Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/882 E. 2021/1044 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/882 Esas
KARAR NO: 2021/1044
DAVA: İtirazın İptali( Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——-tahtında bu firmaya kredi kullandırıldığını, diğerlerinin müteselsil kefil olarak imzaladığını, borçlarını ödemeyen borçlulara ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için borçlular hakkında —— dosyasından icra takibine geçildiğini. — yapılandırma protokolü ile taahhüt edilen ödemelerin borçlular tarafından ödenmediğini ve davalı borçlular için temerrüt halinin oluştuğunu, davalı borçluların itiraz dilekçesinde —–temerrüt halinde kredi verenler, kredi tutarlarına göre kredi verenlerin—- hükmü gereği bu koşulun sağlanmadığı iddiasındaysa da aynı maddenin devamında—- içerisinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin devam ediyor olması halinde kredi verenlerden her biri borçlulara ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödenmesini talep edebilir. “ hükmünü içermekte olduğunu, — tarihinden itibaren —-rağmen bu yönde karar alınmaz ise ihtar çekilmek suretiyle kredinin geri ödenmesinin talep edebileceğini ve akabinde takip başlatılmasının mümkün olduğunu bildirmiş, davalı borçluların itirazının iptali ile takibin devamına, karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; HMK 17.Maddesine aykırı olarak yetkisiz yerde İcra takibi yapılmasını ve itirazın iptali davası açılması nedeniyle davanın reddi gerektiğini takip alacaklısı tarafından———— kredi sözleşmesi kapsamındaki kredi borcunun kat şartlarının oluşmadığını, borç miktarı, hesap şekli ve faiz oranlarında mutabık olmadıklarını, BK. 586 ve devamı maddeleri uyarınca kefile müracaat hakkının doğmadığını, kefaletin şekil şartlarının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu, gerekçeleri ile itiraz edildiğinden kat ihtarnamesinin kesinleşmediğini, alacaklının tarafı olduğu —- — kredi verenler kredi tutarlarına göre kredi verenlerin —-böyle bir çağrı ve onayın mevcut olmadığını,—- belirtilse de böyle bir karar için bankalardan herhangi bir çağrının bugüne kadar yapılmadığını, belirtilen sözleşmenin tarafı alacaklı bankaların alacaklarının tamamının rehinle temin edildiğini, bu yüzden İİK 45.Maddesi gereğince yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceğini, — teminat temsilcisi tayin edilen —- —–dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, bu nedenle işbu takibin mükerrer nitelikte olduğunu, sözleşmelerdeki kefaletin —- şekil şartlarını taşımaması nedeniyle geçerli olmadığını bildirmiş, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı—- ——- imzalandığı, diğer davalılarında bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları sözleşme uyarınca borcun zamanında ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Dosya içerisine alınan —- takip dosyasının incelenmesi sonucu asıl borçlu—— davalı kefiller hakkında toplam —alacak için takip tarihi itibariyle —– yönünden kredi sözleşmelerine dayalı ilamsız takip başlatılmıştır.
Dosya içerisine emekli bankacı bilirkişi tarafından raporlar alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin davacı banka ile davalılardan asıl borçlu —- tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, tutarının —-olduğu, diğer davalılarında sözleşmedeki belirlenen miktar uyarınca sorumlu olmak üzere kefalet sözleşmesini imzaladıkları tespit edilmiştir.
Davacı banka tarafından asıl borçlu ve diğer muhataplara ———yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği ve kredi sözleşmesine konu borcun — tarihinde kat edildiği, kredi sözleşmeleri uyarınca hesap kat tarihi itibariye toplam —- alacağının olduğu, ihtarname ile borcun ödenmesi için — süre verildiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirket ile davalılardan— tarihinde tebliğ edildiği, verilen — günlük sürenin — tarihinde dolması ile temerrüte düştükleri tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu, davacı tarafından asıl borçlu — olduğu,— alacak için kısmı olarak —– takibe geçildiği, asıl borçlu ile usulüne uygun olarak —- imzalandığı, diğer davalıların —– kefil sıfatı ile imzaladıkları, yapılan kefalet sözleşmesininde —- maddelerine göre usulüne uygun olarak kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın belirtildiği, kefalet tarihinin belirtildiği ve kefalet sözleşmesinde kendi el yazılarıyla azami miktarın kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olduklarına ilişkin ibarelerin yazıldığı tespit edilmekle usulüne uygun bir kefalet sözleşmesi gereği sorumlu oldukları tespit edilmiştir. Dosya içerisine alınan emekli bankacı bilirkişinin raporları hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek başlatılan takip sonucu —– için davacı bankanın başlattığı takipte haklı olduğu kanaati oluşmuştur, ancak takipte yıllık —- oranında temerrüt faizi talep edildiği, yapılan hesaplama ile temerrüt faizinin asıl alacak üzerinden —- olması gerektiği anlaşılmakla takibin kısmen iptali yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalıların —- dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE — oranında temerrüt faizi ve —— üzerinden takibin aynen devamına,
2- Alacak likit olduğundan hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının kabul edilen davalılardan müştereken ve mütesemsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3———-yönünden açılan DAVANIN REDDİNE
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —- harcın davalılar —- hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan —- alınarak temlik alan davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan —- yargılama giderinin davalılar —– davacıya verilmesine,
7-Davalı — tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davanın kabul edilen bölümü için temlik alan davacı yararına AÜTT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen — vekalet ücretinin davalılar —– müteselsilen alınarak temlik alan davacıya verilmesine,
9-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2021