Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/874 E. 2019/308 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/874 Esas
KARAR NO: 2019/308
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 09/08/2017
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– devir yoluyla ——– Dairesi Müdürlüğü mükellefi ———–. ile birleştiğini, bilahare birleşilen kurum unvan ve nevi değişikliğine giderek —– Şirketi Unvanı ile faaliyetlerine devam ettiğini, davalı …’ın davacı hakkında Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ————–esas numaralı dosyasında davacı şirket ortaklığından ayrılma karşılığı hak ettiği ayrılma akçesi nedeniyle kendisine verilen, şirketin müşterilerinden alınmış alacak çeki karşılıksız çıktığından bahisle alacak takibi başlatıldığını, şirket kullanılabilir bir kaynak üzerinde tasarruf ediyorsa, ayrılan kişinin esas sermaye payları devredilebiliyorsa, esas sermaye, ilgili hükümlere göre azaltılmışsa, ayrılma ile muaccel olacağını, şirket ortaklığından ayrılan davalı …’a ayrılma akçesi karşılığında şirketin müşterilerinden aldığı müşteri çeklerinden verildiğini, müşteri çekinin karşılıksız çıkması nedeni ile davalı …’ın çeki normal bir ticari işlem karşılığı alınmış çek gibi değerlendirerek icra takibine koyduğunu, halbuki çekin kendisine ayrılma akçesi karşılığı verildiğini ileri sürerek kötü niyetle açılan takibin durdurulması akabinde iptaline, icra Müdürlüğü’nün ——– Esas numaralı icra dosyasına konu 22/10/2008, 28/10/2008, 10/11/2008 keşide tarihli (75.000,00 TL, + 75.000,00 TL, + 50.000,00 TL ) toplam 200.000,00 TL bedelli çeklerin ayrılma akçesine karşılık verilen çekler olduğunun tespitine, ayrılma akçesinin ancak şirketin ilgili ayrılma akçesi tutarının ödenebilmesi için öz kaynak yeterliliğinin bulunması halinde muaccel hale geleceğinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağından takibin iptaline, 11. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden çekten dolayı, ayrılma akçesi karşılığında verilmiş olması ve takip tarihi itibarı ile davacının muaccel bir borcunun bulunmaması dikkate alınarak davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmese karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-tarafından İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı icra dosyası ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptali amacıyla İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı menfi tespit konulu dava ikame edildiğini, iş bu davanın İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— Esas ve ——Karar sayılı kararı ile reddedildiğini ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/16217 Esas ve 2015/7189 Karar sayılı onama kararı ile onandığını, davacı yanca yapılan karar düzeltme isteminin de reddedildiğini, söz konusu davaya ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. Maddesi’nde, dava şartları sayılmış olup; bunların arasında “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” ibaresinin sayıldığını, emredici kanun maddesi nazara alındığında hali hazırda İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı icra dosyasının borçlusu olan —– tarafından ikame edilmiş ve kesin hükme bağlanmış bir davanın bulunduğunu, dolayısıyla işbu huzurdaki davaya ilişkin olarak kesin hüküm itirazının dikkate alınarak söz konusu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, ayrıca davacı yanın harca esas değer olarak 236.100,00 TL olarak belirlenmesi ve eksik yatırılan harcın tamamlatılmasının gerektiğini, bu hususta davacı tarafa süre verilerek harcın ikmal edilmesini aksi takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafça talep edilen İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulması yönündeki talebinin reddine, İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Esas sayılı dava dosyası ile görülmüş ve kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle, işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen işbu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirketin 22/10/2008, 28/10/2008, 10/11/2008 keşide tarihli (75.000,00 TL, + 75.000,00 TL, + 50.000,00 TL ) toplam 200.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik davadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup, dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılmıştır.Davalı tarafın kesin hüküm itirazı üzerine dosya öncelikle bu husus kapsamında incelenmiştir.
HMK.114/1-i maddesi uyarınca, aynı dava konusu hakkında daha önce açılan bir dava nedeniyle verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunması dava şartıdır. HMK’ nın 115/1-2 md gereğince; mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Kesin hüküm itirazına konu Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin (Kapatılan 16. Asliye Ticaret Mahkemesi)———-esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, karar örneği ile Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/16217 Esas ve 2015/7189 karar sayılı onama kararı ile onandığını, davacı yanca yapılan karar düzeltme isteminin de reddedildiğini, söz konusu dosyada davacının aynı gerekçe ile, huzurdaki dava konusu ile aynı hususları içerdiği ve davanın reddine ilişkin verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere; taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kesinleşen hüküm ile Mahkememize açılan dava arasında; davanın tarafları, konusu, hukuki sebebi yönünden bağlantı bulunduğu, HMK nun 114/1-i maddesi gereğince; aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı niteliğinde olduğu bu nedenle açılan davada, kesin hüküm nedeni ile dava şartı bulunmadığından; davanın HMK 115/2.maddesi gereğince; dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-i ve 115/2 maddesi gereğince KESİN HÜKÜM NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.415,50 TL’den mahsubu ile 3.371,10 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı şirket temsilcisi ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2019