Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/807 E. 2022/150 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/807 Esas
KARAR NO: 2022/150
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21.07.2017
KARAR TARİHİ: 01.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde, davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki dava dışı—- araç ile seyri sırasında %50 kusurlu olarak, kendi şerindeki yolunda devam etmekte olan müvekkil şirkete ait— aracın yan kısmına çarpması suretiyle iki araçlı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, —–tarihli kaza tutanağında belirtildiği üzere söz konusu kazanın oluşunda —-özenli davranmayarak ve gerekli kurallara uymayarak ——-bendinde düzenlenen —– kusurunu işlediği, davacı şirket aracında olan değer kaybına ilişkin olarak ekspertiz raporu ile davalı —- değer kaybının ödenmesine ilişkin yazılı başvuruda bulunulmuş ise de taleplerin ilişkin herhangi bir yanıt alınamadığı, davacı şirkete ait araçta meydana gelen değer ve kazanç kaybına ilişkin — tahsili amacıyla —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, dosya borçlularının itirazları ile icra takibi durdurulduğu, söz konusu madde gereğince, düzenlenmiş — araç işletenin—– müteselsilen ortak olduğu, bu sebeple — — kişinin aracında sadece meydana gelen hasar bedelinden değil, — olarak kabul edilen değer kaybından da sorumlu olacağını, açıklanan nedenlerle; davalı / takip borçlularının takibe ve borca yönelik haksız itirazlarının iptali ile takibin, —- üzerinden devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle;— plakalı aracın davalı şirket tarafından —-sigortalandığını, —- davalı şirkete başvurarak araçta meydana gelen hasarın rücuen tahsilini talep ettiğini, davalı şirket —— ödeyerek sorumluluğunu yerine getirdiği, bu nedenle ödemede bulunan davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesi söz konusu olmadığı, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğu —- limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olup, kaza tarihinde davalı şirketin maddi hasar sebebiyle araç başına —— teminat sınırı olduğu, bu nedenle yapılan ödemenin teminattan düşülmesi gerektiğini, yapılacak yargılamada kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiği, değer kaybı, bir aracın satılırken ikinci el değerinin düşmesi karşısında uğranılan zararı belirttiği, sigorta poliçesinin teminat altına aldığı zararlar,—— sonucunda araç üzerinde meydana gelen doğrudan zararlar olduğu, kaza sonucu aracın onarımı süresince kullanılamamasından kaynaklanan veya işbu işlerle meşguliyetten dolayı mesaiden mahrum kalınan sürede uğranılan —– dolaylı zarar olarak kabul edildiği, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, delillerin —- tümünün davalı şirkete tebliği tarihinden itibaren —– günü geçmesi ile başladığı, açıklanan nedenlerle; açılmış haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini aksi halde, davacı yanın ibraz ettiği delillerin taraflarına tebliğini, kusur ve zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —–tebligat yapıldığı, ancak süresinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup davacı, davalı—- sigortacısı olduğu diğer davalı—kaza anındaki sürücüsü olduğu — plakalı araç ile davacıya ait —- tarihli trafik kazası sonucunda —— plakalı araçta oluştuğunu iddia ettiği değer kaybı ile aracın kullanılmamasından kaynaklı kazanç kaybının tahsili için icra takibi başlatmış, davalıların itirazı üzerine huzurdaki davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu kapsamda davalı şirket nezdinde tutulan hasar dosyası, —-, araçlara ait trafik tescil kayıtları, icra dosyası celp edilerek mahkememiz dosyasına içine alınmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —–değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- kazasına ilişkin değer kaybı ve kazanç kaybı talebi açıklamasıyla — kazanç kaybı olmak üzere toplam —- birlikte tahsiline yönelik —- yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde —tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, ödeme emrinin borçlu —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde — tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itirazın alacaklıya — tarihinde tebliğ edildiği, mahkememizde davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve —-tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği ve talep göz önünde uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” — çıkmakta olan — plakalı aracın halihazırda —– plakalı aracın geçiş önceliğine dikkat