak niteliğinde tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe ile malik bilgileri celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan ekspertiz raporları, ekspertiz ücretine ilişkin makbuz ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin yapılan incelenmesinde; davacı şirket’e ait —– tarihleri arasında Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile teminatı altına alındığı görülmüştür.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman bilirkişi —— tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 07/09/2018 tarihli raporda; aracın sahibinin kendi aracını kullanmak amacıyla güvenilir bir işçilik, yeni ve orjinal olarak sadece hasar sebebiyle değişecek parçalar gözetildiğine aracın onarım maliyetinin 16.090,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Söz konusu bilirkişi raporuna yapılan itiraz sebebiyle bu kez dosya makine mühendisi ——— tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 30/09/2019 tarihli raporda onarım bedelinin 22.729,00 TL olduğu bildirilmiş söz konusu rapor Yargıtay İçtihatları uyarınca aracın rayiç değerinden sovtaj değeri düşüldükten sonra—— değeri ile hasar onarım bedeli kıyaslaması yapılmak suretiyle tanzim edilmiş olduğu anlaşıldığından, ilk raporun denetime elverişli olmadığı hazırlanan ikinci rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştur.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında 17/01/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası —— plaka sayılı araçta oluşan hasar bedeli ve hasar bedelinin tespitine ilişkin yapılan ekspertiz ücretinden davalının sorumlu olup olmadığı, aracın——– işlemine tabi tutulması kapsamında davacının dürüstlük kuralına aykırı davranışının bulunup bulunmadığı bu kapsamda tamir bedelinin yoksa pert ücretinin mi talep edilebilirliğinin davacının yararına olup olmadığı, davalının yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının maliki olduğu ve davalıya bileşik kasko sigortası ile ——— plaka sayılı aracın sigorta teminatı altında iken 17/01/2017 tarihinde karıştığı trafik kazası sebebiyle hasara uğradığı, taraflar arasında yapılan görüşmelerde ise davalı tarafından sunulan onarımın ve sonrasında sunulan —– davacı tarafından kabul edilmemesi sebebiyle davacının haricen yaptırdığı ekspertiz raporunda belirtilen bedeli ve ekspertiz ücretinin tazminine ilişkin ilişkin huzurdaki davayı açtığı, yerleşik içtihatlar ( Yargıtay ——sayılı kararı) uyarınca dava konusu uyuşmazlıkta “sigortalı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinde sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması gerektiği” belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle makine mühendisi bilirkişiden alınan ilk raporun uyuşmazlık konusu olarak belirlenen hususlarda detaylı açıklama içermediğinden denetime elverişli olmadığı bu sebeple başka bir makine mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, iş bu rapor ve toplanan deliller kapsamında; davacının aracı satın aldıktan sonra sürekli olarak servis hizmeti aldığı dava dışı servisten alınan —– hasar onarım bedeli belirlendiği, davalı tarafından sunulan 18.703,00 TL onarım bedelinin yan sanayi parçalar ile yapılacağı ve sonrasında davalının sunduğu —- (bilirkişi tarafından belirlenen araç rayiç değerinin (kasko poliçesinde 63.978,00 TL, Şubat 2017 tarihinde emsal rayiç değerinin 64.750,00 TL ve sigorta şirketinin göndermiş olduğu muvafakatnamede ———— yerleşmiş kararları uyarınca hasar bedeli araç rayicini ve hatta pert bedelini aşmadığından) davacının makul yararı bulunduğu ve huzurdaki davayı açmasının TMK 2. madde hükmü kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, bilirkişi tarafından aracın onarım bedelinin 22.729,00 TL olarak belirlendiği, söz konusu belirlemenin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının bilirkişi raporunda belirlenen bu tutarı davalıdan talep edebileceği, davacı tarafından dava öncesinde davalıya 21/01/2017 tarihinde ihbarda bulunulduğu, Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.4.1 maddesi gereğince davacının yaptığı ihbardan sonra davalı tarafından yapılan ekspertiz raporundan sonra 10 gün içinde ödeme yapması gerektiği ve tazminat ödeme borcunun her halde 45 gün sonra alacağın muaccel olacağı, davalı tarafından yapılan ekspertiz tarihinin 10/02/2017 tarihli olduğu ve iş bu rapordan itibaren 10 günlük sürenin dikkate alınması halinde 21/02/2017 tarihinde ödemenin gerçekleştirilmesi gerektiği ancak ihbardan sonra 45 günlük sürenin son gününün 07/02/2017 tarihi olduğu ve davacı lehine olan sürenin dikkate alınarak hasar bedelinin 08/02/2017 tarihinden itibaren davalıdan avans faizi talep edebileceği dolayısı ile rapordaki aksi yöndeki kanaate itibar edilemediği, davacının ekspertiz ücretine ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki içtihatları gözetilerek ekspertiz ücretinin davanın kabul oranına göre yargılama giderleri içerisinde hükmedilmesi gerektiği, bu alacak yönünden istemin yerinde olmadığı, davacının TTK 1426/1 maddesi uyarınca ancak makul giderleri talep edebileceğine ilişkin hüküm gereğince davacının istediği bu bedelin de ———— tarihli ekspertiz ücret tarifesine ilişkin genelge ve bu tarifenin —— verilerine göre güncellenmesi ile oluşturulan tarife dikkate alınarak 2017 yılı için belirlenen ekspertiz ücretinin binek araçlar için 156,90-TL’den az ve 697,31-TL’den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %1,5’ini aşamayacağı, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda belirlenen onarım bedeli olan 26.478,00 TL’nin %1.5 i oranında hesaplanan 397,00 TL nin yargılama giderlerinde davanın kabul ve red oranına göre taraflara yüklenmesi gerektiği kanaatine varılarak; davanın kısmen kabulü ile 22.729,00 TL’nin 08/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 22.729,00 TL’nin 08/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 1.552,61 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 89,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.463,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından tarafından yapılan 120,82-TL İlk masraf, 397,00 TL ekspertiz ücreti, 131,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.849,82 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.605,98TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————esaslara göre belirlenen 3.409,35 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.