Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2018/380 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/695 Esas
KARAR NO : 2018/380

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- Kurumu A.Ş.’den olan alacağı kapsamında davalı ile alacağın temliki sözleşmesi ile sözleşme yapıldığını, aylık 150 USD, son taksit 96 USD olmak üzere 45 taksit halinde toplam borç miktarının belirlendiğini, borcu temlik alan davalının hesap hareketlerinden cüz-i miktarda bir kısım ödemeler yapıldığını, ancak defalarca görüşülmesine rağmen bakiye alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen bakiye bedelin tahsili için İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkile herhangi bir borçu olmadığından bahisle borca ve faize ve yetkiye itiraz edildiğini, yapılan itiraz neticesinde işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu, davalı tarafın bu itirazın davayı sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —E. Sayılı dosyasına yapılan vaki itirazın iptali ile takibin davamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar sözleşme başlığında Alacağın Temliki denilse de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil, Borcun Naklinin (Yüklenilmesinin) söz konusu olduğunun sabit olduğunu, konusu birebir aynı olan bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde tesis edilen Kocaeli Asl.Tic. Mahkemesinin emsal kararını ekte sunduklarını, —- A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, davanın zamansız olarak açıldığını, borcun naklinin yapıldığı sırada borcun muaccel hale gelmediğini, izah ettikleri nedenlerle yasa ve emsal içtihat uyarınca; dava konusu sözleşmede belirtilen hesabın bulunduğu— A.Ş.’nin tasfiye halinde olup tasfiye sonuçlananıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep edebilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —-E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —- E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” dava dosyasına sunulan sözleşmenin tetkikinden; davacının —- Kurumundan olan alacağının (kar ve zarara katılım akdi ve/veya cari hesap sahibi ) 6.696.0 USD’lik kısmını, Davalı —- Ve Paz. Tic.ltd.Şti. ‘nin 28.Haziran 2011’den başlayarak 28 Şubat 2015 tarihine kadar , 45 ayda, aylık 150,00 USD’lık taksitlerle ödemeyi tahhüt ettiği, sunulan cari hesap ekstrelerinin tetkikinden Davalı Şirket tarafından sözleşmede yer alan ilk 8 taksitin ödendiği, sonraki taksitlerin ise ödenmediği, önceki bölümlerde gösterildiği şekilde davalı tarafından yapılan 1.200,00 USD’lik ödeme, 6.696.00 USD borçtan tenzil edildikten sonra kalan alacağın 5.496,00 USD olduğu, Buna göre Davacı Alacağı, 5.496,00 USD asıl alacak Takip tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru 2,9538 üzerinden ( 5.496,00×2,9538) = 16.234,08 TL olarak hesaplanmaktadır. Davacı ise Toplam 16.234,08 TL asıl alacak, 3.125,06 TL faiz olmak üzere 19.359,15 TL alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitleri aşan kısmının yerinde olmadığı “yönünde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına , tarafların iddia ve savunmaları , denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre, dava dışı temlik veren tasfiye halinde — Kurumu A.Ş. nin faaliyet izni BDDK 10/02/2001 tarihli 171 sayılı kararı ile kaldırıldığı ve davalının tasfiye sürecine girdiği belirlenmiştir. Alacağın temliki ,sulh, ibra ve feragat sözleşmesi ile davacı dava dışı finans kurumunun tasfiye sürecine girildikten sonra davalı şirket ile aralarında sözleşme akdederek finans kurumundaki tüm hak ve alacaklarını davalıya devredip davalı şirketle kararlaştırılan vadelerle taksitler halinde ödeme yapılacağı belirtilmiş , davacı da bu sözleşmeye göre ödenmeyen sözleşmeden kalan bakiye miktarı talep için icra takibine başvurmuştur. Dosya arasına sunulan emsal yargıtay içtihatları ve bu çerçevede yine açılan davalarda verilen kararlara göre hesabın niteliği gereği tasfiye işlemleri sonucunda bir alacak kalırsa davacının hak talebinde bulunacağı belirtilmiştir. Dava dışı —-Kurumunun tasfiye hali sonuçlanmamış , kar ve zarar durumu ortaya çıkmamıştır. Bu halde zamansız açılmış bir davadan bahsedilmelidir. Bu çerçevede yukarıda kabule göre tasfiye süreci bitmeden davacının davalıdan hak talep edemeyeceği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 180,44 TL harçtan mahsubu ile artan 144,54 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; davacı vekilinin yüzünen karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/04/2018