etmeyerek yola çıktığı —– davalı araçla kazaya sebebiyet verdiği, bu durumda —– plakalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı aracın hem % 100 kusurlu olması hem de onarım süresinde sözleşmesi gereği ücretsiz araç verme zorunluluğu olmamasından ötürü kar/kazanç kaybı olmadığı, kaza tarihi —- tarihinden önce olduğundan , tazminata esas tutar — göre hesap edilen tutar olacağı ve bunun— olduğu ancak davacının kazada % 100 kusurlu olması sebebi ile tazmin etme durumunu ortadan kaldırdığı, davalı taraf sigortacısının ödemiş olduğu —-tutar hasar ile alakalı olup değer kaybı ile veya kazanç kaybı ile alakalı olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişiden — tarihli ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda özetle, —– tarafından yapılan kusur dağılımında kullanılan senaryolarda tutarsızlık olduğu, kök rapordaki kusur durumuna ve değer kaybına ilişkin görüşün kurulduğu ancak son — ait olmak üzere , davacının kiralama sözleşmesinde bulunan ilk —araç verme zorunluluğu olmaması dikkate alındığında — onarım süresinden kalan — araç verme ——–kaybı olduğu, kâr kaybından davalı taraf araç sürücüsü ve araç sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Mahkememizin—– tarihli celsesinde kusur oranları hususunda düzenlenen raporlar ile tespit raporu arasında çelişki bulunması sebebi ile çelişkilerin giderilmesi için dosya —- gönderilmiş, anılan kurum tarafından düzenlenen —-raporda özetle, ” Davalı sürücü—–sevk ve idaresindeki araç ile olay mahalline geldiğinde, sağ tarafında bulunan petrol istasyonundan hareketle yola katılmak isteyen sürücüyü yoldaki mevcudiyetini belirtecek şekilde—– gerekirken bu hususa riayet etmediği, hareket alanını yeteri kadar kontrolü altında bulundurmadan seyri neticesi meydana gelen olayda alt düzeyde tali derecede ve % 15 kusurlu, sürücü —- sevk ve idaresindeki——— hareketle yola katılmak istediği esnada, sol tarafından ——doğru katılmak isteyen davalı sürücünün idaresindeki aracın varlığını dikkate alıp, bu aracın geçişini beklemedikten sonra yola katılımını gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, sol tarafında bulunan bu aracın varlığını dikkate almadan dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde yola katılmak istemesi neticesi meydana gelen olayda asli derecede ve % 85 oranda kusurlu olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
— tarihli —- alınmasından sonra, davacı şirkete ait araçta meydana gelen değer kaybı ve varsa kazanç kaybının tespiti için yeni bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından — tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, —-davalı — tarafından —-bulunduğu,
— tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki
tespitlerin, —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu,
—; Dava konusu —-plaka sayılı—- durumu, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu
kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunduğu hususu —- niteliği, dikkate alınarak — doğrultusunda değerlendirme yapıldığı, —- değerlendirmede; dava konusu —- konu edilen ve tazmin edilmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının—–kaza tarihi itibariyle değer kaybı tutarının serbest piyasa koşullarında—- olabileceği, dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin —gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan net zararının kaza tarihi olan —– yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce gerek kusur gerekse hesaplama yönünden aldırılan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu —- sıralarında davalı sürücü —- ve idaresindeki—–doğru katılacağı esnada aracının sağ yan kısımlarıyla, sağ tarafında bulunan———-istikametine doğru katılmak isteyen dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki —– —–çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olduğu, dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki—- plakalı ——-çıkıp, —- doğru katılmak istediği sırada sol tarafından —–doğru katılmak isteyen davalı sürücü —– plakalı aracın varlığını dikkate alması, bu araca geçiş önceliği vermesi ve geçişini bekledikten sonra yola katılımını gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde asli olarak ; davalı sürücü —– plakalı araç ile sağ tarafındaki—- —— çıkıp, kendisinin de katılmak istediği —– giden yol bölümüne girmeden evvel bu araç sürücüsünü yoldaki mevcudiyetini belirtecek şekilde—–ikaz etmesi, hareket alanını kontrolü altında bulundurması gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden meydana gelen