Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/908 E. 2020/38 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/908 Esas
KARAR NO : 2020/38

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili bankaya üye işyeri başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun kabul edilmesi sonucu taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesi’nin akdedildiğini, bu sözleşme sonrasında davalının müvekkili bankanın üye işyeri olarak faaliyet gösterdiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı işlem ve davranışları sebebiyle bahsi geçen sözleşmenin müvekkili banka tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, Beyoğlu —- Noterliği’nin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu fesih bildirilerek, sözleşme kapsamında kullanılmak üzere muhataba teslim edilmiş bulunan —-cihazlarının tüm satış belgeleri ile diğer tüm matbu evrakın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içinde sağlam, çalışır ve yeniden kullanılabilecek şekilde en yakın veya çalıştıkları şubeye iadesinin, teslim edilmediği takdirde toplam bedeli olan 556,50 TL’nin aynı süre içinde müvekkili bankaya ödenmesinin, aksi halde yasal yollara müracaat edilerek temerrüt faizi, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte talep edileceğinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnameye karşın herhangi bir teslimatın veya ödemenin yapıldığı gibi bir cevap yahut itirazın da müvekkili bankaya ulaşmadığını, ihtarnameye rağmen teslim veya ödeme yapılmaması üzerine söz konusu borcun tahsili amacıyla müvekkili bankaya vekaleten İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinin başlatıldığırı, bahsi geçen takipte ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafça 09/03/2017 tarihinde, borcunun bulunmadığı ve herhangi bir POS cihazı veya envanteri bulunmadığından bahisle borca ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, söz konusu itirazın gerçeği yansıtmadığını ve yalnızca takibi durdurarak tahsili engellemek yahut geciktirmek amaçlı olduğunu iddia ederek, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı banka ile müvekkili şirket arasında akdedilen Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirkete teslim edilen —- geri iadesi gerçekleştirilmediğinden bahisle müvekkili şirket aleyhine — bedelinin ve faizinin ödenmesi için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, yapılan inceleme ve araştırma ve davacı banka ile yapılan görüşmede, kayıtlarında herhangi bir açıkta bulunan —- cihazının tespit edilememiş olduğuna dair sözlü beyanları üzerine mezkur icra takibine itiraz edildiğini, müvekkili şirketin ———, ayrıca müvekkilinin mezkur bankadan kredi de kullandığım, ancak aradan geçen süre içerisinde anlaşma gereği gerekli şartlar sağlanamadığından ve kullanılan krediler gününde ödenmediğinden davacı banka ile kredilerin geri ödenmesine ilişkin yeni bir yapılandırmanın yapıldığını, müvekkili şirketin yapılandırma sonrasında kredi borçlarını ödediğini, davacı banka ile müvekkili şirket arasında herhangi bir niza, borç, alacak ilişkisinin kalmadığını, yaklaşık 8 yıl sonra müvekkilinden — cihazının iade edilmediğinden bahisle bedelinin talep edildiğini, ancak davacı banka şubesi kayıtlarında dahi bu yönde bir kaydın bulunmadığını, davacı banka şubesi kayıtlarında müvekkili şirkette —- cihazı bulunduğuna dair bir kayıt bulunmadığının mezkur icra takibi başlatıldıktan sonra yapılan görüşmede de banka çalışanları tarafından müvekkiline bildirildiğini, davacı banka kayıtları üzerinde yapılacak bir incelemede bahse konu —- cihazının mezkur yapılandırmadan sonra müvekkili şirket tarafından kullanılmadığının tespit edilebileceğini, huzurdaki davaya konu icra takibinin olaydan yaklaşık 8 yıl sonra başlatıldığını, bu durumun banka çalışma sistemlerine ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere; davacı banka tarafından müvekkiline keşide edildiği bildirilen ihtarnamenin de müvekkiline tebliğ edilmediğini, yine kabul anlamına gelmemek üzere; müvekkilinden faiz talebinde bulunulamayacağım, zira alacağın muaccel olmadığı gibi borcun kaynağının da yargılamayı gerektirdiğini, ayrıca davaya konu — cihazı bedeli ile müvekkilinden talep edilen ve yasal olmayan yıllık % 112,50 faiz oramnın da fahiş olduğunu,— cihaz bedelinin davacı banka tarafından tek taraflı olarak belirlendiğini, ancak neye göre bu bedelin talep edildiğinin bildirilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında — tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi ve kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine—- işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.118,29 TL alacağın tahsili için 01/03/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle, dosya alanında uzman bankacı bilirkişi —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —– asıl alacak tutarına takip tarihinden borcun tamamen ödendiği tarihe kadar %99 oranında gecikme faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle takibin bu miktar üzerinden devam edeceği bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında üye işyeri sözleşmesi feshi sebebiyle davalıya verildiği iddia edilen—- cihazının davacıya iade edilip edilmediği, —–iade edilmemesi sebebiyle başlatılan takip tarihi itibariyle davacının cihaz bedeli kapsamında ve sözleşmede yazılı işlemiş faize ilişkin muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali/ icra inkar- kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı banka ile davalı arasında 21/10/2006 tarihinde üye iş yeri sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında davalıya—- terminal numaralı — verildiği, davalının söz konusu —– tarihine —- işlemde kullandığı sonrasında kullanımının olmadığı, sözleşmenin davacı banka tarafından feshedildiği, yapılan feshin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, söz konusu sözleşmenin 21. Maddesi uyarınca fesih halinde davacı banka tarafından üye işyerine sağlanan donanımın iade edileceğinin düzenlendiği, ihtarname ile —– talep edildiği ve —- ihtarnamenin davalı tarafından davacı bankaya bildirilen adrese tebliğe çıkarıldığı ancak bila ikmal iade edildiği, sözleşmenin 22. Maddesi gereğince iş bu durumda dahi tebligatın yapılmış sayılması gerektiği zira anılan madde uyarınca davalının adres değişikliğini davacıya bildirme zorunluluğu olduğu ancak buna ilişkin de davalı yanca bir delilin dosyaya sunulmadığı, dosya kapsamı itibari ile pos cihazının davacı tarafından verildiğinin ihtilafsız olduğu ancak davalı tarafından davacıya iade edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, ihtarnameye dair tebligatın 09/08/2010 tarihinde iade edilmesi ve 24 saatlik süre verilmesi sebebiyle davalının 11/08/2010 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı bankanın pos cihazı bedeli olarak 556,50 TL’yi talep ettiği, bilirkişi raporunda söz konusu bedelin kadri maruf olduğu ve banka kayıtlarına uygun olduğunun belirtildiği, temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak faizin ise davacı bankanın Türk Lirası kredilerinde uygulayacağı azami faiz oranını % 66 olarak ilan ettiği buu orana taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesi gereğince % 50 ekemek suretiyle hesaplanacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edebileceği, bu oranın ise % 99 olduğu ancak davacının temerrüt tarihinden itibaren % 112,50 oranında faiz uygulamasının da yerinde olmadığı, yine bilirkişi raporunda temerrüt faizi yönünden yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu davacının temerrütün oluştuğu tarihten takip tarihine kadar hesaplanan faiz alacağının 3.616,55 TL olduğu, bunun üzerindeki istemin reddi gerektiği, davalı yanın tebliğ ve faize ilişkin itirazlarının ise taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün — sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın — yönünden iptaline, asıl alacağa borç tamamen ödeninceye kadar % 99 oranında temerrüt faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olmadığı değerlendirilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine, yine reddedilen kısım yönünden de kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile—-İcra müdürlüğünün — Sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —yönünden iptaline, takip ile istenen asıl alacak miktarına borç tamamen ödeninceye kadar %99 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, işlemiş faiz istemi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığı değerlendirilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Reddedilen miktar yönünden şartları bulunmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine,
4-Karar harcı 285,06 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 56,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 228,59 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan davacı tarafından yapılan—– masraf, —— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 869,47 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 776,15 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– deki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı