Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/902 E. 2021/420 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/902 Esas
KARAR NO : 2021/420 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ..— tarihinde şarampole yuvarlanması sonucu araç içerisinde — – müşteri durumunda bulunan müvekkilinin murisi ve desteği .– vefat ettiğini, geriye — kaldığını, meydana gelen kazada ..— hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkillerinin uğradığı destek zararının sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olarak müvekkiline ödenmesi için 23/03/2017 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, muris …—— ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik ..—- destek zararı tutarının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden şirket —- dosyası açılmış ise de ibrazı zorunlu evrakların eksik olması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığını, davacı tarafa eksik olan belgelerin bildirildiğini ancak gerekli belgelerin temin edilmediğini, bu sebeple ödeme yapılamadığını, dolayısıyla müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya karışan —– sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesi ile sınırlı olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, ayrıca dava konusu kaza sırasında müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğundan dolayı– taşıması olup olmadığı hususunun da mahkemece araştırılması gerektiğini, — olması halinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini savunarak; açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —- maddeleri gereğince oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,— müzekkere yazılarak ilgili ödeme hizmet dökümü celp edilmiş, — müzekkere yazılarak sosyal ve ekonomik durum araştırması evrakları dosya arasına alınmış,– Hukuk Mahkemesinden Tanık talimatları celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişi ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
24/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle”…Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların talep edebileceği toplam tazminatın 399.749,66 TL olduğu, poliçe limiti yönünden— sakatlanma ve ölüm için kişi başını belirlediği teminat limitinin — olması nedeniyle davacıların davalı … şirketinden talep edebileceği toplam tazminat bedelinin— olabileceği,….” yönünde görüşüne varılmıştır.
Kusur ve—yönünden ek rapor düzenlenmesi gerekli olmakla birlikte —, özen ve dikkati göstermeyen davalı … şirketine——- plakalı araç sürücüsünün; %80 (yüzd–e seksen oranında asli kusurlu olduğu, gerekli yol bakımlarını yapmayan idarenin %20 (yüzde seksen oranında ) tali kusurlu olduğu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların talep edebileceği toplam tazminatın 253.752,83 TL olduğu, sonucuna varılmış olup, sorumluluk temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere… ” yönünde görüşüne varılmıştır.
—-yaşam tablosu ve— üzerinden seçenekli ek rapor düzenlenmesi gerekli olmakla birlikte—- detaylıca bahsedildiği üzere davalı— davacıların zararlarının tamamından müteselsilen sorumlu olması nedeni ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile %100 kusur oranı üzerinden, talep edilebilecek tazminatın poliçe teminat limitleri üzerinden garameten paylaştırılması sonrası; Davacı —..; için talep edilebilir destekten yoksun kalma tazminatının Toplam:177.945,45 TL olduğu, Davacı Çocuk —- talep edilebilir destekten yoksun kalma tazminatının toplam——– talep edilebilir destekten yoksun kalma tazminatının —— davacıların zararlarının tamamından müteselsilen sorumlu olması nedeni ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile %100 kusur oranı üzerinden talep edilebilecek tazminatın—–talep edilebilir destekten yoksun kalma tazminatının—Tazminatının toplam:—– olduğu, ikinci —- olduğu, Hesaplanan maddi tazminata; davalı — tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, 2017 yılı için geçerli olan sakatlanma ve ölüm poliçe teminat limiti 310.000 Tl olup, tüm hak sahipleri için hesaplanan tazminat miktarının poliçe teminat limitini aşması nedeni ile — paylaşım yapılması gerektiği , Kök raporda detaylıca açıklandığı üzere ücretli bir taşıma işinin söz konusu olması nedeni ile somut olayda— yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı,… ” yönünde görüşüne varılmıştır.
Davacı vekilince sunulan 04/09/2020 tarihli dilekçede tazminatının 186.620,04-TL’ye yükselttiği, tamamlama harcını yatırdığı görülmüş, bedel artırım dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği görülmüştür.
Maddi tazminat talebi yönünden;
—- —– açıklandığı üzere, destekten yoksun kalma tazminatı, destek görenlerin desteğin ölümü nedeniyle uğradıkları zararın giderim biçimidir. Kaynağını Borçlar Kanunu’ndan alır. Ancak bu tazminat istemi, Borçlar Kanunu’nun diğer maddelerinde düzenlenen tazminat istemleri ile eş değerde olmadığı gibi eylemin karşılığı olan bir ceza da değildir. Bu hâliyle destekten yoksun kalma tazminatı, ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik —ve kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Somut olayda, 14/02/2017 tarihinde meydana gelen kazada davacıların murisleri ..– vefat ettiği, davacıların—desteğini kaybettiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihi ve — alındığında davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yerinde olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli olan Genel Şartlar ve Yargıtay uygulaması sebebiyle– kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği, alınan 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda kusur oranlarının belirtildiği, davalı— plakalı aracın %80 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı … şirketinin dava dışı idarenin kusurundan sorumlu olamayacağı açık olduğundan (İdarenin kusuru yönünden tam yargı davası ile idare mahkemelerinden zararın tazminin talep edilmesi gerekir.) 28/02/2021 bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada mahkememizce davalının kusuru oranına denk gelen tazminat miktarına hükmedilmişti–
Her ne kadar dosya kapsamında tanık beyanlarında müteveffanın ayda — gün gündelikçi olarak — çalıştığı beyan edilmiş ise de; yevmiye usulü her ay sürekli olarak bu geliri elde etmesinin ülkemizdeki mevsimsel koşullar gereği mümkün olmadığı (dinlenen tanık beyanlarında murisin —— beyan edildiğinden) anlaşılmış, murisin kazanç durumunun asgari ücret olduğu tespit edilerek alınan bilirkişi raporu bu yönüyle hükme esas alınmıştır.
Ayrıca kaza tarihi ve davacı vekilinin son celse beyanı dikkate alındığında her ne kadar en son Yargıtay uygulamasına göre yeniden aktüerya hesabı yapılması gerektiği düşünülebilir ise de; eldeki davanın 2017 yılında açılmış olduğu, adil yargılanma hakkı, yargıda hedef süre uygulaması ve usul ekonomisi ilkeleri dikkate alındığında dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve davacı vekilinin son celse beyanı dikkate alınarak mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesi gerektiğine mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; KTK 85 vd maddeleri ve emsal içtihatlar dikkate alındığında davalı … şirketinin davacıların destek tazminatından sorumlu olduğu, davacıların taleplerinin yukarıda açıklanan gerekçelerle bağlı kalınarak usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davacıların maddi tazminat talebinin (destekten yoksun kalma) kabulü ile davacı ..—- için 18.350,66 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden (davalı … şirketi yönünden—— temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacıların maddi tazminat talebinin (destekten yoksun kalma) kabulü ile,
-Davacı ..—
-Davacı ——destekten yoksun kalma tazminatının davalı …—(davalı ..—yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) 03/04/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin (35.911,98 TL) REDDİNE,
A-Karar Harçları:
2-Karar harcı 10.977,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.807,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 170,78-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B—-
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- —esaslara göre belirlenen 19.217,17 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli –esaslara göre belirlenen 5.386,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C-Diğer Yargılama Giderleri
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40 -TL başvuru harcı, 199,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 287,60 TL talimat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.318,25 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 954,44 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıld