Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/888 E. 2018/483 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/888 Esas
KARAR NO : 2018/483

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı —- ile arasında 27/06/2014 başlangıç ve 27/06/2015 bitiş tarihi ve —-numaralı —Yangın Sigorta Poliçesi’nin akdedildiği, 10/06/2015 tarihinde müvekkili sigortalısı işyerinde davalı borçlunun kiracı olduğu üst kattan akan sularına işyerine zarar verdiği, bu nedenle hasar oluştuğu, müvekkili şirket sigortalısı —-‘in Dahili Su Ekspertiz Raporunda 1.062,00-TL hasar tutarı rapor edildiğini ve müvekkili şirketin bu bedeli ödediği, müvekkili şirketin hasar sebebiyet veren davalıya 21/08/2015 tarihli ihtarname ile borcun 7 gün içerisinde ödenmesini talep ettiği, ancak davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca ve takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu, itirazın iptaline, icra takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalının cevap dilekçesinde özetle; dava ve icra takibinin yetkisiz icra dairesi ve yetkisiz mahkemede açıldığı, ikametgah adresinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu bu nedenle dosyanın yetkili Adıyaman mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, işyeri yangın sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı, mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ve yetkili mahkememin ikametgahı mahkemesi olan Adıyaman mahkemeleri olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmü gereğince sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, yangın sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yasanın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı sigortalısı arasında işyeri yangın sigorta poliçesi düzenlendiği, dava dışı sigortalının iş yerinde 10/06/2015 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle davacı tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde hasara, sigortalının üst katındaki davalının kiracısı olduğu işyerinden akan suların sebebiyet verdiği dolayısı ile dava dışı sigortalı ile davalı arasında haksız fiil sorumluluğuna ilişkin husumet olduğu, 6102 sayılı TTK nın 1472 saylı maddesine göre hasar bedelini sigortalısına ödeyen sigortacının sigortalısının yerine geçerek ödemiş olduğu bedeli 3. Kişiden halefiyete istinaden talep edebileceği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca halefiyet ilkesi gereğince sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, yangın sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerektiği (Yargıtay 17. HD 2016/14448 E. 2017/7024K.) somut olayda 6100 sayılı HMK 6., 16. Maddelerinde gösterilen yer mahkemelerinden birinde davanın açılmadığı, davacı tarafından başlatılan icra takibine yetki itirazında bulunulmamış olması da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesini yetkili kılmayacağı, davalının yapmış olduğu yetki ilk itirazının usulüne uygun yapıldığı da değerlendirilerek davalının yapmış olduğu yetki ilk itirazının kabulü ile dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki ilk itirazının kabulü ile dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği sebebiyle usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/05/2018