Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/815 E. 2020/144 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/815 Esas
KARAR NO : 2020/144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket, davalı-borçludan olan ——. alacağını Beykoz—-. Noterliği’nin —– yevmiyeli ihtarnamesi ile ödenmesini ihtar etmişse de alacağının ödenmemesi nedeni ile İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, açılan icra takibine davalı borçlu şirket; davalı ——– gönderilen ürünlerin kararlaştırılan nitelikte olmamasından dolayı, iş sahibi İstanbul ———tarafından bir —–yapılacak olup, cezanın miktarı belirlenip kendilerinden talep edildiğinde, bu miktarın ——’den talep edileceğini, edilecek bedelin kesinleşmediğini, iş sahibi idare tarafından —–ifasından kaynaklı olarak, ——- talep edilecek bedelin kesinleşmesinden sonra, ——– alacağı kalır ise bu durumda bakiye alacak miktarınca ödeme yapılacağından bahisle borcun tamamına itiraz ettiği, borca itiraz üzerine de lakip durduğu, davalının, icra dosyasındaki borca itirazından da görüleceği üzere, borcu Ödememesi için hiçbir somut delile dayanmayan, tamamen soyut, ihtimallere dayalı olarak borca itiraz ettiği,davacı şirket ile davalı arasındaki ihtilafları düzenleyen herhangi bir çerçeve sözleşme olmadığı, davalının iş sahibi idare ile yaptığı sözleşme davalı ile idare arasında olduğu, davalı ile idare arasında hüküm ve sonuç doğurduğu, davalının, sırf borcunu ödememek için, müvekkil şirketi bağlamayan, iş sahibi ile aralarında olan ilişkideki ihtimalleri ileri sürerek borcunun olmadığını iler sürmesi hukuken mümkün olmadığı, davacı şirket davalıya ayıplı hazır beton dökmediği, davacı şirket, davalıya istenilen kalitede—–verdiği, davalının itirazında ileri sürdüğü kalite düşüklüğü ile İlgili müvekkil şirketin bilgisi olmamakla birlikte; davalı ayıp iddia ettiği dökümlerle ilgili numune alımında müvekkil şirketi çağırmadığı, davacı şirketin yokluğunda alınan numunelerin kırımlarına da müvekkil çağrılmadığı, iddia edilen —-kalite düşüklüğü ile ilgili, davacı şirket gerek numune alma ve gerekse de ——— dahil edilmediği, davalının iddiasındaki gibi, davacı şirketten kaynaklı olup olmadığı belli olmayan bir takım soyul iddialar ileri ve müvekkil şirket dışındaki akdi ilişkiyi ileri sürerek borcundan kurtulmaya çalışması ve vadesi geçen borcunun ödemesini geciktirmesi asla mümkün olmadığı, davacı şirketin, icra takip tarihi itibari ile —— alacağı olduğu, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağa, ihtarname ile temerrüde düştüğü ——————-tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi yürütülmesine, Davalı-borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan, asıl alacağın alacağın % 20 ‘nden az olmamak kaydıyla aleyhine İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, borçlu, alacağın tahsilini güçleştirmek hatta imkansız hale getirmek için borca haksız bir şekilde itiraz ettiğinden, ve müvekkil şirketin alacağı rehinle de temin edilmediğinden, borçlunun taşınır, taşınmaz ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının icra takip dosya hesabı üzerinden ihtiyaten haczine karar verilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin, davalı-borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf şirketten cari hesaba dayalı olarak İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün ——. sayılı dosyası ile— alacak talebinde bulunarak davalı hakkında icra takibinde bulunduğu, Tarafların üzerinde mutabık kaldıkları bir cari hesap bulunmadığından ve davacının ediminin ayıplı olmasından dolayı icra takibine itiraz edilmiş ve davacı tarafından huzurdaki dava açıldığı, davalı şirket iş sahibinin ——kapsamında yapımı üstlenilen —– inşaatında yüklenici firma ile yaptığı sözleşme ile alt yüklenici konumunda olduğu, bu kapsamda sözleşme konusu okul inşaatları için davacıdan hazır beton ürünleri satın aldığı, alınan bu hazır beton ürünleri de ——— sahibi olduğu yukarıda belirttiğimiz okul inşaatlarının yapımında kullanılmıştır. İş sahibi ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmenin teknik şartnamesinde inşaatın her kademe ve safhasına göre uygulanacak işçilik ve kullanılacak malzemelerin teknik özellik ve detayları ayrıntılı bir şekilde belirtildiği, davalı şirket ve taşeronlar tarafından yapılan inşaat faaliyetlerinde de iş sahibi ile yüklenici arasında yapılan sözleşmedeki teknik şartnameye uygun olarak tedarikçilerden mal sipariş edilmediği, davacıdan da bu sözleşme kapsamında ——- edilmiş ve davacı tarafından da beton ürünleri gönderildiği, ancak davacı tarafından gönderilen beton ürünleri ile ilgili alınan numunelerin laboratuar incelemeleri düşük çıktığı, yüklenici firma tarafından davalı şirkete davacı tarafından gönderilen beton ürünlerinin gerekli nitelikleri taşımadığı ve bu durumun hak edişlere yansıtılacağı bildirildiği, bunun üzerine davalı şirkette durumu davacı şirkete bildirmiş ve durumdan haberdar ettiği, davacı tüm bunlara rağmen iş sahibinin davacının ayıplı ifasından dolayı hak edişlerden yapacağı kesintinin miktarı belirlenmeden müvekkil aleyhine icra takibi başlattığı, davalı tarafından da haklı olarak iş sahibi tarafından davacının ayıplı ifası nedeniyle yapılacak kesinti miktarı bilinmediğinden itiraz edildiği, bu itirazda da yine iş sahibinin yapacağı kesinti miktarının belirlenmesinden sonra bakiye bir alacaklarının kalması halinde ödeme yapılacağı açıkça belirtildiği, bu nedenle davacı ile davalının mutabık kaldıkları bir cari hesap bulunmadığı, davacının muaccel olmuş bir alacağı söz konusu olmadığı, tüm bu itirazlarımızdan dolayı da davalının kötü niyetli olduğu iddia edilemeyeceği, açıklanan tüm nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, mal alım satımından kaynaklı alacakla ilgili İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 07/02/2020 tarihli dilekçesinde, davadan feragat ettiği, vekalet yada yargılama giderlerine ilişkin talebininde olmadığını talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 12/02/2020 tarihli dilekçesinde, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebindede bulunmadığından, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup taraf vekillerinin karşılıklı dilekçeleri de dikkate alınarak açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli——- başlangıçta yatırılan——- mahsubu ile fazla alınan 1.236,57 TL nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yar olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi doğrultusunda kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.