Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/829 E. 2018/367 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/829 Esas
KARAR NO : 2018/367

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde;davacı tarafça dava dışı şirkete sözleşmeye bağlı olarak kredi kullandırıldığını, davalı banka tarafından kredinin teminatı olarak teminat mektubu verildiğini, borçlu şirketin ödeme yapmaması üzerine davalıya başvurduklarını, davalının ödeme talebini reddediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yaptıklarını davalının itirazı nedineyle takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olup ödemekle yükümlü bulunduğunu bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına ihbarını istediklerini, borçlu şirketin terör örgütü bağlantısı nedeniyle kapatıldığını, davanın idari yargı yoluna tabi olup adli yargı yolunda görülemeyeceğini, 694 sayılı KYK’nun 9. maddesi uyarınca ancak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilebileceğini bildirmiş, davanın Vergi Denetim Kuruluna ihbar edilmesinin bildirilmesine karar verilmesine yer olmadığına ve davanın usul ve esastan reddi ile davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, dava dışı borçlu şirkete davacı tarafça kullandırılan kredi nedeniyle davalının borçlu şirket lehine teminat olarak verdiği teminat mektubuna konu alacağın tahsili amacıyla davacı tarafın davalı hakkında yaptığı icra takibinde davalının borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf davanın adli yargı yerinde görülemeyeceğini iddia etmiş ise de davanın tarafları, davanın ve davaya konu uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği, davanın tarafları yönünden davalı vekili iddia ettiği gibi Kanun Hükmünde Kararname Hükümleri gereğince esastan hüküm kurulmasında bir engel bulunmadığı göz önünde tutularak davalı vekilinin iddiaları haklı görülmemiştir.
Ön inceleme duruşmasından önce taraf vekileri dosyaya sundukları dilekçeler ile haricen sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirmişler duruşmada aynı nitelikteki beyanlarını tekrarla sulh nedeniyle karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tarafların haricen yaptıkları sulh sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığı kendi aralarında çözümledikleri, bu nedenle HMK’nun 315(1) maddesi uyarınca davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla harici sulh sözleşmesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, tarafların istemine uygun şekilde yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları nedeniyle HMK.nun 315 (1) maddesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 22.394,11 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 22.358,21 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatarın tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018