Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/744 E. 2019/333 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/744 Esas
KARAR NO : 2019/333
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 06/07/2017
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— günü sürücü ———-sevk ve idaresindeki —–plakalı aracı ile seyir halinde iken yaya müvekkil …’ın yolun karşısına geçmek istediği esnada aracın sağ ön kısmıyla yayaya çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında, davacı …’ın yaya konumunda olup yaralandığını, ———- plakalı aracın davalı nezdinde sigortalı olduğunu, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı, olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkili şirkete yaptığı başvurunun geçerli olması için gerekli evrakların tam ve eksiksiz olarak iletilmesi gerektiğini, iletilen evraklarda eksikliklerin olması sebebi ile müvekkili şirketçe sağlıklı bir değerlendirme imkanının bulunmadığından ve dava şartı yerine getirilmediğinden dolayı ikame edilen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebi ile davacı uhdesinde oluşan maluliyete dayalı zararın davalı … şirketinden tazmini davasıdır.
Celse arasında davalı vekilinin 22/11/2018 tarihli dilekçesi ve dilekçesine ekli makbuz ve ibraname ile davacı vekilinin vekaletnamesi ekli olduğu halde tarafların sulh oldukları bu nedenle anlaşmaya göre davadan feragat edildiğine, karşılıklı olarak masraf ve ücreti vekalet talebinin olmadığına dair beyanda bulunmuş oldukları görülmüştür.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf yeni vekil ile vekaletnamesini sunarak davalı taraf ile sulh olunmayıp yargılamanın devam edilmesine yönelik talepte bulunmuş ve davadan feragatten vazgeçildiği yönünde dilekçe verip beyanda bulunmuş ise de davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmesi yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediği bildirildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2019