Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/730 E. 2021/570 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/730 Esas
KARAR NO : 2021/570
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2016
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; ——- yasal süresi içinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili —– borçlu davalı ile arasında üyelik ilişkisinden kaynaklanan—–bulunduğunu,borcun kaynağını oluşturan ——- davalı borçlunun cari hesap ekstresi dilekçe ekinde sunulduğunu, borçlu davalının itirazının haksız ve dayanaksız olup amacın icra takibini sürümcemede bırakarak ve haksız kazanç elde etmek olduğunu, bu nedenle davalının haksız itirazının iptali ile takibini işlemiş faiz ve sair fer’ileri ile birlikte devamına, davalının asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu olayda müvekkilinin tacir olduğunu, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan işlerin karşı taraf içinde ticari sayılacağından ticari dava olarak nitelendirilip görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan görev yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirkteni davacı dernekten ilgili tüzük maddesinde belirtilen —– amacına ilişkin herhangi bir hizmet almadığını, —– kuruluş amacına uygnu düşen bir yararlanmada bulunmadığını, müvekkiline tüzüğüne uygun hizmet vermeyen davacının aidat talebinin reddine, haklı itiraz ve gerekçeleriyle alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinin açık olduğunu, sözkonusu olayda yargılamayı gerektirir mahiyette olan bir alacağın sözkonusu olduğundan likit bir alacak olduğunun söz edilemeyeceğini, bu sebeple davacı —–tarafından talep edilen icra inkar tazminatının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, belirterek müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatan, davalı hakkında %20 ‘den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça —–üyelik aidatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, —–üyeliğinden kaynaklanan alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—–sayılı ilamı ile eldeki dosyanın —– görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsizlik kararı sonrası dosyanın Mahkememizin ——- kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dosyaya yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——— davacı şirketin —–dosyası celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiden rapor alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Uyuşmazlığın —-üyelik aidatının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İptali İstemine yönelik olduğu, dosva kapsamından davalı üyenin, dava açılana dek aldatın fahiş olduğundan bahisle üyelik aidatının düşürülmesi yolunda herhangi bir itirazda bulunmadığı, işleme girişmediği anlaşıldığından —– yılından beri üye sıfatım haiz davalının, üyelik aidatının fahiş olduğu yönündeki savunmasının TMK m, 2 hükmünce dürüstlük kuralı ile bağdaşmayabileceği, ayrıca belirtmek gerekir ki ——kurullarında alınan kararların bağlayıcılığı, kararların üyelere tebliğ edilmesine bağlı değildir ——kararlarının ilgili —–üyesine karşı şeffaf olma zorunluluğu karşısında ——üyesi, —– kurul kararlarından kolayca haberdar olabileceği, davalının davacının ——tüzüğüne uygun hizmet vermediğini, —– amaca aykırı davrandığını savunmuş olsa da dosya kapsamında davalının bu savunmasını ispatlar nitelikteki bir delile rastlanmadığı, davalı ——üyesi, ——aidatının —– üyeler arasında farklı miktarlarda alındığım, bunun eşitsizlik yarattığını savunmasında dayandığı TMK m. 68/1 hükmünün açık lafzı gereğince —– üyelerinden farklı miktarlarda aidat alınamayacağı düzenlenmekle birlikte ——üyeleri arasında hükümde anılan sebeplerle eşitsizliğe yol açılmaması gerektiği düzenlendiği; halbuki farklı miktardaki aidatların ödenmesi yönünde kararların alınması, TMK m. 68/1 hükmüne aykırılık teşkil etmeyebileceği: şöyle ki farklı gruplara ayrılmış üyelerden farklı aidatların alınabileceğinin —–tüzüğünde açık bir şekilde ortaya konması ve üyelerin bu duruma bilerek üyelik başvurusunda bulunmaları gerekeceği, ancak ——tüzüğünde buna ilişkin bir hükme rastlanmadığı, —– maddesinde üyeliğin devamı süresince her yıl, —–iç