Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/748 E. 2020/395 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/748 Esas
KARAR NO: 2020/395
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı- borçludan olan cari hesaptan kaynaklanan alacağından dolayı, ——- İcra Müdürlüğünün——Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalı-borçlu, haksız ve kotüniyetli olarak takibe,takip konusu borca, faize, faize faiz oranına ve tüm ferilerine karşı itiraz ettiği, davalı-borçlu İnşaat sektöründe faaliyette bulunmakta olup, davacı ile ticari ilişkisi içinde olduğu, bu ticari ilişki sonucunda toplam ——– tutarında cari hesap borcu mevcut olduğu, anılan şifahi görüşmelerde, davalı borçlu tarafından borcun ödeneceği İfade edilmişse de borç ödenmemiş olup; bu nedenle de icra takibi yapma zorunluluğu doğduğu, İşbu icra takibine de borçlu tarafından itiraz edildiğinden takip durduğu, davalı borçlunun, icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, yapılan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı- borçlunun, takip konusunun alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı – borçluya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dilekçesinde özetle; davalı aleyhine —– İcra Müdürlüğü’nde ———- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı ile davacı taraf arasında ticari ilişki olduğu tarafların kabulünde olduğu, ancak işbu ticari ilişkiden kaynaklanan herhangi bir alacak borç ilişkisi kalmadığı, gerek davalı şirketin gerekse davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemede davalı şirketin, iddia edildiği gibi cari hesaptan doğan herhangi bir borcunun bulunmadığı taraflar arasındaki ticaret ilişkisinden kaynaklanan alacak borç ilişkisinin kalmadığı anlaşılacağı, davacının talepleri, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiği, işbu icra takibi ve dava nedeniyle davalı itibar kaybına uğradığı, bu nedenle kötüniyet tazminatı talep etme zorunluluğu doğduğu, açıklanan nedenlerle, davacının sübut bulmayan ve hukuksal dayanaktan yoksun davasının reddine, alacağın %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —–İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —- İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——-borçlusunun ——– takibin –asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde ——- tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla— yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —— tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, —– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, ilgili vergi dairelerine müzekkereler yazılarak taraf şirketlere ait BA formları celp edilmiş, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış, davacı tarafça inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte davalı taraf yerinde inceleme talebinde bulunduğu, davacı ve davalı defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Mali Müşavir —– tarafından ——- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı şirketin kendi defterlerine göre davalı taraftan —– alacağı bulunduğu —— yılında açılan dava nedeniyle şirketin söz konusu alacağına ilişkin olarak karşılık ayırdığı görüldüğü, davalı———- yasal defterlerinde yapılan inceleme sonucunda; şirketin kendi defterlerine göre davacı tarafa —- borçlu konumda bulunduğu görüldüğü, davalı vc davacı tarafların ticari defter kayıtlarında farklılıklar bulunduğu anlaşıldığı, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın ——– olduğu bu farkın tarafların defter açılışlarından gelen farklılıklar nedeniyle oluştuğu anlaşıldığı, bununla birlikte davalı tarafın mali müşavirinin ofisinde gerçekleştirilen incelemelerde —— Öncesi defterlerinin yerinde bulunmaması nedeniyle ilgili dönemlerin defterleri incelenemediği, bu nedenle defterler arasındaki —— tutarındaki farklılığın kaynağı tespit edilemediğine ilişkin rapor sunulmuş olduğu görüldü.
Mali Müşavir bilirkişiden alınan —- tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtildiği üzere davalı tarafından sunulmamış olan —– öncesi defterleri incelenememiş ancak ek rapor sürecinde detayları sunulmuş olan—- öncesine ait BA formları ve —— listesi incelendiğinde davacı taraf ile davalı tarafın kayıtlarında aynı faturaların yer aldığı, başka bir anlatımla davacı tarafından düzenlenen ve BA kapsamındaki faturaların davalının BA formunda beyan edilmiş olduğu, BA kapsamı dışında kalan—— faturaların ise —– indirilecek —— olarak kayıtlarda yer aldığına ilişkin rapor sunulduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği hep birlikte değerlendiğinde; davacı şirketin davalı şirket ile ticari ilişki kapsamında takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunu iddia ettiği, davalı şirketin ise aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği, ancak bu ticari ilişkiden herhangi bir alacak yada borcun kalmadığını savunduğu, taraflarca ticari defter ve dayanaklarına dayanıldığı, davacı şirketin kendi defterlerine göre davalı taraftan — alacağı bulunduğu, davalı —— yasal defterlerinde yapılan inceleme sonucunda; şirketin kendi defterlerine göre davacı tarafa —– borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı vc davacı tarafların ticari defter kayıtlarında farklılıklar bulunduğunun anlaşıldığı, bu farkın tarafların defter açılışlarından gelen farklılıklar nedeniyle oluştuğu anlaşıldığı, —- öncesine ait BA formları ve —— listesi incelendiğinde davacı taraf ile davalı tarafın kayıtlarında aynı faturaların yer aldığı, başka bir anlatımla davacı tarafından düzenlenen ve BA kapsamındaki faturaların davalının BA formunda beyan edilmiş olduğu, BA kapsamı dışında kalan (— faturaların ise — indirilecek —- olarak kayıtlarda yer aldığının tespit edildiği, böylece davacı defter ve dayanakları ile BA formlarının birbirini doğruladığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne, davalının ——- İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davalının —– İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
-Hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.888,60-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 510,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.377,87-TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNE ADINA İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 510,73-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 172,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 803,75-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.297,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2020