kazanın oluşumunda alt düzeyde tali derecede kusurlu olacağı kanaate varılmış, —–davalı sürücüyü % 15 ve dava dışı sürücü —— % 85 olarak belirlenen kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir. Davacı şirketin kaza tarihi itibariyle —–plaka sayılı aracın maliki olduğu görülmekle davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu açıktır. Kaza sonucunda meydana gelen zarardan davalı —– kaza anında —–plakalı aracın sürücüsü olmasından dolayı haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında, davalı —— plakalı araç için kaza tarihini kapsar şekilde sigorta poliçesi düzenlediği anlaşılmakla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Davacı tarafından iş bu davada değer kaybı ve kazanç kaybı talep edilmekle bu hususta mahkememizce inceleme yapılmıştır. Bilindiği üzere trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı gerkçek zarar olduğundan, zarar —– belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir.——ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan —– genel şartlarda—– aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması karşısında, hesaplamanın ——– hesaplama yöntemine göre yapılamayacak olup, değer kaybı belirlenirken her olayın somut özelliğine göre değişebilmekle birlikte aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği —- hususları göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark değerlendirilerek değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. —– bilirkişi raporunda da açıklanan kriterlere uygun ve mahkememizin denetimine elverişli olacak şekilde değerlendirmeler yapılmış ve aracın kazadan önceki hasarsız bedelinin —- olduğu kazadan sonraki değerinin ise —- olduğu ve —- değer kaybı olduğu hesaplanmış olup, mahkememizce de benimsenmiştir. Hal böyle olunca davacının değer kaybı yönünden davalılardan, davalı sürücünün kusuru oranında —— değer kaybı alacağı bulunmaktadır. Kazanç kaybı yönünden yapılan inceleme de ise araçta bu kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi için gerekli parça temini ve tamir süresi yönünden yapılan incelemede aracın makul onarım süresinin — olacağı ve aracın günlük kira bedelinin kaza tarihi itibariyle —-olduğu —- tarihli raporda tespit edilmiş olmakla davacı bu süre için kazanç kaybı talebinde bulunabilecektir. Ancak aracın kiralanmasına ilişkin davacı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesinin —- maddesinde onarım bekleme süresinin —-saat olduğu bu süreden önce kiracı tarafından ikame araç istendiği taktirde kiracının bedeli mukabili ikame araç alabileceği bilgisi bulunmaktadır. Bu husus ile makul onarım süresinin — süreceği dikkate alındığında ilk—- için davacının kazanç kaybı olmayacağı ve — günlük kazanç kaybı talep edebileceği anlaşılmakla davacının talep edebileceği kazanç kaybı —– talep edebileceği kazanç kaybı kusuru oranında—- — İcra inkar tazminatı yönünde yapılan incelemede ise icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için alacağın likit olması ve itirazın haksız olması gerekmektedir. Her ne kadar davalı tarafların az yukarıda açıklanan miktarlar yönünden itirazı haksız ise de talebin niteliğinin haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu göz önüne alındığında yapılan yargılama, toplanan deliller ve gerek kusur gerek hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığı belirli hale geldiğinden davacının talebi yönünden likit bir alacak kavramından söz etmek mümkün olmadığından icra inkar tazminatı yönünden yasal koşullar oluşmadığından talebin reddi gerekmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların —–icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranında işleyecek faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalıların —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —asıl alacak—— ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranında işleyecek faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirmekle yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 32,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 48,42-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 32,28-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 375,55‬-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.506,95‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre ———- davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 234,00-TL vekalet ücretinin davalılardan —– alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 234,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01.03.2022