Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/754 Esas
KARAR NO: 2020/440
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/05/2017
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili marifetiyle verdiği dilekçesinde özetle; Alacaklı müvekkil şirket tarafından, davalı borçlular aleyhine ——— Sayılı dosyasıyla hasarın ödenmemesinden dolayı TTK.1472. maddesi uyarınca rücu alacağına ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, borçluların iş bu icra takibi açısından borca faize ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, sigortalıya ait gayrimenkule davalıya ait işyeri gider borularından su sirayet ettiğini ve sigortalıya ait gayrimenkulde su hasarı meydana geldiğini, davalının sigortasının söz konusu hasarı karşılamadığını, bu kere itirazın iptali davası açılması zorunluğu doğduğunu, ———– konusu hasara istinaden sigortalısına ödeme yaparak sigortalısının hasarını karşıladığını, bu nedenlerle———— Sayılı dosyasına yapılan takibe yönelik davalı -borçlunun haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ———— Sayılı dosya numarası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatılmış olduğunun, işbu takibe süresi içinde itiraz ettiğinin, davalının itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunun, davacının takibin devamını sağlamak üzere davalı aleyhine haksız olarak işbu davayı açtığının, davacı tarafın usul ve yasaya aykırı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasına itiraz ettiğinin, reddini talep ettiğinin, daha önce davacı tarafından davalı tarafına gönderilmiş olan——- tarihli ihtara verilmiş olan cevapta da belirtildiği gibi; —— ait————— adresinde meydana gelen su hasarında hiçbir kusurunun bulunmadığının, olaya sebebiyet veren boru binanın dış cephesine bitişik olduğunun, iş yerinden geçmediğinin, söz konusu hasarın meydana geldiği olayın öncesinde ve sonrasında binaya bağlanan ve patlaması sonucu zararı meydana getiren ortak pis su tesisat borusuna davalı tarafından hiçbir tadilat ve tamirat yapılmadığının, iş yerlerinde de işbu binanın ortak kullanımında olan pis su atık borusunun patlamasına neden olabilecek hiç bir problem bulunmadığının, zararın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun ve sorumluluğunun olmadığının, zira söz konusu hasar iş yerlerinden olmadığının iş yerlerinin bulunduğu binanın ortak kullanımındaki borudan kaynaklanmış olduğunun, bu sebeple öncelikle meydana gelen hasardan sorumluluğu bulunan tüm kat maliklerinin tespiti ile müşterek sorumluluklarına gidilmesi gerektiğinin, buna karşın kötü niyetli olarak başlatılan icra takibini kabul etmediğinin, iş yerlerinde sigorta ekspertizi tarafından ya da onun yönlendirdiği başka bir teknik bilirkişi tarafından hiçbir kontrol yapılmaksızın, hazırlanan ——— tarihli ekspertiz raporunun rücu bilgileri bölümünde yer alan ——– isimli komşu iş yerine ait gider borularından olduğu kanaatine varılmıştır.” ifadesi bu anlamda tamamen hatalı olduğunun ve gerçeği yansıtmadığının bu konuya ilişkin bilgilendirmeyi ———– yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı ———- bildirildiğinin, buna karşın hiçbir araştırma yapılmadığının, haksız , hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığının, açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin, davacının reddedilen alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesinin, kusurlu olduklarının kabulü anlamına gelmemekle birlikte davanın tüm kat maliklerine ve ———– ihbarının, tüm yargılama gider ve masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,———— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan ——- tarihli raporda özetle; dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu meydana gelen olayda; davalı —-yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı asli kusurlu olduğunun —— dava dışı , —–, tali sorumlu olduğunun —-davalının kusuru oranı mertebesinde, —— sigorta poliçesinde ——– istinaden başvuru yapmasının mümkün olabileceği hususunu, görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sundukları görüldü.
İtirazın iptali istemine konu, ———- — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- borçlusunun ——- olduğu; takibin — asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde ——- tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla – yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ——— asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek:1 maddesinde değeri ne olursa olsun Kat Mülkiyeti Kanununun uygulamasından doğan her türlü uyuşmazlıkların çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hükmü ön görülmüştür.
Halifiyete dayalı rücu davalarında görevin belirlenmesinden sigortalı ve zarar veren arasındaki ilişki görevli mahkemeyi belirleyecektir.
İş yerim paket poliçesi örneği ile tapu kayıt örneğinden sigortalının dava dışı ——– adlı kişi olduğu, sigortalıya ait işyerinde su hasarı meydana geldiği, bazı bağımsız bölümün davalı şahıs adına kayıtlı olup başka bazı bölümlerin ise dava dışı başkaca kat malikleri adına kayıtlı olduğu taşınmazda kat mülkiyetinin kurulmuş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tapu kayıt ve sigorta poliçesi örneği ile toplanan tüm delil ve belge örneklerinden su hasarının meydana geldiği ———–adresindeki taşınmazın çok sayıda bağımsız bölümden oluştuğu, taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davalı şirket ile sigorta poliçesinde sigortalı olan dava dışı ———– dava dışı çok sayıda malikle birlikte iş hanındaki bazı bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davanın halefiyete dayalı rücuen tazminat davası niteliğinde olup hasarın meydana geldiği binada kat mülkiyetinin kurulu olması ile birlikte hasar gören iş yerinin sahibi ve davalı şirketin bağımsız bölüm malik oldukları davacı tarafça davanın tüm kat maliklerine yöneltilerek açılması gerektiği, diğer kat maliklerinin davaya dahil edilmelerinin görevli mahkeme tarafından dikkate alınması saklı kalmak üzere davalının kat maliklerinden biri olması nedeniyle bu aşamada davaya konu somut olayda Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması nedeniyle davanın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek:1 maddesinde uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkememizin görevsiz olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, uyuşmazlığın mahkememizde çözümünün mümkün olmadığı dikkate alınarak; mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli ——- Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeis olması ve Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c maddesi yollamasıyla HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içerisinde istem halinde dosyanın görevli ———- Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2020