Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/763 E. 2018/1123 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/763 Esas
KARAR NO : 2018/1123

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …nin ——- ile dava dışı ——– arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin akdedildiğini, davalı …’in de bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, asıl borçlu firma lehine düzenlenen teminat mektubunun nakde dönüşmesinden kaynaklanan borcunu geri ödememesi üzerine dava dışı firma ve müteselsil kefillerine İzmir ——–. Noterliği’nin 16.05.2016 tarih ve —— yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamenin gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine, borçlular hakkında İstanbul Anadolu ——-. icra Müdürlüğümün —– Esas sayılı dosyasından “genel haciz yolu ile’’ icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlu … tarafından icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğinden takibin durduğunu, davalı borçlunun, itirazının tamamen haksız olduğunu, kendisine gönderilen ihtarname ile de temerrüde düştüğünü, müvekkili bankanın temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş olan temerrüt faizini talep etme hakkının bulunduğunu iddia ederek, davalının İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/11154 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya yasal süre içinde cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı ile dava dışı asıl kredi borçlusu şirket arasında düzenlenen ve davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu iddia edilen kefaletnameye bağlı olarak hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcu nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, genel kredi sözleşmesi, taahhütname ve kefaletname ile hesap kat ihtarnameleri dosya içerisine alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu ——–. icra Müdürlüğümün 2016/11154 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 27/05/2016 tarihli başlatılan takibin alacaklısının ——-; borçlularının dava dışı ——;, —— —- ———- ve davalı … ———— olduğu, takibin sözleşme, ihtarnameler dayanak gösterilerek 8.352,00 TL asıl alacak, 225,51-TL işlemiş faiz ve 11,27-TL BSMV alacağı toplamı 8.588,78-TL alacağın tüm borçlulardan tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin davalı borçluya 30/05/2016 tarihinde tebliği, anılan borçlu tarafından 01/06/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından aynı tarihte durdurma kararı verildiği ve davanın İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme aşamasında belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının teknik bilirkişi tarafından inceleme gerektirmesi sebebiyle dosya emekli bankacı bilirkişi ———- tevdi edilerek rapor alınmış, sunulan rapor içeriği HMK 282. maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı banka tarafından dava dışı ——- Şti. ‘ye kullandırılan kredi kapsamında düzenlenen teminat mektubunun paraya çevrilmesi neticesinde davacı alacağının ödenmemesine dayalı olarak hesabın kat edilmesi üzerine oluşan borca ilişkin başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı davalının söz konusu borçtan sorumlu olup olmayacağı, bu kapsamda itirazın iptali ile icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde, davacı bankanın —–Ticari Şubesi ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 01/11/2010 tarihinde çerçeve niteliğinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu sözleşmede davalı ….—– müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yine 1.000.000,00 TL tutarında kefalet imzasının bulunduğu, sözleşme ile açılan limit kapsamında davacı banka tarafından dava dışı kredi kullanan şirket lehine ——‘ye hitaben 01/03/2011 tarihli —–numaralı 6.048,00 TL tutarlı ve 02/03/2012 tarihli ——– numaralı 2.304,00 TL tutarlı iki adet teminat mektubu verildiğini, söz konusu teminat mektuplarının 12/05/2016 tarihinde tazmin edilmesi sebebiyle 24/05/2016 tarihinde keşide edilen ihtarname ile borcun 3 (üç) gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği ve davalının 24/05/2016 tarihinde temerrüte düşürüldüğü, dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi sebebiyle oluşan borçtan davalının kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, kat ihtarı ile davacının davalıdan 8.352,00 TL asıl alacak, 112,75 TL işlemiş faiz ve 5,64 TL BSMV toplamı 8.470,39 TL alacaklı olduğu, bilirkişi raporu ile söz konusu tutarın genel kredi sözleşmesi ve ekindeki kefalet sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, işlemiş faize ilişkin davacının davalıdan talep ettiği % 54 faiz oranının da taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen % 27 oranındaki faiz oranının iki katı olması sebebiyle yasaya uygun olduğu ancak bilirkişi raporunda her ne kadar takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar da aynı oranın uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de bu görüşe katılmayarak takip sonrasında davacının azami faiz oranı olan % 37,58 temerrüt faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2016/11154 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 8.352,00-TL asıl alacak, 112,75-TL işlemiş faiz ve 5,64-TL BSMV olmak üzere toplam 8.470,39-TL yönünden reddine, takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen tutara takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yıllık %37,58 temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktar likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen miktarın takdiren %20’si üzerinden hesaplanan 1.694,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2016/11154 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 8.352,00-TL asıl alacak, 112,75-TL işlemiş faiz ve 5,64-TL BSMV olmak üzere toplam 8.470,39-TL yönünden reddine, takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen tutara takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yıllık %37,58 temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen miktar likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen miktarın takdiren %20’si üzerinden hesaplanan 1.694,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 578,61 TL harçtan başlangıçta peşin olarak yatırılan 103,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 474,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 103,74 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 107,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 843,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%99 kabul) 831,38 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 11,62 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —– uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.