Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/852 E. 2020/184 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/852 Esas
KARAR NO : 2020/184
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/07/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kaza sebebiyle müvekkilinin aracında kaza sebebiyle oluşan hasarın kaza sonrası tespitinin sigorta eksperince yapıldığını, eksper tarafından —— TL onarım bedeli tespitinde bulunulduğunu fakat onarım süresince ——— kalamayacak olması sebebiyle, müvekkilinin aracının seyahat edilebilecek hale getirilmesinden sonra yurtdışına geri döndüğünü ve yurtdışında araç üzerinde yapılan onarım sırasında —-masraf çıktığını, davalının kaza sebebi ile ——— ödeme yaptığını, kalan kısmın tahsil tarihi itibari ile TL karşılığının tahsilinin hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın hasarının karşılanmış olduğunu, davacının zararı bulunmadığı iddia edilmiş olduğunu, hasarla alakalı dosyanın açıldığını, bağımsız sigorta eksperinin atandığını, ——– tam donanımlı, anlaşmalı serviste onarılması halinde geçerli olan fiyatlarla ve iskontolarla hasarın içeriğinin belirlendiğini, bagaj kapağının sol kısımdan, arka tamponun başlık kısmından, arka panelin sol kısımdan, sol arka çamurluğun –, ——– çamurluk iç pandizotun da deforme olduğu tespiti yapılmış olduğunu, bu işlem için fatura ibraz edilmediğinden ———- olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin ——— tarihinde davacı taraf vekiline ödendiği belirtilmiş olduğunu, kalan sorunluluğunun———- olduğunu beyan ederek davanın reddi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, trafik kazasından dolayı davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ———— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak sigortalısına ait —- plaka sayılı aracın poliçesi ile kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası ile davacı tarafından sunulan servis ve onarıma dair kayıtlar ile noter onaylı ——-diğer deliller dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; dava dışı ——— plakalı aracın ———– tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından — sayılı——-sigortalandığı; poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle araç başına maddi hasar limitinin———- olduğu görülmüştür.
Dava edilen konunun uzmanlık gerektiren yönleri sebebiyle dosya Makine Yüksek Mühendisi ———- edilmiş, anılan bilirkişi tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davalıya——— olduğu ve davacının, davalı sigorta şirketinden ———- hasar onarım bedelinin tahsili talebinin uygun olduğu bildirilmiş, rapora yapılan itirazlar kapsamında aynı bilirkişiden alınan ——— tarihli ek rapor alınmış, söz konusu raporların ilgili kısımları dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tarafların kaza nedeniyle tarafların kusur oranları ile araçta oluşan hasar ziyanı miktarı ve davacının uğradığı maddi zararın miktarı ile davalının oluşan maddi zarardan sorumlu bulunup bulunmadığı; davalı sigorta şirketinin poliçe limiti kapsamında sorumlu olacağı miktarın saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama ve bilirkişiden alınan denetime elverişli hükme esas alınan rapor içeriğine göre; davalının sigortalısına ait ————tarihinde davacıya ait yabancı plakalı —-plakalı araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kazada davalının sigortalısına ait aracın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin —– Plaka sayılı araca —————– düzenlemiş olmakla, KTK. 91/1. mad. hükmü gereğince işletenin ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin ———–maddesi ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere hukuki sorumluluğunu üstlendiği dolayısıyla davalı sigortacının araç işletenin sorumluğunu üstlendiği ——— teminatı kapsamında davacının aracında meydana gelen gerçek hasarı/zararı tazminle yükümlü olduğu, emsal içtihatlar uyarınca davacının adresinin Belçika olması sebebiyle yurt dışında uğranılan gerçek zarar miktarına göre belirlenmesi gerektiği ———————- anılan bilirkişi raporunda kaza sebebiyle davacıya ait araçta davacının yerleşik yerinde yapılan tespit ile—- olarak belirlenen zarar miktarının değişen parçalar ve yapılan onarım ile uyumlu olduğu ve tarafların kusur oranları dikkate alındığında davalı tarafından yapılan ödeme ile davacının ——— davalıdan talep edebileceğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alınabileceği bu sonuçla davacının dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu —- talebe bağlılık ilkesi gereğince davalıdan isteyebileceği, davalı sigorta şirketinin poliçede yazılı ——— miktarınca sorumlu olduğu, davacının gerçek kişi ve tazminat istemine konu aracın otomobil olduğu ancak davacının yabancı para cinsinden temerrüt faizi talep ettiği, söz konusu talebin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının davalı sigorta şirketine hasar bedelinin tazmini ile ilgili başvuruda bulunduğu tarihin dava dilekçesi ve ekleri ile celp edilen hasar dosyasında net olarak belirtilmediği ancak davalının davacıya —– tarihinde ödeme yaptığının ihtilafsız olduğu ancak bu ödemenin —- tutarlı başvuruya ilişkin yaptığı ve başvuranın da davacı değil ——— olduğu, davacının yurtdışında yaptığı masraflardan davalının dava öncesinde de haberdar da edilmediği ve KTK 99 maddesi uyarınca temerrüte düşürülmediği dolayısı ile dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği yine davacının munzam zarar talebinin de dava konusu edilmemesi sebebiyle bu yöndeki zararına ilişkin ek rapor taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile ————– tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca– cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanması ile fiili ödeme tarihinden ——–satış kuru üzerinden belirlenecek ——– karşılığının poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile—— 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca —- tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar kamu bankalarınca Euro cinsi yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanması ile fiili ödeme tarihinden —— kuru üzerinden belirlenecek ——- poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.660,00-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 412,98 -TL harcın mahsubu ile bakiye 2.247,60 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 444,37-TL ilk masraf, 734,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.778,67-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.842,50 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2020