Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/936 E. 2021/1226 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/936 Esas
KARAR NO : 2021/1226

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- aracılığı ile alıcılara sevk edildiği anlaşılmayan — aykırı gönderilerin kabulü, taşınması ve dağıtılması işinin yapıldığı tespit edilen gönderilerin davalı tarafından taşınması/ taşıttırılması dolayısıyla Posta Hizmetleri Kanunu uyarınca —- aykırı faaliyetleri nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacının ücret tarifesindeki— davalıdan tespit tarihi olan 13.01.2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsili, taşıdıkları / taşıttıkları gönderilerin gerçek adedinin tespiti ile on katı tutarının davalılardan tahsili ile muarazanın meni ve müdahalenin önlenmesi istemli belirsiz alacak davası olduğunu, Posta Hizmetleri Kanununun maddelerinden ve Yargıtay kararlarından bahsettiği, davalı firmanın taşıyıcı —– ihlal etmiş olduğunu, —-taşınan gönderi adedinin davacı — mümkün olmadığını, tespit edilen—– katı tutarından hesaplama yaptıklarını, gerçek adedinin ticari kayıt ve defterlerin incelenmesi suretiyle bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, bu ihlal kapsamındaki gönderilerin her biri için davacı kuruluş nezdinde belirlenen ücret tarifesindeki posta Ücretinin on katı tutarında tazminatın, ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 27 adet gönderinin her birine ilişkin olarak Davacı kuruluş nezdinde belirlenen ücret tarifesindeki posta ücretinin on katı tutarı olan 2.405,00.-TL tazminatın tespit tarihi olan 13.01.2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile —- hakkının ihlali niteliğindeki gönderilerin gerçek adedinin ticari kayıt ve defterlerin incelenmesi suretiyle bilirkişi marifetiyle belirlenmesine, bu ihlal kapsamındaki gönderilerin her biri için davacı kuruluş nezdinde belirlenen ücret tarifesindeki —- katı tutarında tazminatı tespit tarihi olan 13.01.2017 itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlukları oranında tahsiline, —- müdahalenin önlenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan dava ile aynı mahiyette bulunan —— derdest olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, dava dilekçesinde talep konusu, sonucu ve talebin hangi işleme dayandırıldığı açık olmadığını, —— ihlalinin söz konusu olmadığını, —– kabul, sevk, dağıtım ve tesliminin 6475 sayılı posta hizmetleri kanunu uyarınca —- kapsamından olmadığını, davalı bankanın kanun hükümlerine uygun olarak işlemler tesis ettiğini, yapılan işlemlerden herhangi bir hukuka aykırı fiil ve kusur bulunmadığını, davaya konu talep, yapıldığı iddia edilen hukuka aykırı bir tespite dayanmakta olup itibar edilmemesi gerektiğini, iş bu davaya, mahkeme kanalıyla yapılmış bir tespit kararı sunulmadığını, davalı tarafın, banka gönderi ve teslim işlemleri için bilgi teknolojileri ve — tarafından yetkilendirilmiş — şeklinde kuruluşlardan destek hizmeti aldığını, davanın maddi ve hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu, açılan davanın mesnetsiz ve gerçekleri yansıtmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 5584 sayılı Posta Kanunu’na dayalı maddi tazminat ve muarazanın men’i istemine ilişkindir.
Davacı, 5584 sayılı Posta Kanunu’nun 1. ve 2., Posta Tüzüğü’nun ilgili maddeleri ile müvekkiline posta tekeli hakkı tanındığını, davalının—- ihlal ettiğini, davalının, davacının — hakkına yaptığı müdahalenin önlenmesini ve maddi zararının tespiti ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik—maddi zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında — tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller —- üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —– bilirkişi heyet ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
02/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davalı tarafın —– ihlal etmiş olduğu, bu nedenle buna aykırı davranış halinde ödenmesi gereken tazminatı ödemesi gerektiği,—-ihlali nedeniyle davalı defterlerinde yer alan posta gideri kayıtlarının nazara alınması gerektiği, mali incelemede dava dışı firmalara kesilen fatura adetlerinin tespit edilebildiği, gönderi adetinin tespit edilemediği, bu durumda tazminatın miktarının ispata muhtaç olduğu, “Davacının—— ödemiş olduğu, dava dış! firmalara 11.000,02 TL ödemiş olduğu, 2017 yılında posta gönderisi karşılığı olarak davacı tarafa—- dava dışı firmalara —- ödemiş olduğu, bu veriler ışığında son takdirin Sayın Mahkemede olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
04/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı alacağının ispata muhtaç olduğu, TBK m. 50/II uyarınca hâkimin hesaplama yapmasının mümkün olduğu, Davalı defterlerinde yer alan ve posta posta gönderisi olarak——–adet olduğu nazara alındığında davacı alacağının 71.532,50 TL olarak hesaplanabileceği, Sayın Mahkemece davalı defterlerindeki kaydın içeriğinin belirsiz olduğu
kanaatine varılacak olursa davacı tarafından ispatlanan gönderi âdetinin —- olduğu, bu durumda davacı alacağının—- hesaplanabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili, —- tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini —- arttırarak —çıkartmış, harcını tamamlamış ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Somut olayda, dava konusu maddi tazminata yönelik talebi belirli olmadığı, yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak olması sebebiyle belirsiz alacak davası mahiyetinde olup, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir sakınca bulunmadığından bu yöndeki davalı itirazlarına itibar edilememiştir.
5584 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde “Açık ve —- ——, değer konulmuş ———-görevli kılındığı, 2. maddesinde ise açık ve —— ile üzerlerinde —- olarak kabul edilmiş, Posta Tüzüğü’nün 10. maddesinde — tanımı yapılarak zarf içinde bulunup bulunmamalarının niteliklerini değiştirmeyeceği belirtilmiştir. — gerçek ve— tarafından kabul, taşıma ve —— yasaklandığı, 5584 sayılı Yasa’nın 59. maddesi uyarınca — aykırılığın idari para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı bankanın müşterilerini göndermiş olduğu —- haberleşme gönderisi kapsamında yapıldığı anlaşılmış ve davacıya ait —– hakkına aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda “—- adıyla yapılan kayıtların ve işlemlerin davacının ——–hakkına müdahale olarak kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, —- yapılan kayıtların haberleşme gönderisi olarak kabul edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle davalı banka ticari defter ve kayıtlarındaki —” olarak yer alan kayıtların davacının —-hakkının ihlali olarak kabulünün mümkün olmadığı, aksi yöndeki davacı taraf talep ve itirazlarının dosya kapsamına uygun olmadığından itibar edilemediği, dava açılmadan önce davalı tarafın temerrüte düşürülmemesi sebebiyle davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, 71.532,50-TL dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, taraflar arasındaki muarazanın menine, davalının—–aykırı yapılan işlemlerin menine, karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur—
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-71.532,50-TL dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Taraflar arasındaki —– MENİNE, davalının ——- hakkına aykırı yapılan işlemlerin MENİNE,
4-Karar harcı 4.886,39-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 41,08-TL harcın ve 1.180,60-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.221,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.664,71-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL harcın ve 1.180,60-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.221,68-TL harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 217,85-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.253,85-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-esaslara göre belirlenen 10.099,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.