yönetmeliğinde yer alan ve genel kurulca onaylanan bütçe doğrultusunda belirlenen aidatların alınacağı, ——üyesi kuruluşların her birinden alınan aidatların yönetim kurulu tarafından yıllık bütçede belirtildiği düzenlenmiş olsa da bu hükümde, üyelerin hangi gruplara ayrıldığı, hangi üye tipinden ne kadar aidat alınacağını açıkça belirtilmediği, halbuki Dernekler Kanunu m. 4(h) hükmünce yıllık aidat miktarının belirlenme şeklinin demeğin tüzüğünde belirtilmiş olmasının bir zorunluluk olduğu, dolayısıyla ——yönetim kurulu, —–tüzüğünde kararlaştırılmaksızın, hangi kıstaslar ile farklı gruplandırma yapıldığı belli olmamasına rağmen farklı aidatın alınacağı yolunda kararlar alamayacağı, dosya kapsamına sunulan ve fakat herhangi bir imza, isim, tarih bulunmayan fotokopi şeklindeki —– tablosu gereğince davalının aidatının —– tablosu gereğince davalının aidatının—- tablosu gereğince davalının aidatının —- gereğince davalının aidatının ——olduğu yazılmış olsa bile delil olarak sunulan bu belgelerin üzerinde herhangi bir imza, isim, tarih bulunmadığı için gerçekte var veva kararların geçerli olduğu yönünde kanaate ulaşılamadığı, bir başka yönüyle de —– kararınca da yönetim kumlu kararının, genel kurulda yönetim kurulu üvesl secilen kişilerin katılımıyla kanun ve tüzükte öngörülen asgari toplantı ve karar yetersayıda üvenin toplantıda hazır bulunması şartını karşılayın karşılamadığı da araştırılmalıyken bunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, dolayısıyla ——— aidat borcunun olduğuna karar verebilmek ve buna ilişkin gerekli faiz hesaplamasının yapılabilmesi için anılan kararların asıllarının veya aslı gibi yanılan nüshalarının sunulması gerekeceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
İtirazın iptali davalarının dinlenebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinin varlığı şarttır. Zira itirazın iptali davalarına bakmaya yetkili olan mahkeme, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. ——–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, ——ile üyeler arasındaki davaların ——merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 51. maddesinde de; tüzel kişinin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, —- yerleşim yerinin, —- yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, ——merkezinin ise —- yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. ——- ilgili mevzuatta ——ile üyeler arasındaki davaların ——merkezinin bulunduğu yerdeki Mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan Mahkemece re’sen gözönüne alınması gerekir.
—- tarihli —— müzekkere cevabı ve davacı tarafça sunulan —–ana tüzüğü dikkate alındığında davacı ——— adresinin ——-olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı/alacaklı, üye aidatı alacağı için ——–İcra Dairesinde takip başlatmış, davalı/borçlunun yetki itirazı üzerine dosya ——— İcra dairesine gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ancak İİK.m.50 nin yollamasıyla HMK 14 uyarınca —-ile üye arasındaki aidat alacağına ilişkin icra takibinin de kesin yetki kuralı nedeniyle ——— bulunduğu yer——— dairesinde yapılması gerekir. Tarafın yetki itirazının bulunmamasının, emredici düzenleme nedeniyle bir önemi olmayıp yetkiye itiraz edilmemesi kanun hükmü gereği yetkisiz icra dairesini yetkili hale gelmez. Kesin yetki kuralının re’sen dikkate alınması gerekir.
Davalı tarafından icra dairesinin yetkisine açıkça itiraz edilmese dahi——- kesin yetki kuralı hallerinde bu hususun mahkemece resen nazara alınması gerektiği, somut dava bakımından —– İcra dairelerinin yetkili olduğu, dava tarihi itibariyle usulüne uygun yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından davanın özel dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. ——-
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının itirazında haksız olması ve kötüniyetli olması şarttır. ——onu takip yönünden davacı/alacaklının kötüniyetinin davalı tarafından ispat edilememesi sebebiyle davalı tarafça talep edilen tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 298,39-TL harcın mahsubu ile artan 239,09-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 9,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/06/2021