Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/863 E. 2022/46 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/863 Esas
KARAR NO : 2022/46 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Asıl ve Birleşen davada davacılar vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde sürücü —- plakalı — çekiciye bağlı —- istikametinden — istikametine seyir halinde iken,—- geldiği esnada gidiş istikametine göre yolun sağında karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkillerinin çocuğu — çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde, —hayatını kaybettiğini, kaza sonrasında düzenlenen trafik tespit tutanağına ve bilirkişi raporuna göre; — plakalı araç sürücüsü —-tedbirsizliği, kurallara aykırı hareket —- ettiğinden kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, söz konusu kazadan ötürü müvekkillerinin çocuğu vefat ettiğinden müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, kazaya karışan — şirketi davalı şirket olup, sigorta poliçe numarası —- olduğunu, kazaya bağlı olarak davalı sigortaya — tarihinde müracaat neticesinde —- kısmi tazminat alındığını, fakat yapılan ödeme gerçek zararın çok altında olup gerçek defterin alınması için işbu davanın açılması zarureti doğduğunu beyan ile, davanın kabulü ile fazlaya dair tüm haklar saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için şimdilik — olmak üzere toplamda — destekten yoksun kalma tazminatı’ nın davalı — şirketine başvuru tarihini müteakip —- günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini, artan gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini vekâleten saygı ile arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl ve Birleşen davada davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —aracın müvekkili şirket tarafından — sigortalandığını, davacı yana müteveffa —ölümü sebebiyle uğradıkları destekten yoksun kalma zararı için havale yoluyla —-ödendiğini, anılan ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, öncelikle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —- plakalı aracın müvekkili şirket tarafından — sigortalandığını, davacı yana müteveffa — ölümü sebebiyle uğradıkları destekten yoksun kalma zararı için havale yoluyla —– ödendiğini, anılan ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, öncelikle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitini; ödenen ile ödenmesi gereken arasında —-olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, —– sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden, müvekkili sigortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini talep ettiklerini beyan ile, öncelikle davacılara —— yapılmış olması gereği müvekkili şirketin sorumluluğu sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaza tarihinden ticari faiz talebinin reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, asıl ve birleşen dava yönünden; cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosyada davacılar, — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden — anne ve babası olup, kazaya karışan —- plaka sayılı ——–poliçesini düzenleyen davalı —- tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında—– tarihinde kabul edilen—— fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —– esas sayılı dosyası— celp edilmiş, davacının gelir durumu bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, — tarihli bilirkişi raporu alınmış, — tarihli bilirkişi ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle; —–Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; — tarihinde meydana gelen olayda; a) Dava dışı çekici sürücüsü —- 25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, b) Davacı taraf yakını —- yaşı nedeniyle davranış faktörlerinin sonuç üzerine Ye75 (Yüzde yetmiş beş) oranında etken olduğu, c) Davacı — ödenebilir ek tazminat tutarının —olduğu, d) Davacı — ödenebilir ek tazminat tutarının —- olduğu, e) Hesaplanan zararın davalı — tarafından tanzim edilen poliçe teminat limiti kapsamında olduğu— yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, — tarihinde meydana gelen olayda; — esas alınarak; Davacı — ödenebilir ek tazminat tutarının— Davacı—- ödenebilir ek tazminat tutarının — olmak üzere toplam tazminatın: — olarak hesaplandığı, — esas alınarak, Davacı — ödenebilir ek tazminat tutarının — Davacı — ödenebilir ek tazminat tutarının — olmak üzere toplam tazminatın: —olarak hesaplandığı, Hesaplanan zararın davalı —- tarafından tanzim edilen poliçe teminat limiti kapsamında olduğu, ——yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı, ——-Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini ———– maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. —- sayılı —- sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir —–
Diğer taraftan, ——- kararının gerekçesinde de: “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; —— da aynı esaslar benimsenmiştir.
Eldeki dosya bakımından davacıların davalı—-şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddiasına dayalı bakiye tazminat bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle; davacı taraflar, — yetersizlik iddiasında bulunmaktadır. Buna göre eldeki dosya bakımından —- suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği, zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için de; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması; daha sonra, hesaplamanın yapıldığı tarihteki verilere göre tazminat hesabının yapılması ile iki ayrı tarihe göre hesaplanan tutarlar arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde ise, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalıların ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri hesaplanan güncel tazminattan düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekmektedir.—-
Somut olayda; davacıların oğlu olan müteveffa — meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, — plakalı çekici sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, alınan —tarihli kusur raporunun dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu, davacının destek zararının hesaplaması için yapılan aktüerya hesabına göre destek zararının davacı ——olduğu, kaza tarihinin —- tarihinden sonra olması sebebiyle müteveffanın kusuru oranında destek zararından indirim yapılması gerektiği, —- tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporunda bu hususlara riayet edilerek hazırlandığı ve dosya kapsamına uygun olduğu, dava konusu zarara sebebiyet veren aracın kullanım tarzının ticari olması sebebiyle davacıların ticari faiz talebinin yerinde olduğu, davalı—– hükümleri gereğince dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmış, asıl dava yönünden, davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacı — yönünden — yönünden — temerrüt tarihinden —- itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı —- tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden;
Davacı vekili tarafından dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu sonrasında — tarihinde ıslah talebinde bulunulduğu, devam eden yargılama sürecinde yeninden bilirkişi raporları alındığı ve davacıların tazminat miktarının davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli ıslah dilekçesinde belirtilen miktarları aştığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacılar vekili tarafında bakiye alacağın tahsili için —-ayrı bir dava aç.ıldığı ve dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştiği anlaşılmaktadır.
—- bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak —-müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, —-, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak — şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile — getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır. —- Ayrıca belirtmek gerekir ki, arabuluculuk özel dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmayıp, davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlanması gerekmektedir.
Somut olayda, birleşen dosya yönünden davanın— tarihinde açıldığı, arabulucluk faaliyetinin ise — tarihinde başlandığı anlaşılmakla davacı vekili tarafından birleşen dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyetinin yerine getirilmediği, arabuluculuk özel dava şartının tamamlanabilir bir dava şartı olmaması sebebiyle davacı vekilinin birleşen dosyaya yönelik taleplerinin —maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Asıl dava yönünden;
1-Davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile,
Davacı —-destekten yoksun kalma tazminatının — temerrüt tarihinden —– tahsili ile davacılara verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
1—- gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
C-Karar Harçları:
3-Asıl dava yönünden alınması gereken 1.327,20-TL nispi harcın 31,40-TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 66,00 +31,40 =97,4‬0-TL olmak üzere toplam 1.327,20-TL’den mahsubu ile bakiye 1.229,80-TL’nin davalı —- tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 66,38-TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 65,00-TL olmak üzere toplam 131,38‬-TL’den mahsubu fazla yatırılan 50,68-TL harcın davacı tarafa iadesine,
D-Avukatlık Ücretleri
5-Asıl davada davacı —– maddi tazminat talebi yönünden; kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı — tahsili ile davacı—- verilmesine,
6-Asıl davada davacı —maddi tazminat talebi yönünden; kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı — tahsili ile davacı — verilmesine,
7-Birleşen davada davalı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı —- verilmesine,
E-Diğer Yargılama Giderleri
9-a)Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 218,2‬0-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.254,2‬‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
B)Asıl ve Birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022